Advertisement

Cari işlemler açığı ocak ayında 5.8 milyar dolar oldu. 12 aylık birikimli bazda ise aralıktaki 48.6 milyar dolar düzeyinden ocakta 51.4 milyar dolara yükseldi.
Aralık ayındaki şok 7.5 milyarlık açık rakamından sonra, 5.8 milyar dolarlık ocak ayı açığı yüreklere su serpse de ben yine tek değişen bir şeyin olmadığı kanısındayım.
Beklentiler 2011 yılında cari açığın milli gelirin yüzde 7 ile 8'i arasında gerçekleşeceğine işaret ediyor. Anlamı 60 milyar dolar civarında bir "dış tasarruf noksanı" ortaya çıkacak.
Ocak ayı verilerinden dikkatimi çeken bazı noktalar özetle şöyle:
■ Yıllık birikimli cari işlemler açığı bir yılda iki kat artmış. 12 aylık birikimli rakamlara göre 51.4 milyar dolara ulaşan ocak 2011 cari işlemler açığı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 209 oranında bir yükselişe işaret ediyor.
■ 3.6 milyar dolarlık kaynağı bulunamayan "artı değerli" net hata ve noksan rakamı yüksek. Türkiye'ye giren bu tutar sıcak paradan başka bir şey değil.
■ Türk vatandaşlarının yurt dışına yaptıkları
doğrudan yatırımlar, yabancıların bize yatırdıklarından fazla. Bizimkiler 672 milyon doları dışarıya götürürken, yabancılar 140 milyon doları gayrimenkul alımı için olmak üzere 402 milyon dolar getirmişler.
Son 10 yılın verilerine baktım. Böyle bir durum ilk kez ortaya çıkıyor.
Biz "sıcak parayı kaçıralım, uzun vadeli olanları çekelim" derken, tam tersine bizim yatırımcılar uzun vadeli paraları yurt dışına götürmüşler(!)
■ Garanti Bankası Araştırmalar Müdürlüğü'nün hesaplarına göre ocakta 5.7 milyar dolarlık sıcak para girişi olmuş ve cari açığın yüzde 96'sı sıcak para ile finanse edilmiş. Grafikten bu eğilimi izlemek olası.
Bu filmi 2011 yılında daha birçok kez göreceğiz. Sonunu ise herkes merakla bekliyor.



En zengin ve hızlı büyüyen ülke: Katar

Geçmişte Katar'a sıkça giderdim. Zengin petrol ve petrol ürünlerine sahip bir ülke konumunda olmasının avantajları ile hızla büyümeye aday ülkelerin başında geliyordu.
Büyümesini petrol, LNG, propan ve bütan gibi hidrokarbon ürünlerine dayamaktan çok bunların dışına taşımak istiyorlardı.
Geçen gün IMF İcra Direktörleri Kurulu'nda Katar ekonomisine ilişkin 4. madde incelemesi yapıldı. Verilere baktığımda şaşırmadım desem yalan olur.
Katar ekonomisi 2010 yılında yüzde 16.3 oranında büyümüş. 2011 yılı için beklenen büyüme ise yüzde 20.
Hidrokarbon sektörü dışında da yüzde 10 civarlarında büyüme hızına erişmişler.
Milli gelirinin 2005 yılında 45 milyar dolar iken 2011 yılında 160 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu rakamlar ve 200 bin kişilik nüfusu ile kişi başına düşen gelir ise 90.7 bin dolar olacak.
Bu verilerle Katar ekonomisi dünyanın en hızlı büyüyen ve en zengin ülkesi konumuna giriyor. Yanına yaklaşabilen bir başka ülke bile yok.