Advertisement

Dünyanın gelmiş geçmiş en önemli “değer yatırımcılarından” (value investor) sayılan Seth Klarman, Amazon’da fiyatı bin dolara yakın olan ve piyasada pek de bulunamayan “Margin of Safety” isimli kitabında çok enteresan bir hikayeden bahseder. Kaliforniya’ya bağlı Monterey kentinde, sardalya balığı nüfusu çok azaldığı için balık fiyatları artar ve bir süre sonra konserve sardalya ticaretinde büyük bir spekülatif piyasa balonu oluşur.

Bu esnada emtia trader’larından biri satın aldığı sardalya kutularından birini açıp yemeye karar verir. Bir teneke kutuyu açıp yemeye başlayan trader, kendisine satışı yapan trader’a sardalyanın bozuk olduğunu söyler fakat şöyle bir cevap alır: "Anlamıyorsun. Bunlar yenecek sardalya değil, trade edilecek sardalya."

Klarman’a göre bu örnekteki sardalya traderları gibi, birçok finans piyasası katılımcısı sadece spekülatif amaçlarla alım satım yaparak aslında neyi alıp sattığını çok da umursamaz. Spekülasyon, anında tatmin olma ihtimalini sunar. Hemen zengin olabiliyorsan neden yavaşça zengin olasın? Üstelik spekülasyon, kalabalığa karşı değil, onunla birlikte hareket etmeyi içerir. Fikir birliğinde yani konsensusta rahatlık vardır. Bu nedenle çoğunlukta olanlar, kendi sayısal üstünlüklerine güvenerek hep kazanacaklarını zannederler.

Klarman, 1991 yılında çıkan bu kitabında; bugün pek çok finans piyasası katılımcısının, bilerek veya bilmeyerek spekülatör haline geldiğini iddia eder.

Klarman’a göre; mesela hisse senetlerini sadece bir kağıt parçası olarak görmenin kendine göre bir cazibesi vardır. Çünkü bu şekilde görüldüğünde, ne titiz bir analiz yapmanıza ne de temeldeki işletmeler hakkında bilgi sahibi olmanıza gerek kalır. Dahası, piyasa yükseldiği sürece kazançlı olabilirsiniz. Ancak esasen spekülasyon yapıyor olursunuz, yatırım değil. En azından bu ayrımın farkında olmak gerekiyor.

Söz balıklardan açılmışken; yakın arkadaşım Cem, alabalıkların yumurtlamak için akıntıya karşı yüzdüklerini anlattı. Murathan Mungan’ın şiirinde yazdığı gibi: “Alabalık bir metafor, denizler ve balıklar içinde, kutsal kitaplara göre ilk yaratılanlar içinde, akıntıya karşı yüzen tek balık, tekini koruyan tekinsiz, ölüme doğru ve ölüme karşı, çağlayan çıkan dikine yüzen bir balıkmış yalnızlık!”

Alabalık ile sardalya piyasalar ve hayat için önemli metaforlar. Piyasalarda da başarıya giden yol, her rekabetçi alandaki yoldan çok farklı değil, fakat iş hayatındaki başarıya giden yoldan çok farklı. Başarılı olmak için iyi ilişkilerin, önemli tanıdıkların veya diplomaların bir yere kadar faydası olur. Başarıya gitmek istemek de başarılı olmaya yetmez. Birçok engel çıkar karşınıza. Gideceğiniz yol ucu keskin bıçak, adeta sırat köprüsü gibidir. Bu yolda yanıp yanıp küllerinizden yeniden doğmanız gerekir. Bu yolda yürümek için sadece hırs, akıl ve zeka yetmez. Hedefinize ulaşmak istiyorsanız akıntıya karşı hatta devasa dalgalara karşı da yüzebilmeniz gerekir. Ancak akıntıya karşı yüzmek büyük bir risktir, özellikle de başarılı olamazsanız. Akıntıya karşı yüzmek sevimsiz gelebilir ama bazen başarmak ve hakikate ulaşmak için bu gerekir.

Yaklaşık bir ay önce küresel piyasalarda Nasdaq kaynaklı bir satış baskısına karşı uyarmıştık. Nitekim ardından gelen düşüş, Nasdaq gibi bazı piyasalarda uzun yıllardan beri görülen en kötü eylül ayını beraberinde getirdi. Belki hatırlanacaktır; o zamanki çoğunluğun görüşü son derece iyimserdi ve pek bir risk görmüyordu. Sizce şu anki sardalya ve alabalık görüşleri neler?

Düşüş sonrası baktığımız birçok sentiment ve pozisyon verilerine göre sert düşüş sonrası konsensus artık aşırı iyimser değil. Dolayısıyla risklerin bir ay öncesine göre daha iyi fiyatlandığını düşünüyoruz. Yer yer piyasasına göre, bazı gelişmekte olan ülkelerde ise piyasa konsensusu kötümsere daha yakın bir duruş sergiliyor.

ABD seçimleri için artık riskler fiyatlanmıyor demek bizce doğru değil. Özellikle belli başlı hisse, bono ve döviz volatilite vade farklarına veya opsiyon risk reversallarına baktığımızda çekişmeli bir sonuç ve uzayabilecek bir süreç fiyatlanıyor gibi. Fakat en kötü senaryo denilebilecek olan seçim sürecinin aylar boyu devam etmesi ve ciddi toplumsal kargaşalar çıkma ihtimali fiyatlanmıyor. Hangi aday piyasalar için daha iyidir sorusunun da bizce net bir cevabı yok. Bu cevap piyasasına ve sektörüne göre değişebilir. Burada endeksler yerine, varlık sınıflarına, coğrafi bölgelere ve Borsalar içinde de sektörlere odaklanmak daha doğru olur. Daha seçimler için süre var ancak seçim yaklaştıkça piyasanın görüşünün “ABD başkanının kim olduğu o kadar da önemli değil, yeter ki seçim kısa sürede kesinlik kazansın” şekline döneceğini düşünüyoruz. Anketlerde yavaş yavaş farkı açan Biden ve Demokratların şirketlere vergi artışı getiren planı nedeniyle ilk başta ABD hisse senetleri kötü etkilenir demek ilk etapta mümkün fakat daha önce de gördüğümüz gibi piyasa farklı akıntılarla birlikte yüzmeye alışıktır. Böyle bir sonuca, özellikle hızlı kesinlik kazanırsa sevinilebilir diye düşünüyoruz. 2016 seçimlerinden önce piyasaları korkutan Trump başkanlığının, seçim sonucunda nasıl coşkuyla kutladığını da unutmayalım. Yarın öbür gün piyasalarda duygular doruk noktasına ulaşmış ve uzmanlar kendinden emin tumturaklı konuşmalar yaparken, lütfen konserve sardalya ve alabalıkları unutmayalım.