Küresel ekonomiyi eşitlik büyütecek
Bank of Merrill Lynch'in raporuna göre 2025 yılına kadar cinsiyet eşitliği sağlanabilirse dünya ekonomisine 28 trilyon dolarlık ek katkı sağlanacak ve küresel ekonomi yüzde 31 büyüyecek
Daha iyisi için denge. Bu yılın Dünya Kadınlar Günü'nün teması olarak bu slogan. Denge için alınması gereken çok yol var ama
Bank of Merrill Lynch'in raporu bunun kazançlı bir yol olacağını gösteriyor. Bankanın çalışmasına göre 2025 yılına kadar eğer cinsiyet eşitliği sağlanabilirse dünya ekonomisine 28 trilyon dolarlık ek katkı sağlamak mümkün. Dünyanın en büyük iki ekonomisi olan ABD ile Çin'in toplamına denk gelen bu miktar küresel ekonominin de yüzde 31 büyümesini sağlayabilir. Öte yandan Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) 2018 Küresel Cinsiyet Ayrımı Raporu, cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının 202 yıl alacağını gösteriyor.
72 TRİLYON DOLARI KADINLAR YÖNETECEK
Öte yandan Bank of Merrill Lynch'e göre kadınlar 2020 yılında küresel finansal varlıkların 72 trilyon dolarını yönetiyor olacak. Bu rakam 2010 yılının iki katına denk. Ancak kadınlar ile erkekler arasındaki ücret farkı hala yüksek. Kadınlar aynı işi yaptıkları erkeklerin aldığı maaşın yüzde 63'ünü alıyor.
STEM ETMELİYİZ
162 yıl önce ABD'nin New York kentindeki işçi kadınların 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olmasını sağlayan hareketi başlattığı "eşit işe eşit ücret" mücadelesinde gidilecek çok yol var. Yolu kısaltmanın formülü ise eğitimde. Özellikle de fen, mühendislik, teknoloji, matematik branşlarında yani STEM'de.
Zira gelişen teknoloji ise lehimize görünse de araştırmalar otomasyonun en çok kadınların işini ellerinden almaya hazırlandığını gösteriyor. Otomasyon ve gelişmekte olan robot teknolojilerinin öncelikle kadın istihdamının ağırlıkta olduğu hizmet sektörünü değiştirmesi bekleniyor.
KADINLAR AĞIRLIK OLARAK HİZMET SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM EDİLİYOR
Türkiye İstatistik Kurumu'nan (TÜİK) verilerine göre Türkiye'deki nüfusun 40 milyon 863 bin 902'sini kadınlar, 41 milyon 139 bin 980'ini erkekler oluşturuyor. İşgücünün 21.7 milyonunu erkekler, 10.5 milyonunu kadınlar oluşturuyor. Erkeklerin 19.3 milyonu (Yüzde 72.4),kadınların sadece 8.9 milyonu (Yüzde 34.1) istihdam ediliyor. Kadınlarda işsizlik oranı erkeklerin 2.5 puan önünde. Kadınların yüzde 8'i okuma yazma bilmiyor. Oysa istatistikler kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıklarını gösteriyor. Bu yüzden kadınlar ücretin daha düşük olduğu hizmetler sektöründe ve tarımda istihdam ediliyor.
AYNI İŞE DÜŞÜK ÜCRET
Eşitsizlik, aynı iş yapılsa bile kendini gösteriyor. Aynı işi bile yapsalar kadınlar erkeklerden daha az kazanıyor. Ancak aradaki farkla ilgili veriler farklı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) 2015 yılı verilerine göre Türkiye'de kadın-erkek ücretleri arasındaki fark yüzde 20 seviyesinde. Örgütün sitesindeki son verilerde ise bu rakam 6.9 olarak görünüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü'ne (ILO) göre cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği Türkiye'de yüzde 12. Küresel düzeyde cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği ise yüzde 18.8 seviyesinde.
Ünlü ve göz önünde isimler olmak da ücret farkını değiştirmiyor. Hollywood'da geçen yıl patlak veren taciz skandalıyla birlikte ücret eşitsizliği yeniden gündeme gelmişti ama sonuca ulaşmadı. "All the Money in the World" adlı filmin yeniden çekimlerinde Mark Wahlberg'in 1.5 milyon dolar, Michelle Williams'ın ise günde bin dolar aldığı ortaya çıkmış, Wahlberg Hollywood'daki cinsel taciz ve ayrımcılığa karşı başlatılan ‘Time's Up' adlı kampanyaya bağış yapmıştı.
200 YIL BEKLEYEBİLİR MİYİZ?
WEF'in 2018 Küresel Cinsiyet Ayrımı Raporu'na göre siyasette eşit katılıma ulaşmak için 107 yıl, ekonomik faaliyetlere katılımda eşitliğin sağlanması için ise 202 yıl geçmesi gerekiyor.
Profesyonel iş ağlarından birisi olan LinkedIn ile Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) çalışmasına göre makinelerin öğrenmesini sağlayan yapay zeka alanında çalışan kadınların oranı yüzde 22. Eğer geleceğin en önemli konusu olacak bu alanda önlem alınmazsa kadın erkek arasındaki ücret farkının açılmasına yol açabilir. Erkekler ücretlerin daha yüksek olduğu mühendislik, bilgisayar ve bilgi hizmetlerini tercih ederken kadınların sağlık ve hizmet sektörüne yöneliyor. Fen, mühendislik, teknoloji, matematik branşlarının bütünleşik olarak öğretilmesi olarak tanımlanan ve ekonomik büyümede fark yaratacağı öngörülen STEM'de de kadınlar ücretlerin en düşük olduğu biyoloji alanına yöneliyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) Bir Bakışta Eğitim 2017 raporuna göre Türkiye'de üniversiteye giren öğrencilerin yüzde 18'i fen, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarını seçiyor. Bu oran OECD'de ortalama yüzde 27 seviyesinde. Oysa raporlar kadınların da bu alanlara ve özellikle teknolojiye yönelmesi gerektiğini işaret ediyor.
SİLİKON VADİSİ'NDE TİTANYUM TAVAN
Teknoloji sektörü ve Erkekler Kulübü olarak ün yapan Silikon Vadisi erkekler tarafından domine ediliyor. Kadınların kariyerlerinin görünmez engelleri tanımlayan cam tavanı burada teknoloji dünyasında adeta titanyum tavana dönüşüyor. ABD'deki büyük teknoloji şirketlerinde çalışan kadın oranı yüzde 26 ila 43 arasında değişiyor. Yönetici pozisyonundaki kadınların oranı ise yüzde 25'te kalıyor. Bunun nedenlerinden biri de kız çocuklarının bilim ve mühendislik bölümlerinde okumaya özendirilmemesi.
4 KADINDAN BİRİ EKONOMİK ŞİDDETE MARUZ KALIYOR
Kadınlar ekonomik ve fiziki olarak şiddete maruz kalıyor. Türkiye'de geçen yıl 440 kadın cinayete kurban gitti. TÜİK'in 2009'da yaptığı araştırmaya göre kadınların yüzde 23.4'ü yaşamın herhangi bir döneminde eşi veya birlikte olduğu kişi tarafından işten çıkmaya zorlandı.
Naime Sert/Habertürk