Ağustos ayı enflasyonu beklentiler paralelinde geldi. Mevsimsel nedenlerle gıda fiyatlarında beklenenin üzerinde düşüşler yaşandı. Buna karşılık, haziran ve temmuz ayında görülen sınırlı alandaki fiyat artışları diğer mallara sirayet etmeye başladı. Teknik deyimiyle, ağustos ayı ortalama enflasyonunda ikincil fiyat artışlarının etkileri var.
Eylül ayı enflasyonu hem ikincil fiyat artışlarının etkisinde kalacak hem de döviz kurlarından enflasyona geçişin yeni bir döngüsünü içerecek gibi görünüyor. Temmuz ayında döviz kurları göreli olarak istikrarlıydı. İstikrar büyük ölçüde ağustos ayının ilk yarısında da söz konusu oldu. Ama, ağustos ayının ikinci yarısında dolar kurunun 2 TL'yi geçmesiyle, ağustos ayı enflasyonunda görülmeyen döviz kurlarının enflasyon etkisi eylül ayına kaymış oldu.
ÇEKİRDEK ENFLASYON ARTIŞ EĞİLİMİNDE
Gıda fiyatları ağustos ayı enflasyonunu kurtardı denebilir. Gıda fiyatlarında bir düzeltme bekleniyordu. Döviz kurlarındaki artışın da katkısıyla haziran ve temmuz aylarında gıda fiyatları mevsimsel nedenlere rağmen artış göstermişti. Ama ağustos ayında bu eğilim kırıldı. Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda ortalama fiyatlar yüzde 0.8 düştü. Bu gruptaki mal fiyatlarını dışarıda bırakan ortalama tüketici fiyatları ağustos ayında yüzde 0.1 arttı.
Mevsimsel ürün fiyatlarını dışarıda bırakan ortalama tüketici fiyatları endeksi ağustos ayında yüzde 0.6 arttı. İşlenmemiş gıda, enerji, alkol ve tütün mamulleri ile dolaylı vergileri dışarıda bırakan ortalama tüketici enflasyonu (G endeksindeki artış) ağustos ayında yüzde 0.9 olarak gerçekleşti. Döviz kuru artışlarının ikincil etkileri bu endekste görülüyor.
Benzer bir gelişmeyi çekirdek enflasyon diye adlandırılan H ve I endekslerindeki değişmelerde de görüyoruz. Mevsimsel etkilerin de yardımıyla ağustos aylarında düşen H ve I endeksleri bu yılın ağustos ayında ya yükseldi ya da değişmedi. Geçen yılın ağustos ayında yüzde 0.14 azalan H endeksi bu yıl yüzde 0.14 arttı. Geçen yıl yüzde 0.28 azalan I endeksi ise bu yıl değişmedi. Yıllık bazda çekirdek enflasyon mayıs ayından bu yana artış eğiliminde. Çekirdek enflasyon döviz kurlarından enflasyona geçişin yayıldığı izlenimini veriyor. Ağustos ayı itibarıyla H endeksindeki artış yüzde 6.8 olurken, I endeksi aynı bazda yüzde 6.4 arttı.
BEKLENTİLERİ YÖNLENDİRMEK ZORLAŞTI
Aylık enflasyon geçen yılın eylül ayında yüzde 1'in biraz üzerinde, ekim ayında ise yüzde 2'ye yakındı. Kasım ve aralık aylarında ise aylık enflasyon yüzde 0.5 civarında gerçekleşmişti. Ağustos ayının ikinci yarısında yaşanan döviz kurlarındaki artışın birincil etkileri ile enflasyonun yayılma eğilimi göz önüne alınırsa, ekim ayı sonunda yıllık enflasyon bugünkü yüzde 8.2 düzeyinin biraz altında kalabilir. Ama kasım ve aralık ayları yıllık enflasyonun yeniden yükselişe geçebileceği aylar olarak görülüyor.
Para politikası son iki yıldır enflasyondan çok mali piyasalardaki günlük dengeleri gözeten bir yapıda. Benzer bir yaklaşım enflasyonun çok yüksek olduğu 1990'lı yıllarda da benimsenmişti. Çeşitli nedenlerle mali piyasalarda dengeler bozulunca, dengeleri yeniden yerine oturtmaya yönelik para politikası aciz kaldı. Bu süreçte enflasyonu hedef doğrultusunda tutmak ise olanaksız hale geldi. Kısacası, para politikası devre dışı kaldı denebilir. Para politikasındaki son iki yıldır elde edilen deneyimler önümüzdeki dönemde para politikasına yönelik iletişim yoluyla enflasyon beklentilerinin yönlendirilmesinin oldukça zor olduğuna işaret ediyor.