Advertisement

Dünkü yazımda para otoritelerinin ileriye dönük yönlendirme stratejisi uygulamasında en başarılı merkez bankalarının Amerikan Merkez Bankası (FED) ile İsviçre Merkez Bankası olduğunu vurgulamıştım. Buna karşılık, gelişmekte olan ülkelerdeki para otoritelerinin ileriye dönük yönlendirme stratejisi uygulamasında başarılı olamadıklarını belirtmiştim. Bunun nedenleri çok.

En önemlisi yeterli kredibiliteleri olmaması. Kredibilite sorunu yaratan unsurlardan biri siyasi baskılar olduğu kadar gelişmekte olan ekonomilerin çok oynak olması. Belli bir tahmin ufkuna göre ortaya konan bir senaryoda para otoritesinin ileriye dönük duruşunu anlatmak kolay olabilir. Ama gelişmeler tahminlerin ötesinde gerçekleştiğinde, para otoritesinin de duruşu değişmek zorunda kalabilir. Bu çok sık olduğunda, para otoritesinin itibarı sorgulanmaya başlar. Gelişmekte olan ekonomilerde para otoriteleri bu oynaklıklardan yara alıyor. O halde, ne yapmalılar?

SEÇENEKLER

Oynaklığı yaratan en önemli etken, küresel sermaye akımlarındaki yön ve miktar değişmeleri. Küresel sermaye akımlarında yön ve miktar değiştikçe, gelişmekte olan ekonomilerin paraları dalgalanıyor. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar hem enflasyonu olumsuz etkiliyor hem de beklentileri bozarak ekonomik büyüme üzerinde bir kısıt oluşturmaya başlıyor. Bu gelişmelerden yola çıkarak bazı seçenekleri ortaya koyabiliriz.

1. İleriye dönük yönlendirme diye bir strateji uygulamayabilirler. “Duruma göre ben alacağım tavrı bilirim” yönünde bir duruş sergilenebilir. Böyle bir yaklaşımın ekonomik birimler açısından hiçbir bilgi değeri olmaz. Dolayısıyla, para otoritesinin beklentileri yönlendirme gibi bir kabiliyeti olamaz. Böyle bir duruş sergilendiğinde, “enflasyon hedefi” gibi bir çapanın da pek bir anlamı kalmaz.

2. Şimdi uygulamada olduğu gibi, piyasalara belli bir senaryo içinde para politikası duruşunun nasıl olacağı söylenir. Durum değiştikçe, para politikasının çapasına (örneğin, enflasyon hedefi) referans verilerek yeni duruş anlatılır. Makul bir strateji gibi dursa da senaryo çok sık değiştiğinde, bu strateji de bir süre sonra ileriye dönük yönlendirme yapmamayla aynı duruma düşüyor. Ekonomik birimler söylenenleri ciddiye almıyor. İleriye dönük yönlendirmeden beklenenler gerçekleşmiyor. Aksine, yeni duruşun ne olacağını öğrenmek için piyasaların para otoritesinin üzerine gitmesi bir anlamda teşvik edilmiş oluyor.

3. Bir başka yaklaşım, faklı ve olasılığı belli bir düzeyin üzerinde olan birden fazla senaryo ortaya konup para otoritesinin hangi senaryo gerçekleşirse nasıl bir duruş alacağı kamuoyuyla paylaşılabilir. Böyle bir yaklaşım, para otoritesinin kendi elini kolunu istemeyebileceği kadar bağlamak anlamına gelebilir. Uygulandığı takdirde, para otoritelerinin çok sevdiği “esneklik” oldukça daraltılmış olabilir.

BİR ÇAPA DAHA GEREKLİ

Her seçeneğin doğal olarak olumsuz tarafları var. Seçenekler içinde hangisinin daha uygun olabileceği, başarılı bir yönlendirme yapılamadığında ortaya çıkan ekonomik maliyetin büyüklüğüyle yakından ilişkili. Öyle görünüyor ki, iç ve dış belirsizliklerin arttığı dönemlerde, küresel sermaye akımlarının yön ve miktar değişmelerinin gelişmekte olan ekonomiler üzerindeki maliyeti oldukça fazla. Maliyetin büyüklüğü, üçüncü seçeneğin tüm olumsuzluklarına rağmen giderek daha çekici olmasına neden oluyor. Bu seçenekte para otoriteleri ileride sergileyecekleri duruş için “enflasyon hedeflemesi” yanında, enflasyon görünümünü etkileyebilen ve her gün gözlenebilen başka bir çapayı da ortaya koymak zorunda.