Advertisement

- Küresel piyasalar iyimser senaryoyu fiyatladı.

- Daha yüksek fiyatlama için bu senaryonun gerçekleşmesi ve devamı gerekiyor. - Likidite ve tasarruflar artıyor, varlık alımlarında zamanlama önemli olacak.

- Toparlanmada sektörel farklılaşma olacak. Asıl resesyon hizmet sektörlerinde yaşanacak.

- Tüm dünyada firmalar ve devletler Covit-19 ile baş edebilmek için çok daha fazla borçlanıyor. Yüksek borçluluk daha da artıyor.

Covit -19 pandemisinin Avrupa ve Amerika’ya Şubat ayı sonunda güçlü bir şekilde gelmesiyle başta hisse senetleri olmak üzere varlık fiyatlarında çok sert düşüşler yaşandı. Sürecin başında merkez bankalarının likiditeyi sınırsız ve en düşük fiyattan verme politikaları Mart ayı sonunda finans piyasalarının dipten dönüşüne imkan tanıdı. Örneğin, ABD’de S&P 500 19 Şubat – 23 Mart arasında 3386 endeks değerinden 2237 değerine indi. 23 Mart tarihinden bugüne kadar ise yüzde 30 kadar artarak 2900 seviyelerine geldi. Aslında birçok yatırımcının yıl sonu için hedef gösterdiği değere daha şimdiden ulaştı. Piyasalar hem gelen likidite ile hem de yılın ikinci yarısında ekonomilerin kademeli olarak açılacağı beklentisiyle bu fiyatlamayı yaptı.

Rezerv paraya sahip büyük merkez bankaları, sürekli gereken neyse yapılacak diyerek piyasaların likit olması ve likiditeye erişim konusunda ciddi bir güvence veriyor. Diğer taraftan yaşanan gelişmeler talebi çok sert düşürdüğü için tüketim geriliyor, ihtiyat amaçlı tasarruf eğilimleri artıyor. Artma eğiliminde olan likidite ve tasarruflar başta hisse senetleri olmak üzere finansal piyasalar için olumlu haber. Fakat bunun gerçekleşmesi için fiyatların da cazip olması gerekiyor. Yılın ikinci yarısı için kademeli geçiş ile toparlamanın olacağı yönünde beklentiler fiyatlandı. Şimdi bunun gerçekleşmesi gerekiyor. Eğilim verilerinden ziyade gerçek verilerin toparlanma işaret vermesi piyasalar için olumlu, tersi ise olumsuz bir sinyal olacaktır. Gerçek verilerin beklendiği gibi olmaması piyasalarda düzeltmeleri getirebilir. İzolasyondan acele ve hızlı çıkış uygulamaları pandemide yeni dalgalara ve yeni izolasyonlara yol açabilir. Güney Kore ve Almanya’dan gelen haberler izolasyondan çıkış konusunda çok temkinli ve dikkatli olunması konusunda bizleri uyarıyor. Belirsizlikler yüksek, artan likidite ve tassarruflara rağmen finansal piyasaların mevcut fiyatlardan hızlı alıma devam etmesi çok kolay olmayacak görünüyor. Piyasalar sanki bekle ve gör diyor.

Ekonomilerdeki dönüşün şeklini çok konuşuyoruz, V, U ya da L gibi tahminler var. Bu dönüşte sektörel farklılıklar olacak gibi görünüyor. Finans piyasaları Mart sonundan bu yana V dönüşü yaptı ama çok sürdüremiyor. Eğer herşey yolunda giderse imalat sanayi üretime dönecek ve zaman içinde kapasitesini arttıracak, yani dönüşü U şeklinde olabilir. Hizmet sektörünün ise başta turizm ve taşıma olmak üzere toparlanması zaman alacak görünüyor. Hizmetlerde dönüşün L şeklinde olması daha olası. Yaşadığımız ağırlıklı olarak bir hizmet sektörü resesyonu olacak. Aşı ve ilaç konusunda kesin gelişmeler olana kadar da bu devam edecek gibi görünüyor. Dolayısıyla, özellikle hizmet sektörünün yarattığı istihdam ve gelir düşüşü ekonominin genelinde de talebi baskılayacaktır. Buna bağlı olarak, imalat sanayindeki toparlama bir süre sonra güç kaybetmeye aday olabilir. Sonuç olarak, ekonomilerin açılması yönetilebilir çerçevede kaldığı sürece bir toparlanma olacak, sektörel farklılıklar gerçekleşecek fakat devamı nasıl olacak tam bilemiyoruz. Herşey yolunda gider, aşı ve ilaç bulunur, ekonomiler açılmaya başlarsa bir süre sonra yavaşlayacağını düşündüğümüz ekonomiler tekrar bir çıkış yaşayabilir. Tersi durumda ise W şeklinde çift dipli bir daralma sürecinde olabiliriz.

Bu riski küçümsememek gerekiyor. Şu anda, tüm dünyada şirketler ayakta kalmak için daha da borçlanıyor. Kamu borçları hızla artmaya başlıyor. Pandemiyle ilgili sürecin olumsuz gitmesi durumunda jeopolitik risklerin arttığını, korumacılığın yükseldiğini, büyümenein yavaşladığını ve bu yüksek borçluluğun finans sektörünü de olumsuz etkilediği daha sıkıntılı bir tabloyu görebiliriz.

Sonuç olarak, en iyi senaryoyu temenni edip, en olumsuza da hazırlıklı olmakta fayda var. Kamunun ekonomilerde ağırlığının arttığı bir döneme giriyoruz. Ekonomi politikalarının bütünselliği, planlama süresi ve vereceği sinyaller sürecin gidişatında çok önemli bir paya sahip olacak görünüyor. Finans piyasaları toparlanmayı fiyatladı. Daha yüksek fiyatlama için toparlamanın gerçekleşmesi ve devam etmesi gerekiyor.