Advertisement
HABERLER ABONE OL

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Türkiye 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasında TÜPRAŞ ilk sırayı korurken, araştırmanın sonuçları salgın yılındaki ekonomik aktiviteye ilişkin detayları da ortaya koydu.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan tarafından açıklanan araştırmanın temel bulguları arasında sanayi kuruluşlarının kârlarındaki artış eğiliminin devam etmesi ve 2020'de yaratılan kredi büyümesinden sanayi kuruluşlarının daha az fayda sağlaması öne çıktı.

Son dönemde finansal piyasalarda önde gelen konulardan biri olan halka arz furyasının ise İSO 500 şirketleri arasında önceki yıllara kıyasla etkili olmadığına yönelik saptalamalar da 2020 yılı araştırmasında öne çıkan konulardan biri oldu.

Büyüme performansı yavaşladı

Araştırmanın sonuçlarına göre İSO 500’de üretimden satışlar 2020 yılında; 1 trilyon 22 milyar TL’den 1 trilyon 179 milyar TL’ye yükselerek, yüzde 15,3 oranında artış kaydetti. 2018’deki yüzde 34,5 ve 2019’daki yüzde 16,4’lük artışlar ile karşılaştırıldığında üretimden satışlarda büyüme performansının 2020'de yavaşladığı görüldü.

2020'de kârlarda artış eğilimi devam etti

İSO 500’ün esas faaliyetlerinden elde ettiği kârı gösteren faaliyet kârı bir önceki yıla göre yüzde 55 oranında artarak 142,8 milyar TL oldu. Faaliyet kârlılığı oranı da 2,7 puan artarak yüzde 10,8’e çıktı.

Benzer şekilde ölçülmeye başlandığı 2013’ten bu yana 2019 yılı hariç sürekli artış gösteren FAVÖK büyüklüğü, 2020 yılında yüzde 43,1 artışla 184,4 milyar TL’ye çıktı. FAVÖK kârlılığı oranı da 2,6 puan artışla yüzde 13,9’a yükseldi.

Yine vergi öncesi dönem kâr ve zarar toplamı da yüzde 50,1 artarak 92,5 milyar TL oldu. Bu rakamlar sanayi kuruluşlarının kârlarının 2020 yılında artış eğilimi gösterdiğini gösterdi.

İSO 500’ün kârlılık verilerine bakıldığında, faaliyet kârlılığındaki iyileşmenin yanı sıra özellikle net kambiyo kârlarının etkisiyle üretim faaliyeti dışı gelirlerdeki artışın da kârlılığa pozitif katkı yaptığı görüldü.

İSO 500’ün kâr/zarar eden kuruluşlar tablosuna bakıldığında; 2020 yılında kâr eden kuruluş sayısının 411’den 423’e yükseldiği görüldü.

İSO 500'ün finansman giderleri yüzde 39,2 arttı

Finansman giderleri, İSO 500’ün karlılığında belirleyici olmayı sürdürdü. 2020 yılında Kovid-19 salgını ile oluşan finansal koşullar içinde Türk lirasındaki değer kaybı, enflasyondaki artış ve faiz oranlarındaki dalgalanmalar sonucunda bir önceki yıla göre finansman yükü önemli ölçüde arttı.

2020 yılında İSO 500’ün finansman giderleri yüzde 39,2 artışla 88,8 milyar TL’ye yükseldi. Bununla birlikte, faaliyet kârı yüzde 55’lik artışla 142,8 milyar TL’ye çıkmış ve bu sayede finansman giderlerinin faaliyet karına oranı yüzde 69,3'ten yüzde 62,2'ye geriledi. Yaşanan bu göreli iyileşmeye rağmen, sanayi kuruluşları ana faaliyetlerinden elde ettikleri kârların halen oldukça önemli bir bölümünü finansman giderlerine ayırmaya devam ettiği izlendi.

Toplam borçlar yüzde 23 arttı

2020 yılında İSO 500'ün toplam borçlarının yüzde 23 gibi yüksek bir oranda arttığı görüldü. Firmalar faaliyet kârlılığındaki artışın desteğiyle özkaynaklarını da yüzde 23,2 gibi benzer bir oranda büyütebildi.

İSO Başkanı Bahçıvan konuyla ilgili olarak "Bu durum, borçların özkaynaklara göre çok daha hızlı arttığı geçmiş iki yılla kıyaslandığında umut verici görünüyor. Buna rağmen mevcut borç-özkaynak dağılımının sanayicilerimiz için mutlaka çözülmesi gereken kronik bir sorun olduğunu biraz sonra paylaşacağım tabloda daha açık göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

İSO 500’de 2015 yılı ile birlikte ilk kez yüzde 60’ların üstüne çıkan toplam borçların payı takip eden yıllarda artış eğilimini sürdürdü. 2020 yılında ise toplam borçların payı yüzde 68,4 ve özkaynakların payı yüzde 31,6 ile aynı kaldı.

"Krediler sanayi dışı sektörlere yöneldi"

İSO 500’ün toplam mali borçları 2020 yılında yüzde 23 oranında artarak 406,3 milyar TL’den 499,6 milyara ulaştı. Borçların vadelerine göre gelişiminde ise kısa vadeli mali borçlar yüzde 22,4’lük artışla 168,3 milyar TL’den 206 milyar TL’ye yükseldi. Uzun vadeli mali borçlar ise yüzde 23,3 oranında artarak 238 milyar TL’den 293,5 milyar TL’ye çıktı.

Bahçıvan, 2020 yılında Türkiye’de yüzde 35’lerde seyreden oldukça güçlü bir kredi büyümesi yaşanırken, İSO 500’ün mali borçlarındaki artışın yüzde 23’le sınırlı kalmasının, kredilerin daha çok sanayi dışı sektörlere yöneldiğini gösterdiğini ifade etti.

Kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payına bakıldığında, 2017 ve 2018 yıllarında artış eğilimi gösteren bu oranın 2019’da yüzde 41,4’e, 2020’de ise yüzde 41,2’ye gerilediği görüldü. Son iki yılda gerek borç yapılandırmaları gerekse farklı finansal enstrüman seçeneklerine rağmen kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payı yatay seyrini korudu.

Duran varlıkların toplam aktifler içindeki payı geriliyor

İSO 500’de duran varlıkların toplam aktifler içindeki payı 2015 yılında yüzde 46,3’e kadar yükseldikten sonra gerilemeye başlamış ve 2019 yılında yüzde 39,1 olarak gerçekleşmişti. 2020 yılında duran varlıkların payı 2,8 puan daha azalarak yüzde 36,3’e geriledi. Olağan dışı koşullar firmaları likit varlıklara yöneltirken, duran varlık yatırımlarını sınırladı.

Bahçıvan duran varlıklarla ilgili tabloyu şöyle değerlendirdi: "Her ne kadar bu tabloda duran varlıklar son yıllarda düşüş eğiliminde olsa da buna yol açan bir faktöre daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Biliyorsunuz en son enflasyon muhasebesi uygulaması 2004 yılında yapılmıştı. Sonrasında firmaların bilançolarında yeniden değerleme işlemi genellikle yapılamadı. Son 3 yılda yüksek enflasyonunhayatımıza yeniden girdiği göz önüne alındığında, sanayimizin duran varlığını yeniden değerleme ihtiyacı açıkça görülmektedir. Sanayicilerimizin son dönemlerde yeniden değerleme taleplerini giderek daha sık bir şekilde dile getirmeleri de bunu göstermektedir."

Devreden KDV yükü arttı

İSO 500’ün devreden KDV yükü, geçen seneki sınırlı artışın ardından yükselişini sürdürdü. İSO 500’ün üzerindeki devreden KDV yükü bir önceki yıla göre yüzde 14,3 oranında artarak 12,4 milyar TL oldu. Bu rakam İSO 500’ün toplam mali borçlarının yüzde 2,5’i düzeyinde oluştu.

Halka açık kuruluşlar yatay seyrini korudu

İSO 500 verilerine bakıldığında sınırlı sayıda firmanın halka açık olduğu görülüyor. Her ne kadar son dönemde halka arzlara ilgi artsa da İSO 500’de halka açık kuruluşların sayısı 67 ile yatay seyrini korudu.

Bahçıvan halka açıklık oranlarıyla ilgili olarak "Halka açık kuruluşların sayısının sınırlı olması, sanayi sektörü ve sermaye piyasaları arasındaki bağın kuvvetlendirilmesi gereğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu noktada, sanayi şirketlerimizin sermaye piyasalarına açılma ve bu piyasalardan fon sağlama konusunda desteklenmesi oldukça önemlidir." değerlendirmesini yaptı.

İstihdam 2020'de yüzde 2,9 arttı

2020 yılında bütün olumsuz gelişmelere rağmen İSO 500’ün istihdamı yüzde 2,9 oranında artmıştır. Yine ödenen maaş ve ücretlerdeki artış yüzde 14,4olmuştur. Bu rakamlar sanayi sektörünün tüm zorlu koşullara rağmen istihdamını korumaya özen gösterdiğini ortaya koyması açısından önemlidir.

İlk sırada Tüpraş yer aldı

İSO 500 çalışmasında 2020 yılında üretimden satışlara göre en büyük kuruluş geçen yıl olduğu gibi 58 milyar 593 milyon TL ile TÜPRAŞ oldu. 45 milyar 223 milyon TL ile ikincilik sırasında Ford Otosan yer aldı.

31 milyar 242 milyon TL’lik üretimden satışlarıyla Oyak-Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. üçüncülüğe yerleşirken, “Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş.” 30 milyar 812 milyon TL ile dördüncü oldu.

2020’de beşinci olan şirket bilgilerinin açıklanmasını istemedi. Altıncı sırada 24 milyar 30 milyon lira ile Star Rafineri A.Ş. yer aldı. Arçelik A.Ş. 21 milyar 803 milyon lira ile yedinci oldu.

Tofaş 20 milyar 719 milyon liralık üretimden satışlarıyla sekizinci sırada iken, Erdemir 16 milyar 976 milyon liralık üretimden satışlarıyla dokuzuncu oldu. İsdemir ise 16 milyar 910 milyon lira ile onuncu sırada bulundu.

Sektörel dağılım

Verilere göre İSO 500 içerisinde yer alan firmaların yarıdan fazlası üç sektör grubunda toplanıyor: Bunlar sırasıyla 118 firmayla “ana metaller ve makine imalat sanayii”, 85 firmayla “kara, deniz taşıtları ve yan sanayii” ve 65 firmayla “kimyasal, plastik ve kauçuk ürünler” sektörleri.

Söz konusu sektörler aynı zamanda 2020 yılı verilerine göre üretimden satışların da yarısını gerçekleştiriyor. Öte yandan üretimden satışlar içerisindeki paylarına baktığımızda en yüksek ağırlığın, firma sayısına göre ikinci olan “kara, deniz taşıtları ve yan sanayii” grubunda olduğunu görüyoruz.

5 yıl öncesiyle kıyasladığımızda sektörel dağılımdaki en çarpıcı değişimler, firma sayılarının ana metal ve makine imalat sanayii grubunda 10 artmasına karşılık tekstil ürünleri sanayiinde 20 azalmış olması.

İhracat üzerinde negatif salgın etkisi

2020 yılı küresel ticaret ve ihracat açısından zor bir yıl olmuştu. Bu zor yılda Türkiye’nin ihracatı yüzde 6,2’lik düşüşle 169,7 milyar dolara gerilemiştir. Sanayi sektörü ihracatı da yüzde 6,6’lık düşüşle 163,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. İSO 500’ün ihracatı ise bunların da üstünde yüzde 12,8 oranında gerileyerek 64,1 milyar dolar oldu.

2020 yılında İSO 500’ün ihracat performansı Türkiye’nin genel ve sanayi ihracat performansından bir ölçüde olumsuz ayrışsa da yine de İSO 500, Türkiye ihracatı içinde oldukça önemli bir ağırlığa sahip. 2020 yılında İSO 500 Türkiye ihracatının 37,8'ini, sanayi sektörü ihracatının ise yüzde 39,2'sini gerçekleşti.