Tasarım dünyasının Lady Gaga'sı olarak tanınan Marcel Wanders ile Stedelijk Müzesi'nde 25 yıllık kariyerindeki tasarımlarının yer aldığı sergisinde, Quasar İstanbul için tasarladığı Quasar Head Heykeli'nin önündeyiz. Wanders, Quasar İstanbul için tasarladığı heykel ile istanbul'un Asyalı ve Avrupalı iki yüzünü tasarlamış. Aslında Türkiye'yi dünyaya yatırımlar açısından daha çekici kılan iki yüzü bu. Wanders, "Türkiye ekonomisi için gelişen ülkelerin yıldızı Türkiye ekonomisi bir dengelenme sürecinden geçiyor. Hiçbir şey durmadan yükselemez. Ben tekrar dengenizi bulup daha sonra tekrar yükselişe geçeceğinize inanıyorum" diyor.
Marcel Wanders'tan duyduğuma göre otel gibi yeni yatırımlar da Türkiye'de bir İsviçre fonunun yatırımı olan Quasar İstanbul ile ileride yer almayı değerlendiriyormuş. Umarım bu potansiyeli sadece yabancılar kullanmaz. Türkiye'nin Asyalı ve Avrupalı yüzünü keşfedip bunu dışarıda başarıya dönüştüren Türk tasarımcılar da giderek artacak. Ayşe ve Ece Ege kardeşlerin İstanbul teması ile hazırladıkları koleksiyon ile Victoria&Albert Müzesi'nde Al Jameel ödülünü almalarına sergilerini görünce şaşırmadım.
Atıl Kutoğlu da 18 Şubat'ta Paris'in ünlü Premiere Vision tekstil fuarında çalışanların kostümlerini tasarlamış. Atıl Kutoğlu'ndan duyduğuma göre, şimdiye kadar Fransız modacıların tasarladığı üniformalara hem Asyalı hem Avrupalı dokunuşumuzu yansıtarak bir fark yaratılmaya çalışılmış.
'BAZI YATIRIMCILAR PUSLU HAVAYI SEVİYOR'
Dünya Yatırım Ajansı'nın (WAIPA) başkanlığına gelen Başbakanlık Yatırım, Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Başkanı İlker Aycı da Wanders'la aynı fikirde. Türkiye'nin hem Asyalı hem de Avrupalı yüzü bizi puslu havada bile çekici kılmaya devam ediyor, hatta uzun vadeli düşünen doğrudan yatırımcı daha kelepir fiyata yatırımını mal edeceği için 2014'te şirket birleşme ve satın almalarının artmasını bekliyor.
Aycı'ya, geçen yıl 253'ten 21 7'ye inen yatırım işlemi sayısını ve 22 milyar dolardan 17.5 milyar dolara inen satın alma adedini hatırlatıp "Geçen yıl yatırımlar için zor bir yıldı bu yıl da çifte seçim yılı, yatırım performansında beklentisi nedir" diye soruyorum. Aycı, "İlk çeyrek sonunu görmeden rakam vermek zor, ancak 2013 yılından yukarıda biteceğine inanıyorum. Seçimlerin istikrarla neticelenmesi ardından yatırımlarda yeni bir hızlanma sürecine girebiliriz" diyor.
Aycı'ya göre puslu havada enerji, bankacılık, sigorta, sağlık, yabancıların en çok ilgi gösterdiği ilk üç sektör. Aycı, "Bankacılık sektörüne hem Asya'dan hem de ABD bankalarından ilgi devam ediyor" diyor. "Babacan'ın sözünü ettiği dev banka kim olabilir? Çinli ICBC ve ABD'li Wells Fargo'nun adı geçiyor ne dersiniz?" sorusuna da Aycı, "Hem Asyalı olabilir hem Amerikalı olabilir ikisi de kapıda, önce hangisi girecek onu bilemiyorum şu anda iyi olan kazansın" diyor.
Evvelki akşam Türkiye'ye ilk kez gelen Japan BankofMitsubishi'nin lansmanında Japonya'dan yeni yatırımların yolda olduğunu söylüyor. Aycı'dan duyduğuma göre, enerji sektöründe "sıfırdan projeler" şu anda yatırımcılar için daha cazip gözüküyormuş. Aycı, "Çünkü özelleştirmelerle satın aldıkları varlıklarla ilgili şu anda o varlıkların üzerinde yapmaları gereken çalışmalar var. Fizibilite çalışmaları yapacaklar, teknoloji yenileyecekler, kapasite geliştirecekler. Onun yerine önce sıfırdanları yapalım diyorlar. Sıfırdanları yapıp Türkiye'ye girip pozisyonumuzu alalım, ondan sonraki safhada özelleştirmelerle ilgili de gerek yerli şirketlerle ortaklıklarla gerekse de direkt kendileri olmak üzere ilerleyen dönemlerde mutlaka göreceğiz" diyor.
Afşin Elbistan ile Katarlılar ve Japon yatırımcıların ardından Koreliler ve Çinliler de ilgileniyormuş.
