Otoritelerin anlattıklarına bakarsak Türkiye ekonomisi yılın ikinci üç ayı ile birlikte hız kesti. Hatta, yaz ayları ile birlikte ekonomik durgunluk olasılığı arttı. Bu nedenle ekonomi politikalarında gevşemeye gidilme kararı alındı. Geçen yıl sonunda ekonomi hızlı büyüdüğü için hızlanan cari işlemler açığı artışını önlemeye yönelik politikalardan bir anlamda "U dönüşü" yapıldı.
Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olarak nitelendirilebilecek veriler otoritelerin anlattıkları hikâyeye pek uymuyor. Yılın ilk üç ayı ile karşılaştırıldığında, ekonomik büyüme düşüyor, ama hâlâ çok yüksek. Temmuz ayı imalat sanayii üretimi verileri yılın ikinci üç ayına göre imalat sanayii üretimindeki artışın hızlandığına işaret ediyor.
Küresel belirsizlikler yolun bozukluğuna işaret ediyor. Bozuk yola girerken biz gaza basarak "tekeri kırar mıyız?" sorusu bu verilerle daha anlamlı hale geliyor.
EKONOMİ ŞİMDİLİK SOĞUMUYOR
Temmuz ayında imalat sanayii üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.2 arttı. İmalat sanayii üretimindeki artış geçen yılın aynı dönemlerine göre ortalama olarak birinci üç ayda yüzde 14.8, ikinci üç ayda yüzde 8.5 olmuştu. İmalat sanayii üretimindeki artış düşüş eğiliminde, ama artış hâlâ çok hızlı denebilecek düzeylerde. Buna soğuma denmez.
Mevsimsel ve takvim etkilerinden arındırılmış imalat sanayii üretimi temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 2 arttı. Aynı bazda, temmuz ayı imalat sanayii üretimi, yılın ilk üç ayındaki ortalama aylık üretimin yalnızca yüzde 0.2 aşağısında, ikinci üç aydaki aylık ortalama üretimin yüzde 1.4 üzerinde gerçekleşti. Bu rakamlar "ekonomi soğuyor" dedirtecek kadar bir kırılmaya işaret etmiyor.
Ara malları üretimindeki gelişmeler ortalama sanayi üretimindeki gelişmelere göre kötü, daha da kötüleşiyor. Ara malları sanayi ithalatla baş edemiyor. Geçen yılın aynı dönemine göre, ara malları üretimindeki artış yılın ilk üç ayında yüzde 14.6 olmuştu. Yılın ikinci üç ayında yüzde 5.8'e düştü. Temmuz ayında da ara malları üretimindeki artış yüzde 5 oldu.
Benzer bir gelişme dayanıksız tüketim malları üretiminde de yaşanıyor. Geçen yılın aynı dönemine göre, yılın ilk ve ikinci üç aylarında yüzde 5.3 artan dayanıksız tüketim malları üretimi temmuz ayında yüzde 1.8 düştü. Geçen yıla göre sanayi üretimi içinde üretimi düşen tek geniş alt kalem de dayanıksız tüketim malları imalatı oldu.
Yatırım malları imalatındaki artış rekor kırıyor. Geçen yılın aynı dönemine göre, yatırım malları imalatındaki artış yılın ilk üç ayında yüzde 29.4, ikinci üç ayda yüzde 17.4 olurken, temmuz ayında yüzde 28.4 oldu.
BÜYÜME HIZLANIYOR MU?
Ekonomi büyüyor, hem de hızlı büyüyor. Sanayi üretimi verileri bir öncü göstergeyse, büyümenin temmuz ayında bir önceki üç aya göre hızlandığı dahi iddia edilebilir.
Grafikten de görüldüğü gibi, takvim ve mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayii endeksi 2005 yılından bu yana geçen aralık ve ocak aylarından sonra (126.4 ve 126.3) şubat ayı ile birlikte temmuz ayında (124.2) en yüksek değerine ulaştı.
Ekonomi iç talep ağırlıklı büyümeye devam ediyor. Net dış talebin ekonomik büyüme üzerindeki olumsuz etkisi artarak devam ediyor. Bu gelişmeleri bugün açıklanacak milli gelir verilerinde daha iyi görebileceğiz.