Advertisement
HABERLER ABONE OL

BLOOMBERG HT ARAŞTIRMA

'Amerikan Kurtarma Planı' adı verilen ve ABD Kongresi’nin Kovid-19 nedeniyle yaşanan sorunları telafi etmek ve ABD ekonomisini tekrar istikrara kavuşturmak amacıyla hayata geçirdiği plana dair soru işaretleri gündeme geldi.

Konu, San Francisco FED araştırma ekibinin yayınladığı “Amerikan Kurtarma Planı ülkeyi 1960’lara mı döndürecek?” adlı makalede istihdam piyasası, yükselen enflasyon ve ekonomide aşırı ısınma üzerinden ele alındı.

Bu makalede, ekonomik toparlanmadaki güçlü ivmenin yüksek enflasyon riskini arttırdığına dikkat çekilerek devasa büyüklükteki destek paketlerinin aşırı ısınmaya neden olduğu belirtildi.

İş gücü piyasası açısından da araştırmada kullanılan metodun ölçüm sonuçlarına göre; kişi başına açık pozisyon oranının yükseldiği hesaplandı. 1968’de zirvesi görülen bu oranın, Amerikan Kurtarma Planı’nın etkileri nedeniyle tekrar zirveyi test edebileceği vurgulandı.

ABD’de 2008 Krizi sonrası işsizlik yüzde 10’lara yaklaşmış ve ardından 2020’deki pandemiye kadar genel olarak düşüş eğilimi sergilemişti. Pandemi döneminde yüzde 15’lere yükselse de son olarak Eylül 2021’de yüzde 4,8 olarak açıklanmıştı.

İstihdam piyasasında iş gücü talebinin yükselişi ile açılan yeni boş pozisyonlarda pandemi sonrası artış görülüyor.

Bu noktada işsizlik oranının pandemi öncesi seviyelerde 30 yıllık ortalamalarında seyrettiği periyotta, adaylar ile boş pozisyonlar arasındaki korelasyonu gösteren iş ilanlarının işsizliğe oranındaki zirve seviyeler kafaları karıştırdı.

Çünkü boş pozisyon oranı 30 yıllık ortalamasının oldukça üzerinde ve 1960'ların sonundaki tarihi yüksek seviyelere yaklaştı.

Tarihsel bazda; kişi başına 1,5’in üzerinde açık iş pozisyonunun olduğu 1960'ların sıcak işgücü piyasasındaki zirve ve kişi başına yalnızca 0,15 açık iş pozisyonunun olduğu 2008 Krizi sırasındaki dip seviyeler göz önüne alındığında, Ağustos 2021 oranı kişi başına yaklaşık 1,25 açık pozisyonu gösteriyor ve bu rakam 0,6 olan tarihsel ortalamanın üzerinde, ancak rekor seviyenin de altında.

Bir yandan da iş gücü talebi nedeniyle başta çekirdek enflasyon olmak üzere enflasyon göstergelerinde de yukarı yönlü etkiler görülüyor.

Sonuç olarak; işsizlik oranı gibi veriler ekonominin toparlanmada henüz zirveye ulaşmadığını gösterirken, iş ilanlarının işsizliğe oranı ve yükselen enflasyon gibi unsurlar ekonomide aşırı ısınma olduğunu düşündürüyor.

Makalenin son kısmında Amerikan Kurtarma Planı’nın iş ilanlarının işsizliğe oranında geçici bir yükselişe neden olduğu ve 2022’ye değin enflasyona yukarı yönde etkide bulunacağı tahmini de yer alıyor.