ABD'nin Türkiye'ye yönelik yaptırımlarına her gün yenisi eklenirken yine Türk demir çelik sektörü hedefteydi.
Trump, Cuma günü attığı tweetle mart ayı itibarıyla çelik ve alüminyuma getirilen vergilerin iki katına çıkarılarak %50 ve %20 olarak uygulanacağını duyurdu. Bu tweetle birlikte gözler yeniden demir-çelik sektörüne çevrildi.
Hali hazırda Mart ayında ABD tarafından uygulanmaya konulan yüksek gümrük vergileri neticesinde ABD’nin Türkiye toplam çelik ihracatındaki payı 2017 yılındaki %12 seviyesinden 2018'in ilk yarısında %6.5’e gerilemişti.
Türk çelik üreticilerinin ihracat potansiyelini daha da sınırlayacak son hamle, Türk çelik üreticileri için ABD pazarını tamamen kaybetme riskini de beraberinde getiriyor.
Türkiye'nin iki dev demir-çelik üreticisi Erdemir ve Kardemir için tablo görece parlak çünkü bu iki şirketin ABD'ye ihracatı, her bir şirketin toplam satış tutarının yüzde 1'inden az. Aracı kurum raporlarında, Kardemir'in daha çok iç pazara çalışması ve Erdemir'in ise ihraç pazarları arasında Amerika'nın çok küçük paya sahip olması nedeniyle tarife artışlarının şirketlerin operasyonlarında önemli bir hareket yaratmasının beklenmediğine dikkat çekilmiş. Bu şirketlerin yerli üreticilere ve tüccarlara sattıkları bazı ürünlerin ABD'ye ihraç edilmesi nedeniyle direkt değil dolaylı etkiye maruz kalması bekleniyor.
Sektör umutsuz değil, ABD pazarının yaratacağı kaybı absorbe etmek için kolları sıvamış.
Çelik Federasyonu Başkanı Namık Ekinci, ABD'ye gitmeyen ürünlerin içeride kalmasıyla fiyatlarda baskı oluşabileceğini ve ABD'ye ihracatı olmayan şirketlerin de dolaylı olarak etkileneceğini belirtiyor. Demir-çelik sektörünün 200'e yakın ülkeye ihracatı olduğunu hatırlatan Ekinci, yeni pazar arayışlarına başladıklarını söylüyor. Demir-çelik ithalatında Türkiye'nin payı düşük olan ülkeler radarlarına girmiş. Batı Afrika ile Karayipler öne çıkan iki pazar. Bakanlıkla görüşmeler başlamış, o bölgelere taşımacılık maliyetlerini 1/3'e indirmenin yolları aranıyormuş.
TÜRK ÇELİK ÜRETİCİLERİ ABD'YE DAVA AÇMA HAZIRLIĞINDA
Türk üreticiler, Eylül ayı başında ABD'ye yeni bir dava açmaya hazırlanıyor. Türkiye, ABD ile hukuk mücadelesinde yalnız değil.
Metal ek tarifelerine AB, Rusya, İsviçre, Norveç, Meksika, Kanada ve Çin'in açtığı davalar da göz önünde bulundurulduğunda ABD'yi çetrefilli hukuk mücadelesi bekliyor. Bilgi Üniversitesi DTÖ Kürsüsü Başkanı Yrd.Doç.Dr.Pınar Artıran, sekiz davanın da ABD'nin Section 232 adı altında aldığı önlemin genel korunma önlemi olduğu iddiası üzerine hareket ettiğini belirtiyor. Artıran'a göre, genel korunma önlemi olarak ele alındığında ABD'nin yaptığı hamleler hukuka aykırı. Fakat ABD yasalarına göre Section 201 adı altında alınırsa genel korunma önlemleri, Section 232 adı altında alınanlar ulusal güvenlik önlemleri sayıldığı için tek taraflı gümrük tarife arttırımına giriyor. Bu da DTÖ kuralları kapsamı dışında kalması anlamına geliyor.
Dünyayı kasıp kavuran ABD'nin aldığı ek vergi kararlarının, söylendiği gibi ulusal güvenlik nedeniyle mi yoksa kaprisli ticaret anlayışı sonucunda mı alındığını görmek için biraz daha bekleyeceğiz.
