İhracatın artmaya devam ettiği ve ithalatın ise daraldığı bir dönemdeyiz. Dış ticaret açığının azalması açısından olumlu bir seyir söz konusu. Buna karşılık, dış ticaret verileri ekonomik büyümenin durma noktasına geldiğine işaret ediyor.
Bu yılın ilk üç ayında, geçen yılın aynı dönemine göre, toplam ihracat yüzde 12.6 artarken, toplam ithalat yüzde 0.7 azaldı. Bu dönemde ithalattaki azalmanın tümü tüketim malları ithalatından (düşüş yüzde 15.6) kaynaklandı. Yatırım malları ithalatı yüzde 0.7 artarken, ara malları ithalatındaki artış yüzde 2.1 oldu. Geçen yılın ilk üç ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre ekonomik büyüme yüzde 12.2 olmuştu. Bu yılın ilk üç ayındaki ekonomik büyüme oldukça yüksek bir baz etkisiyle karşı karşıya kalacak.
Geçen yılın aynı döneminde toplam ithalat yüzde 45‘in üzerinde, toplam ihracat ise yüzde 21 civarında artıyordu. Bu yılın ilk üç ayına yönelik dış ticaret verileri, geçen yılın aynı dönemine göre ancak durumu koruduğumuza işaret ediyor.
BÜYÜMEDEN GEREKLİ FERAGAT GERÇEKÇİ DEĞİL
İç talep geçen yıla göre geriliyor. İthalat verilerinden yola çıkarsak, yatırım malları ithalatı durağan halde, tüketim malları ithalatı ise hızla geriliyor. Büyük bir olasılıkla yılın ilk üç ayında iç talep gelişmeleri ekonominin daralması yönünde çalışırken, dış talep gelişmeleri sayesinde ekonomik büyüme sıfıra yakın gerçekleşti.
Ekonomik büyüme durma noktasına gelirken, dış ticaret açığı geçen yılın ilk üç ayında 24.6 milyar dolarken, bu yılın aynı döneminde 20.3 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığındaki iyileşme o denli fazla değil. Bu da Türkiye ekonomisinin son dönemlerde giderek daha fazla dışarı bağımlı hale gelmesinden kaynaklanıyor. Ekonominin şimdiki yapısında dış açıkları makul düzeylere çekebilmek için büyümeden yapılması gereken feragat gerçekçi olmaktan uzaklaşıyor.
Grafikte on iki aylık toplam dış ticaret açığının aylar itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde değişmesi veriliyor. Bu yılın ilk üç ayında yıllık dış ticaret açığındaki artış yüzde 20 civarında oldu. Dış ticaret açığındaki artışın düşme dönemi diyebileceğimiz 2003-2009 yılları arasında, dış ticaret açığı, 2007 yılının ilk üç ayında ve 2008 yılının ilk üç ayında bu düzeyleri gördü. Açığın arttığı dönemde ise bu düzey 2010 yılının ilk yarısında gözlendi. Bu dönemlerde yıllık ekonomik büyüme ise 2007 yılında yüzde 7.4, 2008 yılında yüzde 4.5 ve 2010 yılında yüzde 5.8 oldu. Bu yılın ilk üç ayında büyüme sıfır olduysa, yıllık ekonomik büyüme de yüzde 5.8’e gerilemiş olacak.
Son dönemdeki eğilimler yıllık sıfır büyüme halinde yaklaşık 55-60 milyar dolar civarında bir cari işlemler açığını ima ediyor. Büyümeyen bir ekonominin milli gelirin 7’nin üzerinde bir cari işlemler açığı vermesi ileriye dönük önemli bir riske işaret ediyor. Emek ve dayanışma günü hepimize kutlu olsun.