İTO'dan "sosyal girişimciler" için yasal zemin önerisi
-
İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay: Türkiye'de yüzlerce şirket, gönüllülük esasıyla gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projeleri için, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi farklı bir yasal mevzuattan faydalanmak istiyor. Sosyal işletmeler, kâr odaklı kurum değil, iyilikleri çoğaltan müesseselerdir
İstanbul Ticaret Odası (İTO) öncülüğünde gerçekleştirilen Sosyal Girişimcilik Arama Konferansı'nda, sosyal girişimciliğin yasal zemine kavuşması için ilk adım atıldı.
İTO'dan yapılan yazılı açıklamada, şirketlerin kâr amacının yanı sıra kamu yararını da gözetmesi ve sosyal sorumluluk projelerine imza atması olarak tanımlanan "sosyal girişimciliğin" yasal bir zemine kavuşması için ilk adımın, İTO öncülüğünde düzenlenen arama konferansında atıldığı bildirildi.
Açıklamada, sosyal girişimciliğin, dünyada İngiltere, Güney Kore, ABD, Brezilya, Latin Amerika gibi birçok ülkede 2000'li yıllardan itibaren yasalaştığı, Türkiye'de ise henüz yasal bir statüye sahip bulunmadığı kaydedildi.
"Sosyal girişimciliğin ne olduğuna, topluma ne gibi faydaları bulunduğuna ve yasal mevzuatta ne gibi düzenlemeler yapılabileceğine" dair konuların ele alındığı konferansta, sosyal işlerin şirketleşmesi ve bu şirketlerin "toplum yararına ticari müessese" olarak tanımlanması için gerekli mevzuat düzenlemesinin önemli bir ihtiyaç olduğu vurgulandı.
- "Sosyal işletmeler, iyilikleri çoğaltan müesseseler olmalıdır"
Konferansta konuşan İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, özel sektörün içinden çıktığı topluma karşı en önemli görevi olan sosyal girişimciliğin yasal altyapıya kavuşturulması gerektiğini bildirdi.