Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tayfun Bayazıt, ''Vergi tabanının oldukça dar olduğu ve bir defalık vergi gelirlerine güvenerek hareket edemeyeceğimiz aşikardır. Bu nedenle sağlam bir taban oluşmasını sağlayacak özlü bir vergi reformu şarttır'' dedi.

Endeavor Türkiye, TÜSİAD ve Angel Resources Institute tarafından Akbank ve Turkcell ortaklığında ''Melek Yatırımcılık''la ilgilenenlere özel tasarlanmış İyi Yatırım Zirvesi'nde konuşan Bayazıt, dünyada ve Türkiye'deki ekonomik duruma değinerek, 2008 yılından bu yana günümüzde önemini koruyan küresel finansal krizin gelişmiş ve gelişen ekonomiler arasında ciddi ayrışma yarattığını söyledi.

Gelişmekte olan ekonomilerin birçoğunda toparlanma sürecinin hızlı ve istikrarlı bir biçimde gerçekleştiğini, bu ekonomilerin belirli bir büyüme patikasında son dönemdeki yavaşlama riskine karşı ilerlemeye devam ettiğini belirten Bayazıt, küresel ekonomik krizin çıkış noktası olan gelişmiş ekonomilerin ise yavaş ve kırılgan bir toparlanma süreciyle mücadele etmeye çalıştıklarını, karar alma önündeki politik engellerin cesur ve güçlü önlemler alınmasını zorlaştırdığını kaydetti.

Krizden çıkış ve büyüme dinamikleri açısından bakıldığında, Türkiye ekonomisinin olumlu yönde ayrışan gelişmekte olan ülkelerin başında geldiğini dile getiren Bayazıt, ülkenin dayanıklılık noktalarına karşın ekonomide bazı temel sorunların olduğunu söyledi.



-''Özlü bir vergi reformu şart''-



Bütçe açıkları ve kamu maliyesi konusunda son 10 yıl içinde önemli başarı gösterilmiş olmasına rağmen henüz tam konsolide olmuş bir kamu maliyesi yapısından bahsetmenin zor olduğunu savunan Bayazıt, ''Vergi tabanının oldukça dar olduğu ve bir defalık vergi gelirlerine güvenerek hareket edemeyeceğimiz de aşikardır. Bu nedenle sağlam bir taban oluşmasını sağlayacak özlü bir vergi reformu şarttır. Hiç şüphesiz samimi ve mücadeleci bir kayıt dışı ekonomi politikası, bu paketin sürekli bir unsuru olmalıdır. Ayrıca kamu harcamalarında verimlilik artışı sağlayacak tercihlere yönelimi teşvik eden bir yönetim modeli de önemli bir önceliktir'' şeklinde konuştu.

Bağımsız merkez bankacılığı ve fiyat istikrarı bağlamında başarılara işaret eden Bayazıt, ''Fiyat istikrarıyla birlikte düzenleme ve denetleme çerçevesine özen göstererek, 2000-2001 krizleri sonrası sağlanan finansal istikrarı güçlendirmemiz mevcut dayanıklılığımızı daha da artırmak açısından son derece önemlidir'' dedi.

Cari açık sorununa da değinen Bayazıt, 2011 yılının ikinci çeyreği itibariyle yüzde 9'a ulaşan cari açık GSYH oranının yıl sonu itibariyle yüzde 10'lara yaklaşması ihtimalinin ortada olduğunu, bu oranın Türkiye'yi dünya ülkeleri arasında ilk sıralara çıkardığını kaydetti.

Tayfun Bayazıt, Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusunun, kriz tecrübesi gelişmiş dinamik girişimcileri ve iş dünyasının, toplum olarak bilgiye ve yeniliğe açıklığının mevcut jeo-stratejik konumu ve doğal kaynaklarıyla doğru şekilde birleştirilmesi halinde önümüzdeki 10 yılın ilk 10 ekonomisi arasına girmeye ciddi aday olduğunun görüldüğünü, Türkiye'nin bu hamlesinin belki de en büyük oranda girişimcilerinin ve yatırımcılarının ilk 10 içinde yüksek sıralara tırmanmasına bağlı olduğunu vurguladı.