Ocak ayı enflasyonunun beklentilerden (aylık %1.3) iyi gelmesi ile, %1, yıllık enflasyon önceki %11.9 seviyesinden %10.35’e geriledi. Çekirdek enflasyonda da sınırlı da olsa bir iyileşme var. Genel olarak piyasanın beklentisinden iyi bir rakam ve daha önce 4. Çeyreğe ertelenen tek hane beklentileri bir miktar geri çekilebilir. Mart - Nisan civarı tek hane, geçici olmakla beraber, %10’un altına inen bir enflasyon görme ihtimalimiz yükseldi. %9.5-10 bandında olan yıl sonu enflasyon beklentileri de %9.0-9.50 bandına gerileyebilir. Çok kısa vade bakarsak, enflasyon gelişmeleri bono faizi açısından olumlu..Fakat, işin bir diğer boyutu var: yükselen ABD 10 yıllıklar işin rengini değiştirebilir. (Enflasyonun kısa vadede olumlu gelmesi ana trendi-uzun vade-değiştirmiyor; çekirdek halen çok yüksek ve yapışkan çünkü çıktı açığı pozitifte ve talep koşulları enflasyonist, petrol fiyatları artıyor, kur geçişkenliği bitmiş değil ayrıca ABD 10 yıllıklardaki gidişat da TL için riskli, beklentilerdeki bozulma ve yarattığı yapışkanlık da net)
Normal şartlar altında, Kasım ayında %13.18’lerden yaklaşık 100-150 baz puan hareketle %11.75’e inen bir 10 yıllık faizimiz var. Bu enflasyon verisi ile bir miktar daha aşağı yön olası fakat ABD 10 yıllıklarda son bir haftadır gördüğümüz hareket oldukça şiddetli ve arkasında bir kaç unsur var. Kritik soru ABD 10 yıllıktaki yükselişin bir miktar soluklanıp soluklanmayacağı. %3’e doğru hareketin devamı bizi de olumsuz etkiler.
Yıl başından bu yana ABD 10 yıllık faizi 40 baz puana yakın yükseliyor. %2.50’lerden neredeyse %2.90’a yaklaşan bir hareket var. Son 4 yılın en yükseğindeyiz. Hareket de özellikle daha şahin bir FED ve ardından Cuma günü saatlik ücret artışının beklenenden hızlı gerçekleşmesi ile oldu. Bilindiği gibi, piyasalar, FED faiz artırsa dahi uzunca bir süredir enflasyonun geleceğine inanmıyordu. İşler Ocak ayı ile beraber değişmiş durumda. ABD tarafında, hem piyasa bazlı enflasyon beklentilerinde, hem reel faizde, hem de faiz artışı beklentisinde yukarı yönlü bir hareket var. Tüm bunlara 2008 yılından bu yana en yüksek seviyesine erişen ABD saatlik ücret artışı (yıllık %2.9) eklenince, faizlerde hızlı yukarı yönlü hareket görmekteyiz. Global faizlerinde ABD faizleri eşliğinde yükseliyor.
Piyasalar için ABD faizinin geldiği seviyenin yanı sıra, asıl bu seviyeye ne kadar hızlı ulaştığımız önemli. Son 1 aylık hareket çok hızlı ve bu EM’lere olumsuz yansıyor. Bu hafta FED Başkanlarının konuşmaları var. Geçtiğimiz hafta FED Başkanı Williams’ın datalar gerektirirse 4 faiz artışı da olabilir şeklindeki açıklamaları, bir süredir 3 değil aslında 4 artırım da gelebilir şeklinde yazıp çizen yatırım banka raporlarını destekleyen yönde. ABD 10 yıllıklarda bu kadar hızlı bir hareketi FED’in tercih etmemesi gerekir. Dolayısıyla bu hafta FED bölgesel başkanlarınca yapılacak olan konuşmaların piyasaları ve faizi sakinleştirici yönde olması gerekli.