Advertisement

Torba veya ‘çuval’ kanun ile yapılan düzenleme ile SSK-Bağ-Kur çakışması problemi sona erdi. Artık aynı zamanda hem SSK hem de Bağ-Kur primi ödenmişse, SSK’ya ödenmiş süreler geçerli olacak. Bağ-Kur’a prim ödeme zorunluluğu da kalkmış olacak

Torba Kanun’un 35’inci maddesi ile 5510 sayılı Kanun’un 53’üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sigortalının 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır.” Bu değişiklik ile sosyal güvenliğin temel ilkelerinden olan zorunluluk ve teklik ilkeleri gereğince aynı zaman süreleri içinde hem SSK’lı çalışma hem de Bağ-Kur’lu çalışma olması durumda, önce başlayan kesintiye uğrayıncaya kadar sonra başlayan sigortalılık geçersizdir uygulamasına son verilmiştir. Artık, Torba Kanun’un yürürlük tarihinden sonraki çalışmalarda sigortalılıklar arasında üstünlük modeline geçilmiştir. Üstünlük sıralaması da, önce Emekli Sandığı (4/C), sonra SSK (4/A), en son olarak da BağKur olacaktır.

ELEŞTİRİ; SSK, Bağ-Kur arasındaki hizmet çakışmaları vatandaşlar ile SGK arasında yıllardan beri sorun olarak devam ettiği gibi mahkemeler için de büyük dava sayıları demektir. Yapılan düzenleme bu anlamda olumludur. Hem vatandaşları mağduriyetten kurtarmakta hem de SGK’yı milyonluk davaavukatlık masraflarından kurtarmaktadır. Ancak, yasa hükmü bugünden itibaren geçerlidir, geçmişe geçerli değildir. Devam eden dava ve sürtüşmeler için uygulanmayacaktır. Zira, 5510 sayılı Kanun’un 53’üncü maddesinde yapılan değişikliğin maddenin yürürlük tarihinden sonraki sigortalılık statü çakışmalarına uygulanması öngörülmektedir. Olması gereken ise sadece bundan sonrası için değil geçmişe de şamil olmalıydı, ayrıca bu düzenleme sadece 5510 sayılı Kanun değil eski 506, 1479, 5434, 2925, 2926 sayılı kanunlardaki sigortalılık çatışmaları için de uygulanmalıdır. Sadece bu sorun sebebiyle SGK’ya karşı açılmış binlerce dava devam etmektedir.

İşsizlik sigortasından yararlanma basitleşti
Torba Kanun ile yapılan düzenleme ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 51 inci maddesinde değişiklik yapılmış ve “51 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “, hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış” ibaresi kaldırılmış yerine de “ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik sonrasında, 600 günün mutlaka son 3 yıl içinde olması şartı kaldırıldığı gibi işsiz kalmadan önce kesintisiz 120 gün çalışmış olma şartı da kaldırılmıştır. Artık, 01.06.2000 gününden sonra olmak kaydıyla en az 600 günü olanlar işsiz kaldıklarında işsizlik sigortasından, işsizlik ödeneği alabilecekler. Artık, 2000 yılından bu yana 600 günü olanlara 6 ay, 900 günü olanlara 8 ay, 1080 günü olanlara ise 10 ay işsizlik sigortasından işsizlik ödeneği alma hakkını getirmiştir. Siyasilerce söz verilen ve unutulan husus ise işsizlik ödeneğinin halen asgari ücrete endeklenmiş olmasıdır. Ödeneklerin de bir an önce, işsizlik primi alınan rakamlara göre yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

Ölen silikozislilerin eşle çocuğu mağdur
Müzmin okurlarımdan Vedat İlki, uyarıyor ve haklı. Torba Kanun ile halen yaşayan silikozis hastalarına belli şartlarla SGK aylık bağlayacak ama Torba Yasa’dan önce vefat etmiş silikozislilerin geride bıraktığı eş ve çocukları ise bu haktan yararlanamayacaktır. Metne göre; “Bu maddenin yayımı tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde talepte bulunan ve sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak çalışmayan, sosyal güvenlik kurumlarından ya da yabancı bir ülke sosyal güvenlik kurumundan her ne ad altında olursa olsun herhangi bir gelir veya aylık almayan ve silikozis hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünü en az % 15 kaybettiğine Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulu’nca meslek hastalıkları tespit hükümleri çerçevesinde karar verilen kişilere, bu maddede belirtilen şartları sağlamaları halinde aşağıda belirtilen esaslara göre Sosyal Güvenlik Kurumu’nca aylık bağlanır”. Silikozislilerle ilgili yasanın düzenleme şekline bakacak olursak;
- Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde yazılı talepte bulunulacaktır.
-Sosyal Güvenlik Kanunu’na tabi işte çalışmayacaktır.
- Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan aylık ya da gelir almayacaktır.
- Silikozis hastası olacaktır. Aylık bağlanmış silikozis hastasının ölümü durumunda geride kalan (eş-çocuklarına) hak sahiplerine aylık bağlanacaktır. Ancak, kanun çıkmadan evvel vefat etmiş silikozis hastalarının geride bıraktığı eş-çocukları ise unutulmuş, mağdur edilmiştir.