Bloomberght
Bloomberg HT Görüş İrfan Donat İklim değişikliğinin tarım sektörüne faturası

İklim değişikliğinin tarım sektörüne faturası

Giriş: 23 Ocak 2018, Salı 17:03
Güncelleme: 23 Ocak 2018, Salı 17:03

Aslına bakarsanız başlıktaki faturanın tutarını hesaplamak oldukça zor…

İklim değiştikçe maliyetler katlanarak yükseliyor.

Çünkü çiftçinin yönetemediği risklerin sayısı, sıklığı ve şiddeti her geçen gün artıyor, belirsizlikler çoğalıyor.

Bu durumun sadece tarım değil birçok sektöre de olumsuz etkisi söz konusu.

Bu yıl gündemimizde yine kuraklık, don, dolu ve aşırı yağışlarla birlikte sel riskleri de yer alacak gibi gözüküyor.

En azından yılbaşından itibaren bu konuları konuşmaya ve bazı bölgelerde de etkilerini hissetmeye başladık.

Tarım sektörünün bu riskleri minimize etmesi ya da yönetebilmesi adına akla gelen enstrümanlardan bir tanesi Tarım Sigortaları Havuzu yani TARSİM.

TARSİM Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Kemaloğlu, 2017 yılına ilişkin değerlendirmeler ve 2018 beklentilerini açıkladığı bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda aldığımız notları sizlerle de paylaşalım…

2017’de 1,6 milyon adet poliçe kesilerek toplanan tarım sigortası priminin 1,6 milyar lirayı bulduğunu, bunun 765 milyon lirasının çiftçi tarafından ödenirken, geri kalan 865 milyon liralık kısmının devlet katkısı şeklinde karşılandığını belirten Kemaloğlu, çiftçinin 2017’de 850 milyon lira hasar ödemesi aldığını söyledi.

2018’DE YENİ UYGULAMALAR

TARSİM tarafından sigorta kapsamına alınan riskler, ürünler ve bölgeler ile prim fiyatlarında değişiklikler var.

Devlet Destekli İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası’nın geçtiğimiz yıl buğday ürününde uygulamaya alınmasını sistem açısından bir dönüm noktası olarak değerlendiren Kemaloğlu, bu yıl yeni tahıl ürünlerinin de ‘Kuraklık Sigortası’ çerçevesinde teminat kapsamına alındığını hatırlattı.

Kemaloğlu, sigorta kapsamını sadece bitkisel üretim tarafında değil hayvancılık tarafında da genişletmeye çalıştıklarını belirtti.

Öğrendiğimize göre büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanları hayat sigortaları kapsamında olan hastalık teminatına epidemik ve ihbarı mecburi hastalıkların büyük bir çoğunluğu ilave edildi.

Bu yıl ilave indirim ve yeni uygulamalar başlatıldığını hatırlatan Kemaloğlu, “Kadınlara ve 30 yaş altı genç çiftçilere TARSİM sigorta poliçesinde yüzde 5 oranında ilave indirim söz konusu” dedi.

İsmail Kemaloğlu, TARSİM açısından geçen yılın rakamlarını 2016’ya göre de karşılaştırdı.

2016 ile mukayese edildiğinde geçen yıl poliçe adedinde yüzde 11, prim üretiminde yüzde 25, sigortalı varlık bedeli olarak yüzde 35, sigortalı alan olarak yüzde 10’luk bir artış söz konusu.

İsmail Kemaloğlu tüm bu rakamları, “TARSİM, yıllık ortalama yüzde 20 büyüme başarısı gösteren bir sigorta sistemi” diyerek özetliyor.

ÇKS KAYDI OLMAYAN ALANLAR İÇİN SİGORTA ÇALIŞMASI BAŞLATILDI

Bilindiği üzere çiftçilerin tarım sigortası yaptırabilmesi için Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) dahil olması gerekiyor.

Kemaloğlu’nun verdiği bilgilere göre ÇKS’ye kayıtlı alan hesabı yapıldığında, Türkiye’de bitkisel üretimde toplam tarım alanının yüzde 20’si sigortalı iken, hayvancılıkla ilgili bu oran yüzde 7’ler seviyesinde.

Biz de toplantıda bu oranın artırılması ve ÇKS kaydı olmayan çiftçilerin tarım alanlarının da sigorta kapsamına alınması yönünde çalışma yapılıp yapılmadığını İsmail Kemaloğlu’na sorduk.

ÇKS kaydı olmayan alanlardaki çiftçilerin de kapsama dahil edilmesi için bir çalışma talimatı olduğunu belirten Kemaloğlu, bu konuda da kısa süre içerisinde adım atılmasının hedeflendiğini söyledi. Kemaloğlu, TARSİM’in birkaç yıl içinde çiftçinin gelir risklerini teminat altına alan bir sigorta yapısına geçeceğini açıkladı.

Kemaloğlu, “Bu sisteme geçebilmemiz ve çiftçi gelirini ölçebilmemiz için tarım piyasalarında fiyat oluşumunun şeffaf şekilde belirleniyor olması gerekir. Geçmişe dönük olarak bir işletmenin verilerini sağlıklı alabiliyor olmak lazım. Bunlar üzerinde çalışıyoruz” dedi.

Kemaloğlu, TARSİM’in bugüne kadar 450 bin sigortalı işletmeye ulaştığını kaydederek, bunun aynı zamanda önemli bir veri ağı oluşturduğunu belirtti.

TARIM SİGORTASI PAHALI MI?

TARSİM'in tüm branşlarında sigorta poliçesindeki prim bedelinin yüzde 50’sini devletin karşıladığını hatırlatan Kemaloğlu, geçen yıl başlayan ‘İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası’nda devlet katkısının yüzde 60’a, meyvelerde don riskine karşı sigorta poliçesi kapsamında yüzde 67’ye çıkarıldığını hatırlatıyor.

İşte bu noktada da çiftçilerden en sık gelen ‘TARSİM sigortası pahalı’ eleştirilerini dile getiriyor.

Tarım sigortasının zaman zaman öne sürüldüğü gibi pahalı bir hizmet olmadığını savunan Kemaloğlu, verdiği şu örneklerle primlerin makul olduğunu belirtiyor: “Dekarda ortalama 200 kilogram fındık üretildiğini düşünün. Yaklaşık 2 bin lira değeri olan ürün demektir. Sizin çiftçi olarak ödeyeceğiniz prim bedeli 52 liradır. Eğer bu üzümse yaklaşık 3 tona varan üretim söz konusu, 2 bin 800 lira gibi bir değeri var, çiftçinin ödeyeceği prim bedeli 122 lira... Eğer çiftçimiz Devlet Destekli İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası yaptırıyorsa buğdaysa bu ürün, dekardan 300 kilo verim aldığını düşündüğümüzde, 250-270 lira arası bir değer demek, dekar başına ödeyeceği prim bedeli ise sadece 5,5 lira... Eğer bu ürün arpa ise 4,6 lira...”

Hayvancılık tarafında ise şu örnek ve rakamları paylaştı: “Çiftçi, hayvancılıkta dar kapsamlı sigorta yaptırıyorsa yangın, sel, su baskını ve hastalıklar hariç, eğer bir hayvanın değeri 10 bin liraysa çiftçinin ödeyeceği prim bedeli sadece 37,5 lira. Eğer çiftçi geniş kapsamlı bir paket sigorta yaptırıyorsa 10 bin liralık hayvan için çiftçinin ödeyeceği prim bedeli 480 lira."

TARSİM’DE 11 YILIN ÖZETİ

TARSİM’in kurulduğu dönemden bu yana katettiği mesafeyi rakamlarla ifade eden Kemaloğlu, son 11 yılda tarım sigortalarında 6,5 milyar liralık prim toplandığını, burada üreticinin prim olarak ödediği tutarın 3 milyar lira olduğunu söyledi.

Yani bunun geri kalan yaklaşık 3,5 milyar lirası da devlet katkısı olarak kayıtlara geçti.

Kemaloğlu, yıllar içinde biriken verilerden yola çıkarak şu bilgileri de paylaştı:

*** 11 yılda yaklaşık 2 milyon adet hasar ihbarı alınırken, 4 milyar lira hasar ödemesi yapıldı.

*** 11 yıllık süreçte hasar nedenlerine bakıldığında bitkisel üründe, dolu, don, fırtına, sel, su baskını gibi doğal afetler ön plana çıkıyor.

*** Hayvan Hayat Sigortası’nda ise ölüm ve zorunlu kesim nedeniyle bir hasar ödemesi söz konusu.

*** En çok hasar ihbarı alan illerin başında Manisa, Malatya, Giresun, Bursa ve Konya geliyor.

*** En çok hasar ihbarı alan ürün gruplarında fındık ilk sırada yer alıyor. Fındığı buğday, üzüm, kayısı ve elma takip ediyor.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü