Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''CHP'lilerin medya üzerinden eleştiri yapmalarını doğru bulmuyorum. Ben Genel Başkanım, varsa eleştirilecek bir şey randevu alınır, gelinir eleştiriler yapılır, yanlışlarımız söylenir, biz herkese saygı duyarız ve dinleriz'' dedi.

Gazetecilerle sabah kahvaltısında bir araya gelen Kılıçdaroğlu, açıklamalarda bulundu soruları yanıtladı.

Yoğun bir seçim döneminin geride kaldığını belirten Kılıçdaroğlu, gazetecilerin ise seçim bitmesine rağmen halen yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu, gazetecilerin ''yıpranma hakkının'' verilmesi gerektiğini belirterek, bu konunun takipçisi olacaklarını söyledi.

Bugün yaklaşık 16 milyon öğrencinin karne alacağını anımsatan Kılıçdaroğlu, anne ve babalardan çocuklarına karşı anlayışlı olmalarını istedi. Kılıçdaroğlu, tatile gidecek ailelere yolda dikkatli olmaları konusunda da uyarılarda bulundu.

Bir sınav döneminin yeniden başladığına da işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Bu sınav maratonu bir şekilde sona erdirilmesi lazım. Ama bu maratonun aktörleri var. Bu aktörlerden birisi Ali Demir. Umarız, Ali Demir'in yarattığı skandallardan sonra herhalde o koltukta oturmaması gerektiğini sayın Erdoğan da öğrenmiştir. Eğer bu ülkede etik değerler varsa, bu kadar büyük skandallara imza atan bir kişi hala koltuğunda oturuyorsa çocuklarımızın geleceği açısından kaygı duymamız doğal hale geliyor...''

Kılıçdaroğlu, pazar günü Babalar Günü olduğunu belirterek, tüm babaların gününü de kutladı.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin Başbakan'ın seçim dönemine yönelik açtığı davaları geri çektiğini anımsatarak, bu durumu nasıl karşıladığını sorması üzerine, ''Balkon konuşmasının bir jest olduğuna inanmıyorum. Bunu daha öncede söyledim. Eğer bir insan yanlış yaptığını bilir ve o ifadesini kullandıktan hemen sonra bunu düzeltirse onun iyi niyetinden kimsenin kuşkusu olmaz. Ama 'ben her türlü hakareti, her türlü kötülüğü yapayım, nasıl olsa ben seçimden sonra gider balkonda bir konuşma yaparım, herkesin gönlünü alırım' diye düşünüyorsa, bunun adı iki yüzlülüktür, samimiyet değildir. Helalleşme hiç değildir. Siz hatanızı seçimden sonra mı gördünüz? Daha önce niye görmediniz?''

Kılıçdaroğlu, açılan davaların büyük bir kısmının ise kazanılamayacak davalar olduğunu savundu.

Başbakan'ın daha öncede ''balkon konuşması'' yaptığını anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Ne oldu? O açıdan bizim tavrımız ve tutumumuz belli. Biz seçim öncesi ne söylediksek, sonra da aynı şeyleri söylüyoruz. Ama onlar seçim öncesi söyledikleri ile sonrasında söyledikleriyle fark yaratıyorlar. Bu farka da herkesin inanmasını istiyorlar. Kusura bakmasınlar ama biz inanmıyoruz'' dedi.



-''İNSAFLI BİR DEĞERLENDİRME YAPMAMIZ LAZIM''-



Seçim sonrası partide yaşanan ''Başarı, başarısızlık'' tartışmaları ve eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Beklediğimiz oyu aldık mı, hayır. Bunu zaten baştan beri söylüyorum. Aldığımız sonucu bir hezimet olarak değerlendirmek gerekir mi, ona da hayır. İnsaflı bir değerlendirme yapmamız lazım. 6 aylık bir süreç içerisinde yoğun bir çaba harcadığımızı hiç kimse yadsımıyor. Ben bütün medyayı izliyorum, bütün medyada köşe yazarları dahil bizim çalışmadığımızı söyleyen hiç kimse yok. Herkes hakkımızı teslim ediyor. Ama beklediğimiz sonuçlar alınamadı doğrudur. Ortada bir gerçek var, CHP'nin kısmen de olsa elde ettiği bu sonucu -başarılı başarısız bu tartışılabilir tabii ki- elde ettiği sonucu ileriye taşıma konusunda, büyütme konusunda katkı verecek her partiliye saygı duyarım. Bu katkı bizi övme şeklinde değil. Eksikliklerimizi gösterme, yanlışlarımızı ifade etme nasıl davranmamız gerektiği yönünde tavsiyeler olursa bu katkılara her zaman açığız. CHP'lilerin medya üzerinden eleştiri yapmalarını doğru bulmuyorum. Ben Genel Başkanım, varsa eleştirilecek bir şey randevu alınır, gelinir eleştiriler yapılır, yanlışlarımız söylenir, biz herkese saygı duyarız ve dinleriz. Bizimde görüşlerimiz olur onları da ifade ederiz. Medya üzerinden konuşmak doğru değil, hele hele bunu yıllarca parti yönetiminde görev yapmış arkadaşlarım, bu şikayetleri o dönem dile getirdiklerini ben biliyorum. Aynı şikayetleri dile getirenlerin bugün aynı konuma düşmelerini doğru bulmuyorum.''

Kurultayın, normal akışı içerisinde yapılacağını bildiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Mademki ülkemizde demokrasiyi istiyoruz, partide de demokrasiyi getireceğiz. Biz, tüzüğü değiştireceğiz seçime gideceğiz. Normal akışı içerisinde kurultayı yapacağız. Ben hiç kimseye telefon açıp, aman ha imza atmayın veya imza atın diye bir şey söylemedim. İl Başkanları toplantısı yapacaktım il başkanları toplantısı yaparsam acaba 'kurultay toplanmasın, o nedenle Genel Başkan baskı yapıyor' diye bir algı ortaya çıkmasın diye erteledim. Demokrasiyi bu kadar özümsemiş bir insanım ben. Herkes düşüncesini söylemlerini açıkça ortaya koyabilir. Kurultay istemek de istememek de ayıp bir şey değil. Demokrasi içerisinde bu talepler dile getirilebilir. Ama genel çerçeve şu, medya aracılığıyla karşılıklı tartışmanın doğru olmadığı kanısındayım. ''