Advertisement

Merkez Bankası bir süredir döviz satım ihalelerinde satılacak üst limiti ilan edip bunun çok aşağısında satış yapıyor.
Dün de bir duyuru yaparak bu duruma açıklık getirmeye çalıştı. Ama kafaları daha da karıştırdı.
Nedeni bugünden itibaren yapılacak ihalelerde satılacak dövizin en yüksek tutarının 1 milyar 350 milyon dolar, takip eden iki günde ise 1 milyar 700 milyon dolar olduğu, taleplerin sadece 50 milyon dolarının karşılanacağı şeklindeki ifadelerden kaynaklandı.
Piyasalar özellikle "Peki 50 milyon satacaksın da neden bu kadar yüksek limit tanıyorsun" noktasına takıldı.
Bunun yanıtını da Merkez Bankası "Gerekli görülen istisnai durumlarda 50 milyon doları aşabilirim" şeklinde verdi.

MERKEZ'İN GEREKÇELERİ
Peki, Merkez Bankası neden böyle yapıyor?
■ Her şeyden önce spekülatörlerden çekiniyor. TL'ye bir saldırı olmasını istemiyor.
■ Döviz rezervlerinin süratle azalmasını uygun görmüyor.
■ Gerçek döviz alım taleplerinin geçici olduğunu düşünüyor. Avrupa'da sorunlar çözülünce dış fonların tekrar Türkiye'ye yöneleceğini bekliyor.
■ Üst limiti çok yüksek tutması, TL'nin daha önce dile getirdiği sınırlardan daha fazla değer kaybetmesine müdahale etmesine olanak tanıyor.
■ İstisnai durumlarda ise TÜPRAŞ ya da BOTAŞ gibi ithalatı yüksek ve dış ödemesi fazla kuruluşların TL'ye baskı yapmadan döviz gereksinimlerinin Merkez Bankası'nca karşılanmasını yeğliyor.

İSTEKLERLE GERÇEKLERİN ÇATIŞMASI
Politika bu olsa da bankanın istekleri ile gerçekler çatışıyor.
Bunları sıralayalım.
■ Yıl sonuna yaklaştıkça, yurtdışındaki birçok finans kuruluşu nakitte kalmak ve bu yolla sermaye yeterlilik oranını yükseltmek istiyor. Bu isteğin spekülatif hareketlerle ilgisi yok.
■ Limiti yüksek gösterip çok düşük miktarda satış yapmak güvenilirlik açısından kaygı yaratıyor. Enflasyonla mücadelede en önemli faktör olan kredibiliteyi zayıflatıyor.
■ Piyasada oluşan sepetin 2.20 ve doların 1.90 üst limitlerin üzerindeki hareketlere Merkez Bankası'nın izin vermeyeceği şeklindeki "inanış belirginliğinin" sistemde belirsizlik yarattığını da gözden kaçırmayalım. Sırf bu nedenle banka test ediliyor olabilir.
■ Likiditenin bu derecede daraldığı şu dönemde, gelen taleplerin yüksekliği de şaşırtıcı. Bu kadar dövizi Merkez Bankası'ndan almak için gerekli TL'nin nereden ve nasıl bulunacağı da sorgulanması gerekli bir nokta.
■ Cari işlemlerin aylık olarak 4-5 milyar açık vereceği, ayrıca bu belirsizlikte sermaye hareketlerinden çıkışların da süreceği varsayılırsa, günlük asgari 500 milyon dolarlık bir döviz transferinin gerçekleşmesi gerekiyor. Bunun 50 milyon dolarlık günlük satışlarla karşılanamayacağı da ortada.
Tüm bu noktaları dikkate aldığımızda Merkez Bankası'nın işi kolay değil. Siyasiler cari işlemler açığını azaltacak eylem planına bir an önce başlasalar ya da başlanılanları hızlandırsalar hepimiz için iyi olacak.