"10 sektörde paylaşım ekonomisinin payı yüzde 50'ye çıkacak"
-
Küresel ekonomide kaynakların etkin kullanımı her geçen gün daha kritik bir başlık olarak öne çıkarken, dijital ekonominin gelişmesi paylaşım ekonomisinin daha çok gündeme gelmesine neden oluyor. Otomotiv sektöründe uzun yıllar üst düzey görevlerde bulunmuş, şimdi de kurduğu Vesiile şirketi ile bu konuda danışmanlık veren ve bu konuda bir kitap yazan İbrahim Aybar, ABD'de 2025 yılında 10 sektörde paylaşım ekonomisinin payının yüzde 50'ye çıkacağını öngören araştırmaya atıf yaparak, özellikle gençler arasında paylaşım ekonomisi uygulamalarına ilginin arttığını belirtti.
Dijital ekonomi, paylaşım ekonomisinin altyapısının genişlemesine destek sunarken, dünyada ve Türkiye'de bu alandaki girişimlerin sayısının da arttığı görülüyor. Birçok sektörde paylaşım ekonomisi temelli uygulamaların ekonomik aktivite içerisindeki payı da artış kaydediyor.
Uzun yıllar otomotiv sektöründe üst düzey görevlerde bulunan İbrahim Aybar, paylaşım ekonomisinin özellikle gençler arasında yaygınlaştığına vurgu yapıyor. Bu konuda "Paylaş - Paylaşım Ekonomisi Nedir?" başlığıyla bir kitap hazırlayan İbrahim Aybar, araştırmalara atıf yaparak 2025 yılında 10 büyük sektörde paylaşım ekonomisinin payının yüzde 50'lere çıkacağını belirtiyor.
Vesiile Paylaşım Ekonomisi Çözümleri Yönetim Danışmanlığı AŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve Şişli Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyet Başkanı İbrahim Aybar, paylaşım ekonomisindeki gelişmeleri Bloomberg HT'ye anlattı.
"Dünyada ciddi bir kaynak ekonomisi ortaya çıkıyor"
Paylaşım ekonomisi 2000’li yıllardan itibaren ağırlıklı 2010 yılından itibaren dünyada yavaş yavaş önemini hissettirmeye başlayan ekonomik model.
İnsanlar bir şeyi talep ettiklerinde onu sahiplenmek dürtüsüyle hareket etmişlerdir. Çünkü ekonomik modeller bunu tetiklemiştir ama özellikle sosyal medyanın ortaya çıkması, dijital teknolojilerin yaygınlaşması bunları başarılı kullanan yeni bir nesilin gelmesi ile işler değişmeye başladı.
2010’dan itibaren insanlar şöyle düşünmeye başladı, "Ben satın almak durumda mıyım? Satın alacağıma bir yerden tedarik edeyim o sürede küçük bir ödeme yapıp kullanayım, bırakayım."
Paylaşım ekonomisinin doğuşu bu düşüncelerle ortaya çıktı. İnsanlar fazla süre ile kullanmayı düşünmediklerini, ihtiyaçları olmadıkları bir ürünü ihtiyaçları olduğu kısa süre içerisinde alıp sonra bırakma eğilimine girdiler.
Burada kaynak israfını önlüyorsun. Ciddi bir çevreci hareket başlatıyorsun. Demokratik bir sistem kuruyorsun çünkü o ürüne sahip olmak isteyen dijital platformda aynı seviyede ilişki kuruyorlar. Bütün bunlar ekonomiyi karşılıklı kazan olarak büyütmeye devam ediyor ve dünyada ciddi bir kaynak ekonomisi ortaya çıkıyor. Atıl kalan ürünlerin ekonomik değer kazanmasını da sağladığı için bu ekonomik artışı dünya fark etmeye başladı. Paylaşım ekonomisinde asıl mesele bu.
"Paylaşım ekonomisinin 10 sektördeki payı 2025'te yüzde 50 olacak"
PwC tarafından 2014'te yapılan bir araştırma, ABD’deki 10 ekonomik sektörde paylaşım ekonomisini büyüklüğünü ortaya koydu. Buna göre 10 ekonomik sektördeki toplam büyüklüğün içindeki o yıl paylaşım ekonomisinin 15 milyar dolar yani yüzde 5’lik bir büyüklük aldığı görüldü.
Yapılan analizde 2025 yılında bu 10 sektördeki paylaşım ekonomisinin büyüklüğünün toplam içinde yüzde 50 bir paya sahip olacağı ortaya çıktı. Bu raporla da paylaşım ekonomisinin potansiyeli dikkat çekti.
"AB'de 500 milyar euroluk büyüklükten bahsediliyor"
AB’de de benzer çalışmalar yapıldı. Orada da 2025 yılında 500 milyar Euro gibi bir hacim raporlara girdi. Tabii bu rakamlar pandemi öncesindeki analizlere dayanıyor.
Pandemi paylaşım ekonomisine bir eksiklik değil, pozitif katkı sağladı. Şimdi paylaşım ekonomisi belli birkaç alanda yoğunlaşmaya devam ediyor. Ulaşımda paylaşım, yiyecek, bilgi paylaşımı, medyatik faaliyetlerin paylaşımı ve iş gücünün paylaşımı var.
"Otomobil paylaşımıyla trafikteki araç sayısı 3'te bir düşecek"
Otomobil paylaşımının sağlayacağı faydalara bakarsak, her gün günlük zamanın yüzde 5’ini kullanan otomobilleri sahiplenmek yerine paylaşım uygulamaları yapılırsa kişi başına yılda 1 tonluk karbondioksit salınımı kurtardığını göreceğiz. Dünya ısınıyor birleşik milletler iklim raporu çıktı 2030 yılında bir buçuk derece ısınıyoruz. Yaşadığımız felaketler ortaya mutlaka bir çözüm bulunması gerekiyor. Otomobil paylaşımı bunun önemli bir öncüsü. Yolda dolaşan otomobil sayısının 3’te 1’i azalacak. Trafiği yüzde 70 daha az meşgul edecekler. Otoparkların yoğunluğu yüzde 95 azalacak.
"Dünyada 900 milyon boş ev var"
Boş evlerin paylaşılması durumu da söz konusu. Dünyada 150 milyon evsiz insan var. Dünyada bunun altı katı 900 milyon da hiç yaşanmayan boş ev var. Bunların paylaşımı ile ortaya çıkacak, gereksiz harcamayı önlemeyecek bir ekonomi ortaya çıkıyor. Airbnb’nin başarısı ortada, 2008’de tesadüf üzeri ortaya çıkan girişim bir yılda 31 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olabiliyor. Türkiye’de de 80 bin Airbnb’ye kayıtlı evi var. 400 milyon kişi bunun içerisinde. 150 milyon kayıtlı müşterileri var.
Bağışların paylaşımı da söz konusu
Hayırseverlik konusu dünyada iyi organize edilse, orta gelirli insanların yıllık gelirlerinden binde 5 bu konuya ayrılabilse tam 320 milyar dolar bir fon ortaya çıkıyor ve 1,5 milyar insan tamamen yoksulluktan kurtuluyor.
Türkiye'de paylaşım ekonomisi ne düzeyde?
Türkiye’de bu konu için rakam söylemek mümkün değil. Bu konuda bilimsel bir araştırma tamamlanmış değil ama Türkiye, dünya ekonomisinin ilk 20’si içinde olduğu için kendimize bir pay çıkarabiliriz.
Yiyecek paylaşımı çok ciddi bir ekonomiye işaret ediyor çünkü her yıl 1,3 milyar ton yiyecek atıyoruz. Bu 10 milyar insanı doyurmak demek. Dünyada açlıktan ölen yılda 36 milyon insan var. Türkiye’de de paylaşım siteleri ortaya çıkıyor. Bu siteler tamamen yiyecek paylaşımını, yiyeceği bitmeye yakın kalan insanların küçük bedellerle ihtiyaç sahiplerine ulaştırma aracılığını görmeye başladı.
İngiltere’de her yıl 270 bin ton kaliteli yiyeceğin çöpe atıldığını görüyoruz bunun 8.6 milyon insanı doyurabildiğini görüyoruz. Amerika’da yiyeceğin yüzde 40’ı israf ediliyor. Türkiye’de rakam yok ama çok daha büyük oranlarda israfın olduğunu düşünüyorum. Gelişmiş ülkelerdeki tasarrufla gelişmemiş ülkelere yılda 1 milyar dolara yakın bir katkı sağlama imkânı da var.
"Ehliyet almak isteyen gençlerin oranı yüzde 70'in altına düştü"
Paylaşım ekonomisine gençler daha farklı yaklaşıyor. Otomotiv sektörünü ele alırsak gençler araç almak istemiyor. Ehliyet almak isteyen gençlerin oranı yüzde 70’ın altına düştü. Paylaşım ekonomisinin çok ciddi bir şekilde mesafe alacağı kaçınılmaz. İzmir’deki araç paylaşım uygulamamızdaki verilerden gördük ki 1 sene içerisinde 50 bine yakın genç kayı oldu.
Otomobilleri paylaşan insanların yüzde 52’si 24 yaş altı, yüzde 31’i 25-30 yaş arası, yüzde 12’si de 30-35 arası. Konu gençlerin artık bu konuya ne kadar hâkim olduğu yönünde ilerleyecek.