Advertisement

Her Cuma günü, bir önceki hafta dünya ekonomik verilerinde görülen şok ve sürprizlerin net sonucunu vurgulayan bir özet yayınlıyoruz. Bu çalışmanın iki temel amacı bulunmaktadır: Birincisi, dünyanın aslında fikir birliğine göre nasıl davrandığını göstermek, ve ikincisi, bize önemli bir şey söyleyebilecek bu şokları veya sürprizleri vurgulamak.

 

İkinci haftada da %16 sürpriz ve bununla birlikte %20 şok ile dünyadaki veriler bizleri hafif bir şekilde hayal kırıklığına uğratmış olsa da, daha önemlisi bu sonuçlar küresel altı haftalık sinyali Mart ayının başından bu yana ilk kez olumsuz bölgelere itmek için yeterli oldu.

Her ne kadar ABD’den fazla veri gelmemiş olsa dahi gelenler rahatsız edecek kadar olumsuzdu: 12 veriden 5 sok ve hiç sürpriz çıkmadı. Üretim ile ilgili göstergelerin düşüş göstermesi, Nisan ayındaki Chicago Fed Ulusal Etkinlik endeksinin eksi 0,45'e düşmesinin ana nedenini oluşturdu. Bu son 3 rakamdan 2’siydi ve 3 aylık haraketli ortalamayı eksi 0,32’ye çekerek Mayıs 2016’dan beri en düşük seviyeye indi. Bu rakamın revize edileceğini de unutmamak lazım. Çünkü 85 göstergeden sadece 50 tanesi açıklanmıştı. Ancak yine de bu zariflik kendini aylık toplamda %3,5 ve savunma hariç %0,9 düşen sermaye malları siparişinde de göstermekte. Bizi biraz rahatlatan duşusun büyük bölümünün sadece bu 3 sektörden kaynaklanmasıdır: sivil havacılık siparişleri aylık %25,1 (Boeing 737 Max’ın durumu göz önünde alındığında tabi ki sürpriz olmadı bu rakam), otomotiv aylık ve %3,4 iletişim ekipmanları aylık %5,5.

Sonuç olarak, Markit'in Mayıs ayı üretim ve servis PMI endeksleri iki şoktan sorumluydu diyebiliriz. Markit'in PMI'leri, ISM göstergelerinin otoritesini ve güvenilirliğini hedeflemektedir. Ancak 2012'den günümüze bu güveni henüz kazanamadı.  Markit'in üretim PMI'sındaki aylık hareketler ile ISM'ninkiler arasında ya da Markit'in imalat PMI'si ile endüstriyel üretimdeki aylık hareketler arasında hiçbir ilişki yoktur. Her ne kadar bu ABD'de gördüğümüz en olumsuz haftalardan biri ve finansal piyasa güvenine zarar vermiş olsa da, bunun son yedi haftadaki ilk olumsuz hafta olduğunu hatırlamakta fayda var. Keza, altı haftalık sinyal rahat bir şekilde pozitif bölgede yerleşik kalmaya devam etmekte ve bu durum doğrudan bir tehdit olarak görülmemektedir.

Asya, %22'lik sürpriz ve %16 şok ile olumlu bir hafta geçirdi ve altı haftalık sinyalde az değişiklik ile hala çizginin altında kaldı. Japon birinci çeyrek reel GSYIH ilk tahmini yıllandırılmış olarak %2,1 ve nominal GSYIH bir önceki çeyreğe göre %0,8 gelerek güçlü bir sürpriz yarattı. Ne yazık ki, bu sürprizler herhangi bir yurt içi talep gücünün sonucu değildi: Aslında, özel iç talep reel olarak yalnızca %0.4 arttı ve nominal olarak % 0,2 düştü. Aksine, büyük ölçüde net ihracatlar tarafından ve stoklardaki istenmeyen bir birikimden dolayı reel GSYIH'de sürpriz meydana geldi.

Ancak başka yerlerde de yeterince güçlü sürprizler vardı. Örneğin, Tayvan verileri: Tayvan'ın geçen yıla oranla nisan ayı endüstriyel üretim %1'lik artış ile ılımlı görünse de, Mart ayında geçen yıla göre %9.4 düşüş gösterdi ve bahsettiğim Nisan ayındaki ılımlı artış, 1,6’lık standart sapma artışı ile mevsimsel eğilimin üzerine çıkarak aylık hareketini tamamladı. Singapur’da da benzer bir hikaye vardı. Nisan ayinin %0,1’lik artışı az görünse de trendlerin 1,3 standart sapma üzerindeydi.    

Son olarak Tayvan, Nisan'ın M2'sinin trendin standart sapma 2,4 puan üzerinde gerçekleşen hareketinin ardından oluşturduğu ivmeyle geçen yıla göre %3.7 arttığını bildirdi. İki hafta önce, Güney Kore'deki parasal büyüklüklerde en geniş toplam olan 'L' trendinin standart sapma değerinin %2.8'in puan üzerine çıktığında benzer şekilde beklenmedik bir keskin yükselişin olduğunu belirtmiştim. Şu anda, Kuzeydoğu Asya'nın parasal büyüklüğündeki bu toparlanma ile ilgili net bir şey söyleyemeyiz. Şöyle ki, ne dış rezervlerde ani bir yükseliş ne de kredi büyümesinde belirgin bir hızlanma gözlendi.

Sırada sadece %16 şok ve %16 sürprizle bir beraberlik ortaya çıkaran Avrupa var. Olumlu yönden bakıldığında, Mayıs ayında Avrupa bölgesi tüketici güvenine ilişkin okumalar ve Fransa'nın üretim iklimi verileri şaşırtıcı bir şekilde güçlü geldi, ancak bunlar Almanya'nın Mayıs Ifo iş iklimi ve mevcut koşulların değerlendirilmesi konusundaki sert sonuçlarla çelişiyordu. İngiltere'de, Nisan ayı perakende satışları Mart ayındaki %1.2'lik sürprizin ardından geçen aya kıyasla yalnızca %0.1 azalarak bizleri şaşırttı. Ancak bununla birlikte, CBI’nin Mayıs ayı perakende satışları Ekim 2017’den bu yana en zayıf seviyesini göstermişti. Önceki hafta marjinal görünümü pozitif olan altı haftalık sinyalin bu haftadaki marjinal görünümü ise negatif geldi. Son olarak, Avrupa ekonomisindeki mevcut eğilimden kesin bir sapma olmadığı sonucuna varabiliriz.