Advertisement

Yılın ilk ayında cari işlemler açığı tahminlerin çok az üzerinde, geçen yılın aynı dönemindeki düzeyinin çok az altında gerçekleşti. Aslında geçen yıla göre dış ticaret açığında (fob bazında) hiçbir fark yoktu. Bu yıl hizmetler dengesindeki fazla, geçen yıla göre 100 milyon dolar kadar daha fazla gerçekleşti.
Cari işlemler açığının finansmanı açısından Türkiye ekonomisi en rahat dönemlerinden birini geçiriyor. Ocak ayında gerçekleşen 5.6 milyar dolarlık cari işlemler açığına karşı elde edilen toplam dış kaynak 9.2 milyar doları buldu. İhtiyacın üzerinde gelen dış kaynağın tümü Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin artışına gitti.

DİĞER SEKTÖRLERİN DIŞ BORÇLANMALARI
Grafikte geçen yılın şubat ayından bu yılın ocak ayına kadar bankaların ve banka dışı sektörlerin (Merkez Bankası ve Hazine hariç) net dış borçlanmaları 12 aylık kümülatif olarak gösteriliyor. 2012 yılı boyunca bankalar dış borçlanmaya ağırlık verdiler. Aldıkları dış borçları Merkez Bankası'na mevduat yaparak zorunlu karşılık yükümlülüklerini yerine getirdiler. Bankaların yaptığı dış borçlanmalar, döviz rezervlerinin artışına gitti.
Hazine ve Merkez Bankası'nın net dış borçlanmaları söz konusu değil. Grafiğin kapsadığı dönemde bu iki kurumda yıllık bazda net dış borç ödeyicisi durumundaydılar.
Banka dışı sektörlerin dış borçlanmaları, ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla azaldı. 2012 yılı başında yıllık net borçlanmaları 15 milyar dolar civarında olan banka dışı sektörlerin net borçlanmaları 2012 yılının ekim ayında 3 milyar dolara kadar indi. Kasım ayıyla beraber banka dışı kesimin net dış borçlanmalarında bir hareket gözleniyor. Aylık olarak banka dışı kesimin net dış borçlanmaları geçen yılın kasım ayında 157 milyon dolar, aralık ayında 2 milyar dolar ve bu yılın ocak ayında 3 milyar dolar oldu. 12 aylık kümülatif bazda ise, bu sektörün net dış borçlanmaları ocak ayı itibarıyla 8.5 milyar dolara yaklaştı.

YATIRIMLAR ARTIYOR MU?
Banka dışı diğer sektörler, ağırlıklı olarak özel sektör şirketlerinden oluşuyor. Bu şirketlerin dış borçlanmaları genellikle yurtiçi bankalardan aldıkları teminat mektubu karşılığında yurtdışı bankalar yoluyla oluyor. Dış borçlanmadaki temel amaç ise yatırımları finanse etmek. Dolayısıyla, son üç aydır gözlenen banka dışı sektörlerin artan dış borçlanmaları, yatırım harcamalarındaki bir artışın öncü göstergesi olabilir.
Üretim ve ithalat verilerinde henüz böyle bir eğilim gözlenmiyor. Önümüzdeki dönemde de gerek üretimde gerekse ithalatta yatırım malları üretiminin ve talebinin o denli artmadığı gözlenirse, dış borçlanmaların yatırımdan çok cari harcamaları finanse ettiği sonucuna varılabilir. Geçmiş deneyimler ise yatırım harcamalarında son dönemde bir kıpırdanma olabileceği olasılığını gündeme getiriyor.
Bu yargı doğru çıkarsa, cari işlemler açığında dibi bulduk demektir. Bundan sonra yıllık bazda cari işlemler açığının artma eğilimine girdiğini görebiliriz.