Günümüzde etten süte, meyveden sebzeye, dünya genelinde dev bir sektör haline gelen organik tarım, Türkiye'de de halkın, sağlıklı gıda, sağlıklı yaşam kültürünün yaygınlaşması ile hızla büyümeye başladı.
Ülke ekonomisine büyük katma değer sağlayan tüm sektörlerin buluşma noktası İş Dünyası'nda bu hafta, Organik Ürün Üreticileri ve Sanayicileri Derneği (ORGÜDER) Başkanı Ayhan Sümerli, Flotty Organik Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Gülmez ve Türkiye'de ilk ekolojik pazarı kuran Buğday Derneği Eş Başkanı Gizem Altın Nance, organik tarım sektörünü masaya yatırdılar.
Buğday Derneği Eş Başkanı Gizem Altın Nance, organik tarım kavramını "Organik tarım, ekolojik tarım ya da bio ürünler, bu şekilde geçiyor kanunlarımızda. İnsana ve doğaya zarar vermeyecek şekilde üretilen ürünlere ekolojik ürün diyebiliriz. Türkiye'de de organik tarımın bir standardı vardır. Bu standartlar devletin belirlediği sertifikasyon şirketleri tarafından kontrol edilir. Bu kontrollerden geçen ürünlere organik tarım sertifikası verilir. Bir ürününü organik olup olmadığını tespit etmenin şöyle bir yolu var; eğer ürün paketli bir ürünse mutlaka üzerinde sertifikasyon şirketinin logosu olması gerekiyor. Bunun yanı sıra Tarım Bakanlığı'nın
organik sertifikasının etiketine bakmak lazım" şeklinde anlattı.
Flotty Organik Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Gülmez ise, "Organik üretimde ister tavuk olsun ister yumurta olsun, ikisini de üretirken belli başlı kriterler var. Hammaddelerin organik olması lazım. Kesinlikle
tavukların yetiştiği kümesler köydeki usullerle birebir, kümes içinde ve dışında rahatça gezebiliyor olmaları, bunun yanında ayrıca bütün ambalajından tutun satış noktasına kadar bir sertifikasyon kuruluşu tarafından denetleniyor olmalı" dedi.
-"Dünyada organik pazar 30 milyar dolar büyüklüğe ulaştı"
ORGÜDER Başkanı Ayhan Sümerli, Türkiye’de organik pazarın 280 milyon liralık bir pazar büyüklüğüne ulaştığını ancak dünya genelinde bu pazarın 30 milyar dolarlık dev bir pazar olduğuna dikkat çekti. Sümerli "Türkiye yaklaşık olarak 115 milyon dolar civarında ihracat yapıyor. En çok Almanya'ya ihracat yapıyoruz. Avrupa'da kişi başına organik ürün tüketiminin fazla olduğu ülkelere daha çok ihracat yapıyoruz. Organik kayısı, organik sultana, organik incir ihraç ediyoruz. Sektör her yıl yüzde 20 civarında büyüyor. Bu konular yeniden gündeme geldiğinde, tüketici bilinci arttığında bu rakamın daha da büyüyeceği günlere geleceğiz" dedi.
-Organik tarıma yatırım yapacaklar nasıl bir yol izlemeli?
ORGÜDER Başkanı Sümerli, organik tarım yatırım yapacak girişimcilere yol haritası çizdi. Sümerli izlenecek yolu, "Yol haritası gayet basit. Önce yetkilendirilmiş sertifika kuruluşuna müracaat etmeliler. Arazi için olur raporu alması gerekiyor. Hem toprak hem hava ölçümleri yapılıyor. Bahsi geçen 3 yıl boyunca her sene analiz edilir. Bundan sonra bakanlığın organik tarım kayıt sisteminin bir üyesi olur. Sertifikasını alır ve serbest ticaretini yapar" şeklinde özetledi.
-İstanbul, Dünya Organik Tarım Kongresi'ne ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor
Gizem Altın Nance, Dünya Organik Ürünler Kongresi’nin 13-15 Ekim 2014 tarihlerinde İstanbul'da yapılacağını söyleyerek, "Kongreye 2500 delegenin gelmesi bekleniyor" dedi.
Kafessiz sistemde, organik tavuk üretimini anlatan Cengiz Gülmez bu sistemin gelecek yıldan itibaren tüm üreticiler için zorunlu olacağını anlattı. Cengiz Gülmez "Türkiye'deki üretimin yüzde 99'u kafes sistemidir. Tavuklar kafeslerde ömür boyu yaşar ve satışa sunulur. Günışığı görmezler. Türkiye'de kafessiz sistemi yapan ilk biz olduk. Tavuklar hem dışarı çıkabiliyor hem de gezebiliyor. Göstermesi gereken bütün doğal davranışlarını gösterebiliyor. Elli bin kapasiteli bir kafese 1 milyon euro yatırım yaptık" dedi.
Hande Berktan
hberktan@bloomberght.com