Bankalar ev kredisi verirken hayat sigortası yaptırıyor hem de zorunlu ama iş vefata gelince durum değişiyor. Bu arada polisin geride kalan 2 kızına daha aylık bağlanmamış
Saygıdeğer Ali Bey, 11 ve 14 yaşında iki kız çocuğunun anneleri öğretmen, babaları polisti. İki yıl önce anneleri öldü. Babaları bir yıl önce çalışmayan bir hanımla evlendi. Baba ile ölen anne Emekli Sandığı'na tabi çalışıyorlardı. Anne 12 yıl, baba 18 yıl görev yaptılar. Babaları hiç hastalığı yokken banka kredisiyle bir ev aldı. Evi ve krediyi aldıktan iki üç yıl sonra böbrek hastası oldu ve diyalize girmeye başladı. Kredinin yarısını ödedi, ödemeye devam ederken 3 Kasım 2012'de baba kalp krizi geçirip öldü. Banka, dul kalan ikinci eşine "Kalan kredi borcunu ödeyeceksiniz" diyor (yaklaşık 60 bin TL). Bankanın söylediği, kredi verilirken yapılan kredi sigortası her yıl yenileniyormuş, yenilendiğinde böbrek hastası olduğu bilgisi yazılmış vs. Oysa kredi kullandığı sırada hastalığı yoktu ve ölüm sebebi böbrek hastalığı değil, kalp krizi. Hastanedeki işgüzar doktorlar ölüm sebebini böbrek hastalığı yazmışlar. Bu öksüz kızlara hâlâ maaş bağlanmadı. Hem annelerinden hem de babalarından maaş bağlanacak mı? Banka, kalan ev kredisini istemekte haklı mı? Kredi sigortası bu durumda ne işe yarar? Bu öksüzlere lütfen bir yol gösterin. ■ İsmi saklı-Ödemiş
YETİMLERE ANA-BABADAN AYLIK VERİLİR
Sayın okurum, olayın iki boyutu var. Birincisi yetimlere hem analarından hem de babalarından yetim aylığının SGK tarafından 5434 sayılı Kanun'a göre bağlanması gerekirdi. Anneleri vefat edeli 2 yıl olmuş; memur anneden bu çocuklara 2 yıldan beri yetim aylığı bağlanmadı mı? Ayrıca baba vefat edeli de 4 aydan fazla süre olmuş, şimdi de bu çocuklara hem anadan hem de babadan yetim aylığı bağlanması gerekirdi.
Hem ana hem de baba eski adıyla TC Emekli Sandığı iştirakçisi olduğundan ve her ikisi de vefat ettiğinden, yetimlere 5434 sayılı Kanun'un 68. Maddesi'ne göre aylık bağlanmalıdır. Konuyla ilgili olarak SGK Kamu Görevlileri Emeklilik işleri Daire Başkanlığı'na mutlaka talep dilekçesi gönderin.
YASA BÖYLE DEĞİL
Aslında yasa gereği olmadığı halde bankalar konut kredisi verdikleri müşterilerine bir de hayat sigortası poliçesi düzenleyip satmaktalar. Ancak bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/23738 Esas ve 2012/25211 Karar sayılı içtihadına göre, kredi alınırken "Diğer Ücret ve Masraflar" başlığı altında, "masraf, komisyon, ekspertiz ücreti vs." gibi miktarı sözleşme tarihi itibarıyla belirlenmeyen ve ileride doğması muhtemel masrafların da tüketiciden alınacağına dair, tek taraflı olarak tanzim edilen hükmün, yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında "haksız şart" olduğunu, ancak sözleşme kapsamında davacıdan tahsil edilen hayat sigortası primlerine ilişkin kayıtların haksız şart niteliğinde kabul edilemeyeceğini, zira kredi sözleşmelerindeki hayat sigortası tüketicinin bir menfaatini ihlal etmekle birlikte, ona önemli avantajlar da sağladığından, bu kaydın tüketicinin zararına olduğunu söylemenin olanaklı olmadığını belirterek yerel mahkeme kararını bozmuştur. Ancak size hayat sigortası da satan banka-şirket, ölüm hangi sebepten olursa olsun sigorta poliçesinde istisna belirtilmediğinden veya sağlık kontrolünden geçirilmeden poliçe satıldığından, bankanın kalan konut kredisi tutarını sizlerden değil, hayat sigortası şirketinden tahsili gerekir. Bu konuda bankaya noter aracılığıyla ihtarname gönderin, kabul etmezlerse de tüketici mahkemesinde dava edebileceğiniz gibi ilgili banka ile sigorta şirketini Hazine Müsteşarlığı nezdinde ve BDDK nezdinde şikâyet ediniz.