Advertisement

Türkiye'de her konuda olduğu gibi sermaye piyasasında da yetişmiş, eğitimli eleman eksikliği belki de en temel sorun. Nitelikli eleman ihtiyacı finans dünyasının her alanında hissediliyor. Kalifiye eleman yetiştirilmesi konusunda gerek kurumların, gerekse başta üniversitelerimiz olmak üzere eğitim kurumlarının çabaları devam ediyor. Ancak bu eğitim çalışmaları yanında, önemli ihtiyaçlarımızdan birisi de özellikle üniversitelerimiz ile finans dünyasını bir araya getirmek, birlikte çalışmalarını sağlamak, akademik dünyada yapılan çalışmaların pratiğe dönüşümünü sağlayabilmekti. Bu tür bir birlikteliğin ilk örneğini geçtiğimiz hafta içinde görmüş olduk.
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Sabancı Üniversitesi'nin katkılarıyla düzenlenen Finans Atölyesi çalışmalarını başlattı. Finans ve akademik dünyayı bir araya getirmeye çalışan bu çalışmalarda, akademisyenlerin hazırladığı finansal modellerin uygulamacı finansçıların katkılarıyla güçlendirilerek sermaye piyasasında uygulanabilir hale getirilmesi amaçlanıyor. Cuma günü yapılan atölye çalışmalarında akademisyenlerin doğrudan İMKB verileri üzerinde hazırladıkları ve oldukça teknik çalışma gerektiren matematiksel raporları yine akademisyenler ve uygulayıcı olarak aracı kurum çalışanları tarafından değerlendirildi ve değerlendirme sonunda katılımcılarla soru-cevap şeklinde çalışmalar tartışmaya açıldı. Bu atölye çalışmalarından anlaşıldığı kadarıyla, akademisyenlerce hazırlanan ve gerek sektör çalışanları gerekse yatırımcılara oldukça soyut ve anlaşılmaz gelen bilimsel çalışmalar somutlaştırılıp, uygulanabilir ve anlaşılabilir hale geliyor. Oldukça önemli olduğunu düşündüğümüz bu çalışmalar hem üniversite ve aracı kurumların birlikte çalışmalarını, birbirlerini daha yakından anlamalarını, ortak bir dil kullanmaya başlamalarını sağlayacak ve eminiz ki yatırımcılara da pratikte yararlı olacaktır.
Bugüne kadar üniversiteler ile sermaye piyasası kurumlarının ilişkisi öğrencilerin stajının ayarlanması düzeyinde yapılıyordu. Her iki dünya birbirinden ayrı çalışmalarla, son derece kopuk ilişkilerle, herkes kendi yolunda devam ediyordu. Muhtemelen Türkiye'de birçok alanda durum aynıdır. Teorinin pratiğe dönüştürülmesi yeniliğin, yaratıcılığın, gelişmenin özü olmasına rağmen bu eksiklik yıllardır sürdürüldü. Türk Borsasında mevsimlik etkiler, birleşme sonrası borsa performansları, yatırım stratejilerinde verimlilik gibi piyasaya yönelik çalışmaların yer aldığı ilk Finans Atölyesi çalışmaları bu eksikliği giderecek ilk adımı atmış oldu.
Bu çalışmalar yeni başlatılıyor. Bundan sonraki toplantı ve çalışmaların daha yaygın bir kitleye duyurulması, özellikle diğer kurum çalışanlarının katılımının sağlanması, çalışmaların sonlandırılmış hallerinin kamuoyuna sunulması yararlı olacaktır. Bu çalışmaların pratikte uygulanabilirliği de gerçekleştirilirse işbirliğinin zirveye ulaştığını söylemek mümkün olacak. İş Yatırım ile Sabancı Üniversitesi arasında başlatılan bu başarılı ve yararlı işbirliğinin diğer aracı kurum ve üniversitelerimiz için öncü olmasını diliyoruz. Üniversitelerimizin piyasaya yönelik eğitim çalışmaları olduğunu biliyoruz, ancak bu tür teorinin pratiğe dönüştürüleceği çalışmalara da fazlasıyla ihtiyacımız var.