Advertisement

G-7’ler toplandı. 2000 yılından bu yana ilk kez uluslararası bir para birimine birlikte müdahale kararı aldılar.

2000 yılı müdahalesi New York’taki İkiz Kuleler’e yapılan saldırı sonrası dolara karşıydı. Bu kez Japon Yeni hedef alındı.

Sanayileşmiş ülkeler dövize müdahaleye pek taraftar değillerdir. Hiçbir ülkeye de önermezler. Ancak çuvaldız kendilerine batırılınca durum değişir.

Bu kez de aynı şekilde oldu. Yenin durdurulamaz değer kazanmasının Japon ekonomisinde yaratacağı deflasyonist etkiler ve giderek bunun dünya ekonomilerini tehdit edecek boyutlara ulaşma olasılığı kararın alınmasının başlıca nedeni oldu.

YEN NEDEN DEĞER KAZANIYOR?

Bir paranın değer kazanması için o paraya talebin artması gerekir. Örnekler verelim.

Türk Lirası’nın geçmiş dönemde önemli ölçüde değer kazanmasının nedeni sermaye hareketleri çerçevesinde dışarıdan gelen dövizlerin TL’ye çevrilerek Hazine tahvili, hisse senedi gibi finansal araçlara yatırılmasıydı.

Türkiye mal ve hizmet akımlarında cari işlemler açığı verdiği için TL satıp döviz talep edenlerin fazla miktarda olması, TL’nin sermaye akımlarından kaynaklanan değerlenmesini bir ölçüde törpülüyordu.

Japonya ekonomisi ise bizden çok daha değişik yapısallara sahip. Cari işlemler fazlası var. Reel ekonomilerinin dışarıya sattığı mal ve hizmetlerin toplamı satın alınanlardan fazla.

Dolayısıyla reel sektörün yen talebi de bu fazlaya bağlı olarak güçlü bir biçimde süregidiyor.

Japonya’nın sermaye hareketleri ise Türkiye’nin tam tersi. Japonlar sermaye ihraç ediyorlar. Yen borçlanıp dışarıda dolar, Euro ve benzeri dövizlere yatırım yapıyorlar.

Ayrıca bu yatırımlarından elde ettikleri dövizleri yene çeviriyorlar. Bu işlemler sonucu yen talebi yükselince yen değer kazanıyor. Yen üzerinde hem reel ekonomiden hem de uluslararası sermaye akımlarından kaynaklanan çift yönlü bir değerlendirme baskısı var.

TL üzerindeki değerlendirme baskısı ise tek yönlü. Sermaye hareketleri kanalıyla dışarıdan döviz gelip baskı yapınca TL diğer paralara karşı değer kazanıyor.

Bu nedenle de G-7 ülkeleri ellerindeki yen varlıklarından bir kısmını satarak bu arada iyice yükselen yen talebini karşılamaya çalışıyorlar.

YEN GERÇEKTEN DEĞERLİ Mİ?

Yen/Dolar ilişkisine göre Yen 2007 yılından bu yana değerlenen bir para durumunda.

Oysa Japonya reel sektörün rekabetçilik düzeyini gösteren “Reel Efektif Döviz Kuru” 1991 yılı düzeyinde. Yen değerlenmiş gibi görünmüyor.

İşte bu iki değişik gösterge Japon ekonomisinin durumunu yansıtması açısından ilginç.

Enflasyon oranı reel kuru en fazla etkileyen unsur. Japonya rekabet ettiği ülkelerden yıllar boyu yüzde 2 puan daha düşük gerçekleştirdiği fiyat artışlarına bağlı işgücü verimi yüksek bir ülke olunca rekabetçilik açısından da bir kayba uğramıyor.

Ancak olaya finans piyasaları açısından bakınca başka bir tablo ortaya çıkıyor. Sermaye hareketlerinde yen, güçlü bir para niteliğinde görünüyor.

Finans sektöründe güçlü olan yen, reel sektörde rekabetçi olan yenin dengesini bozmaya başlayınca işler karışıyor. Bu durumu grafikten 1995 yılı için izlemek mümkün.

Ne var ki dövize müdahalelerin ters tepki yaptığını da unutmayalım.