Advertisement
HABERLER ABONE OL

ABD ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yıllıklandırılmış bazda yüzde 0,9 daraldı.

Bloomberg anketine göre yıllıklandırılmış gayrisafi yurtiçi hasılanın bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,4 büyüdüğü tahmin ediliyordu.

ABD ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 1,6 daralmıştı.

Yılın ikinci çeyreğinde kişisel tüketim harcamaları çeyreklik bazda 1 arttı. Kişisel tüketim artışının yüzde 1,8’den yüzde 1,2’ye gerilediği tahmin ediliyordu.

Verinin ardından, Fed’in agresif faiz artışlarına gitmeyeceği beklentisiyle, ABD 2 yıllık tahvil getirisi bir ara 11 baz puanın üzerinde düşüş kaydetti. Hisse senedi vadelileri kayıplarını sürdürürken, dolar günlük kazançlarını sildi.

Verinin ayrıntıları, yatırım ve devlet harcamalarında, konut yatırımlarında düşüş yaşandığını gösterdi. Stoklar da GSYH üzerinde baskı yarattı.

Veri, yüksek enflasyonun Amerikalıların alım gücünü nasıl azalttığını ve Fed’in sıkı para politikasının konut gibi faiz oranlarına hassasiyet gösteren sektörleri nasıl zayıflattığını ortaya koydu. Açıklanan rakamların, zaten gündemde olan resesyon tartışmalarını daha da alevlendirmesi muhtemel.

ABD ekonomisinde bu veri ile birlikte her ne kadar iki çeyrek üst üste daralmış olsa da genel görüşün aksine bu, resmi olarak resesyon kabul edilmiyor. National Bureau of Economic Research (NBER) “iki çeyrek üst üste daralma resesyondur” tanımlamasını “basite indirgenmiş” ve “yanıltıcı” olarak değerlendiriyor. ABD’de resmi olarak resesyon ilanı NBER’deki bir grup akademisyen tarafından yapılıyor.

ABD'de ekonomik aktivite son dönemdeki sert sıkılaşma döngüsünün etkisiyle yavaşlama yaşamıştı. Fed Mart ayında 3 yılın ardından ilk kez faiz artırmış, devamında sıkılaşma hamlelerine devam ederek 1980'lerin başından bu yana görülen en agresif faiz artışı sürecine imza atmıştı.

Fed Başkanı Jerome Powell, Çarşamba günü kararın ardından yaptığı açıklamada ülkede resesyon olmadığına işaret etmişti. Ekonominin resesyonda olduğuna inanmadığını söyleyen Fed Başkanı, “Talep hala güçlü ve ekonomi bu yıl büyümeye devam etme yolunda” dedi.

Resesyon analizleri

Ülke ekonomisi için son dönemde gelen resesyon analizleri yılın ikinci yarısı için ılımlı bir durgunluğa işaret ediyor.

Verilerin yayınlanmasından önce yapılan Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin gelecek 12 ayda bir resesyon beklentisi de haziran ayındaki yüzde 30 seviyesinden yüzde 47,5’e yükseldi. 18-22 Temmuz arasında yapılan MLIV Pulse anketine katılanların yüzde 51,8’i de Fed’in ekonomiyi resesyona sokmadan enflasyonu düşürme ihtimalini “düşük” olarak değerlendirdi.

Bank of America ABD Başekonomisti Michael Gapen 2022’nin ikinci yarısından itibaren başlayacak ılımlı bir resesyon öngördü.

Eski ABD Hazine Bakanı Lawrence Summers “yumuşak inişin çok mümkün görünmediğini” söylerken, mevcut Hazine Bakanı Janet Yellen ise istihdam artışında bir yavaşlama olduğunu ancak resesyon emareleri görmediğini kaydetti.

Öte yandan Fed yetkilileri şu ana kadar bir resesyondan kaçınmanın mümkün olduğunu ve yumuşak inişin sağlanabileceğini savundular. Powell da daha önceki açıklamalarında fiyat istikrarını sağlamada başarısız olmanın, ABD ekonomisini resesyona sokmaktan “daha büyük bir hata” olacağını belirtmişti.

IMF büyüme beklentisini düşürmüştü

IMF ABD ekonomisi için 2022 büyüme tahminini yüzde 3,7'den 2,3'e çekmişti.

IMF Başekonomisti Gourinchas, Bloomberg'e verdiği söyleşide “Baz senaryomuzda ABD’de ne 2022'de ne de 2023'te bir resesyon görmüyoruz; ama çok büyük bir yavaşlama olacaktır. 2022’deki yüzde 2,3’lük büyüme 2023’de yüzde 1’e yavaşlayacaktır" ifadelerini kullanmıştı.