Advertisement

İki çalışanın MSN Messenger ile işveren aleyhine yazdıkları mesajları ‘gizlice’ okuyan patron çalışanlarından birini tazminatsız olarak işten çıkardı. Yerel mahkemenin aldığı ‘Tazminatsız atılamaz’ kararını, yazışmaları suç sayan Yargıtay bozdu ve ‘Tazminat ödenemez’ sonucuna vardı.

İki çalışan mesai saatleri içinde MSN Messenger yani yeni platformu Skype üzerinden birbirleriyle yazışırken, kendisi hakkında hakarete varan kelimeler kullandıklarını tespit eden işveren, yazışmayı yapan bir çalışanı tazminatsız işten attı. Yerel mahkeme, “İşçi bu sebeple tazminatsız işten atılamaz, tazminat ödensin” dedi. Ancak karar Yargıtay'dan döndü ve “Hayır bu işçiye tazminat ödenmez” denildi. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesine göre; işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir: “b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması. d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84’üncü maddeye aykırı hareket etmesi…” Madde metninde sözlerden bahsedilmekte, yazışmalardan değil. Ancak Yargıtay bu kararıyla iki işçinin birbiri ile MSN üzerinde yaptıkları sohbet metnini delil kabul edip, işçinin tazminatsız işten atılması gerektiğine karar vermiştir.

ZAMANINDA DAVA AÇSALAR PATRON 2 YILLA YARGILANIRDI

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin yazışmayı hakaret kabul edip işçiyi tazminatsız atması birçok açıdan incelenebilir. Öncelikle TCK'nın 134’üncü maddesinde "özel hayat" tanımı yoktur. Kanun koyucu doğrudan "özel hayatın gizliliği"ni kabul etmiş ve bu gizliliğin ihlalini suç sayarak cezalandırmıştır. Yeni Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) kabul edilen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, eski TCK’da olmayan yeni bir suç tipidir. Anayasa'nın 20. maddesinin yaptırımı artık 5237 sayılı Ceza Kanunu’ndadır. Takibi şikâyete bağlı bir suçtur ve savcılığa suç duyurusunda bulunma zamanaşımı bir yıldır. Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile veya adli para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz (Madde 134/1). Başkasının gizli yaşam alanına girilmesi ve kayda alınması suç sayılmıştır. Görüntü ya da ses kaydı yapılması halinde ceza en az bir yıl olacaktır. Özel yaşamına karışılan kişi, özel yaşamı öğrenilmiş olmasına rağmen şikâyetçi olmadığı sürece savcı kendiliğinden soruşturma açamaz.