Geçen yılın son üç ayında reel büyümesi yüzde 1.4'e kadar gerileyen Türkiye ekonomisi, bu yılın ilk üç ayında yüzde 2.9, ikinci üç ayında yüzde 4.4 büyüdü. Büyümedeki hızlanmaya rağmen istihdam artışı hız kesti. Geçen yılın son üç ayında istihdam artışı yüzde 4.3 olmuştu. Bu yılın ilk üç ayında istihdam artışı yüzde 4.7'ye çıktıktan sonra ikinci üç ayda yüzde 3.5'e geriledi.
İlk üç aydaki istihdam artışındaki hızlanma kırsal kesimden geliyor. Kentlerde istihdam artışı geçen yılın son üç ayında yüzde 5'e kadar tırmandıktan sonra bu yılın il üç ayında yüzde 4.5'e, ikinci üç ayda yüzde 4.2'ye geriledi. Grafikte de görüldüğü gibi, ekonomik büyümedeki hızlanmaya rağmen istihdam artışındaki gerileme kentlerdeki hem erkek hem de kadın nüfusta görülüyor.
ELASTİKİYET ARTIYOR
2002-2007 yılları arasındaki ekonomik büyüme döneminde büyümenin istihdam dostu olduğu iddia edilemez. İstihdam verilerindeki tutarlılık açısından 20042007 yılları arasındaki döneme baktığımızda, yıllık ortalama ekonomik büyüme yüzde 6.7 olurken, istihdam artışı yüzde 2.7'de kalmıştı. 2009-2011 yılları arasındaki dönemde ise ekonomik büyüme göreli olarak istihdam dostu olmuştu. Bu dönemde ekonomik büyüme yıllık ortalama yüzde 9 olurken, istihdam artışı yüzde 5'e yaklaşmıştı.
İstihdamın milli gelir elastikiyeti (istihdamdaki yüzde artışın milli gelirdeki yüzde artışa oranı) olarak
baktığımızda, durum giderek iyileşiyor. İstihdamın milli gelir elastikiyeti 2004-2007 yılları arasındaki dönemde 0.4 idi, 2009-2011 yılları arasındaki dönemde 0.53 oldu. Son bir yılda ise bu elastikiyet 0.79'a tırmandı. Yani, her yüzde 1'lik milli gelir artışı giderek daha hızlı istihdam artışına neden oluyor. Bu açıdan gelişmeler sevindirici.
İŞGÜCÜNE KATILIM DA ARTIYOR
İstihdam artışındaki bozulma daha çok bu yılın ikinci üç ayında kentlerde göze çarpıyor. Kentlerdeki erkek nüfustaki istihdam artışı geçen yılın son üç ayında yüzde 3.6'ya kadar yükselmişken bu yılın ikinci üç ayında yüzde 2.7'ye geriledi. Aynı şekilde, kentlerdeki kadın istihdamı geçen yılın son üç ayında yüzde 9'u aşmışken, bu yılın ikinci üç ayında yüzde 8'e kadar geriledi. Reel olarak her bir milyon liralık milli gelir göreli olarak daha az istihdam gerektiriyor.
İşsizlik oranı bu yılın ikinci üç ayında ortalama yüzde 9 oldu. Geçen yıl bu oran yüzde 8.4 olmuştu. İşsizlik oranı kentlerde yüzde 10.3'ten 10.7'ye yükseldi. İstihdamın milli gelir elastikiyeti bu yıl daha yüksek olsa da, yükselen bir diğer parametre işgücüne katılan nüfustaki artış. Kentlerde işgücüne katılan nüfustaki artış geçen yılın son üç ayında yüzde 4.7 iken, bu yılın ikinci üç
ayında yüzde 4.9'a çıktı. Bu dönemde kentlerdeki erkek nüfusta işgücüne katılım yüzde 2.9'dan yüzde 2.8'e gerilerken, kadınlarda yüzde 9.4'ten yüzde 10.3'e yükseldi.