Advertisement

Kredi derecelendirme kuruluşlarından birisi olan ve not yükseltmede her zaman öncülüğü üstlenen Fitch, bu hafta Brezilya’nın kredi notunu arttırdı.

Brezilya yatırım yapılabilir ülke notunu daha önce, 2009 yılı sonlarında almıştı. Şimdi bu not BBB eksiden BBB’ye yükseltildi.

Fitch’in açıklamalarını okudum. Maliye politikasındaki sıkıştırmalar ve sağlıklı büyüme olasılığı Brezilya’nın notunu olumlu etkilemiş.

 

TÜRKİYE VE BREZİLYA ARASINDAKİ FARKLAR

Brezilya ekonomisini Türkiye ile karşılaştırdığımızda aramızda iki belirgin farkın mevcudiyeti hemen ortaya çıkıyor.

Birincisi cari işlemler açığının gelecekteki durumu. Her ne kadar Brezilya’nın 2010 yılındaki cari işlemler açığı (54 milyar dolar) bizimkinden (49 milyar dolar) daha yüksek olsa bile Fitch bunu bir sorun olarak görmüyor. Brezilya ekonomisi için bu konunun üzerinde fazla durmuyor. Bizim ise yumuşak karnımız burası.

İkincisi dış borcun milli gelire oranı. Bu oran Brezilya’da yüzde 13, bizde ise yüzde 39,5.

Bunların dışında iki ülkenin makroekonomik göstergeleri benzer özellikler taşıyor.

Politik açıdan da fazla fark yok.

Buna karşı Türkiye’nin Avrupa Birliği ilişkileri, alt yapısı, bankacılık sektörü ve güvenlilik sorunları açılarından Brezilya’ya karşı üstünlüğü var.

 

İYİ DE NOTUMUZ NEDEN ARTMIYOR?

Peki neden bizim kredi notumuz hala artmıyor?

Bu konuda uluslararası kuruluşların temsilcilerine kulak verdiğimizde bazı ipuçları bulabiliyoruz.

Hatırlarsınız. IMF’nin Türkiye temsilcisi Mark White Lewis geçtiğimiz Şubat ayında Benim kişisel görüşüm, yakın zamanda Türkiye'nin kredi notunun yükseltileceği yönünde" diye konuşunca bir anda ümitlenmiştik.

Bunun üzerine kredi derecelendirme kuruluşları da konuyu seçim sonrasına bıraktıklarını açıkladılar. Kafa karışıklığına noktayı koydular.

Bir önceki gün ise Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau yaptığı bir konuşmada, Türkiye’nin önündeki çok önemli bir zorluğun sağlam ekonomik büyümeyi devam ettirmek olduğunu söyledi. Zachau, Lewis kadar olumlu düşünmediğini cari açık kontrol altına alınırsa not artar” diyerek belli etti.

Gerek Brezilya’nın son not artırımının genel seçimlerden beş ay sonra yapılmasını, gerekse verilen demeçlerden “sağlam büyüme” ve “cari açık” kriterlerine giderek daha fazla vurgu yapılmasını dikkate aldığımızda, Türkiye’nin notunun en iyi olasılıkla Ekim ya da Kasım aylarında yükseltilebileceğini düşünüyorum.

Tabii cari açıkta daha fazla bozulma ortaya çıkmazsa.

 

Avrupa Merkez Bankası’nın kararı

Avrupa Merkez Bankası (AMB) 2008 yılının yaz aylarından bu yana ilk kez faiz arttırdı.

AMB’nın bu faiz artırımı düşük oranlı olsa da anlamlı bir adım.

Avrupa’nın finansal sorunlarına karşı bağımsız bir kuruluş olduğunu bir kez daha gösterdi. Enflasyona karşı duruşunu belli etti.

Avrupa’daki sorunlu bankaları da kendilerine çeki düzen vermeleri için sinyal yolladı. AB hükümetlerini de ikaz etti.

Şimdi soru artışların devam edip etmeyeceği.

AMB Başkanı Trichet’in konuşmalarından, her ne kadar gerekirse tekrar arttırırız demesine karşın faiz artırımlarının bu aşamada bunun devam etmeyeceği izlenimini aldım.

Bakalım şimdi diğer merkez bankaları nasıl davranacaklar.