Advertisement

Ünlü bilimkurgu yazarı Philip Dick, romanlarında kodların hukuklaştığı, hukukun ise kodlaştığı bir gelecekten bahsediyordu. Dick’in bu öngörüsü, diğer birçok bilim kurgu romanında olduğu gibi gerçek oldu. Kodların hukuklaştığı teknolojinin ilk izlerini blokzincirler üzerinde inşa edilmiş DAO'larda görebiliyoruz.

Blokzincir dünyasında DAO’ları (Decentralized Autonomous Organisation) Türkçeye merkeziyetsiz otonom yapılar olarak çevirebiliriz. Bilgisayar kodlarında inşa edilen, blokzincir üzerindeki dağıtık cüzdanlar aracılığıyla yönetilen bir sanal komünite olan DAO’ların temel mantığı, ev almanın şimdiki gibi çok zorlaştığı 90’lı yıllarda ortaya çıkan kooperatiflerden pek de farklı değil. İşin felsefesini şeffaflık, demokratik ve ortak karar alabilmek oluşturuyor. Özetle, topluluk tarafından yönetilen ve merkezi bir otoriteye sahip olmayan oluşumlar diyebiliriz.

Akıllı kontratlar, işlemlerin kararlaştırıldığı gibi amaçlara yönelik olmasını sağlıyor. Örneğin bir DAO WikiLeaks kurucusu Julian Assange'in özgürleşmesi için fon toplarken (AssangeDAO), bir diğeri satılığa çıkarılmış Amerikan anayasasını satın almak için organize oluyor (ConstitutionDAO). Kurumsal şirketlerin son zamanlarda çokça ilgi gösterdiği NFT pazar yerlerinde DAO’nun yönetimi görmek mümkün (Rarible DAO). DAO kurulurken belli koşullar karşılığı dağıtılan ya da satılan ‘governance token’lar sahiplerine, DAO’nun kararlarına yönelik oylamalara katılma hakkı veriyor. Toplanan meblağ DAO hazinesinde topluluk ve geliştirmeler için tutuluyor. DAO veri platformu DeepDAO’ya göre dünya üzerinde 3,7 milyon kişi DAO faaliyetlerine dahil olmuş. DAO hazineleri de 7,6 milyar dolar değerinde stabil ya da kripto varlığa sahip.

Kurumsal şirketlerin tercihi de DAO olacak

Blockchain mimarisi temelinde dijitalleşmiş bir güven sağlamakla yükümlü bir teknoloji olan DAO’lar özelinde dünyada ortak bir regülasyon görüşü yok. Marshall Adaları ve ABD’de bazı eyaletler (Wyoming, Tenesse ve Vermont) DAO’ları legal bir kurum olarak tanırken, Avrupa Birliği’nde pratiğe geçmiş legal bir tanıma ve tanımlama yok.

Bildiğiniz üzere inovasyonlar, her zaman kurumsal dinamikleri etkilemiştir. Bu inovasyonlar 17.YY'de şahıs şirketlerini, daha sonra limited şirketleri ortaya çıkardı. Şu günlerde kurumsal yönetimin yeni aşaması olarak tartışılan DAO’lar ayı piyasasında bile hacmini arttırarak ilerliyor. Normal şartlarda bir şirketin işleyişinden çok da farklı değil ancak DAO’da kurallar koda işlenmiş olduğu için kolayca bir kişi tarafından değiştirilmesi mümkün değil. Bu nedenle de sadece günlük operasyonlarda değil, karar mekanizmasının her aşamasında da kullanılabiliyor. Değiştirilmesi gereken her kural konusunda oylama yapmak gerektiği için kriptografik olarak garanti altına alınmış bir demokrasi de deniyor.

DAO’ların geleceğihi regülasyonlar belirleyecek

Burada en önemli konunun DAO’nun reel ekonomiye katkı veren sürdürülebilir yönetişim mekanizmalarına dönüşmesini sağlamak olduğunu düşünüyorum. Aslında DAO’ların son günlerde bu kadar popüler hale gelmesinde metaverse dünyasının büyük etkisi var. Çünkü bu yeni iş yapış biçimi yepyeni bir evren olan metaverse’ün altyapısıyla da örtüşüyor.

Tabii hâlâ geliştirilmesi gereken bazı eksikliklerini de tartışmak zorundayız. Özellikle merkeziyetsiz finans platformlarının yönetim biçimine oldukça uygun yapılar olan DAO hakkında; siber güvenlik ile endişeler, merkeziyetsiz yapının çok kırılgan ve asimetrik oluşu gibi dezavantajlar bulunuyor. Örneğin kısa bir süre önce Solana blokzincirindeki bir balina cüzdanı çok fazla kısa pozisyon açtığı gerekçesiyle yapılan oylama sonucu lağvedildi.
Her ne kadar verimli ve esnek yapısı yeni bir yönetişim alternatifi sunsa da DAO’ların geleceğinei mevcut zayıflıklarını ne kadar geliştirdiği ve regülasyonun nasıl yaklaştığı belirleyecek.