Advertisement
ENERJİ ABONE OL

Enerji Enformasyon İdaresi’nin verilerine göre, ABD’de propan talebi 2004’ten bu yana tutulan verilerde rekor yüksek seviyeye ulaştı. ABD’nin Kuzey Doğu ve Orta Batı bölgelerinde geçirilen sert kışın bu yükselişte etkili olduğu belirtilirken, ülkedeki kırsal kesimin büyük kısmı ısıtma için propan kullanıyor.

BOTAŞ tarafından üreticilere gönderilen e-posta ile ilaç, et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünleri üreten işletmeler için doğalgaz kesinti uygulamasının sonlandırıldığı bildirildi.

Türkiye'nin üç büyük doğalgaz tedarikçisinden İran'ın teknik arıza bildirerek 10 gün süreyle Türkiye'ye gaz akışını kesmesi sonrasında BOTAŞ doğalgaz santralleri ve büyük ölçekli tüketicilere olan gaz akışını azaltma kararı almıştı.

BOTAŞ tarafından gönderilen yazıda son günlerde mevsimsel koşullardan kaynaklı doğalgaz tüketiminin artması ve yurt dışı arz kaynaklarından sağlanan doğalgaz kesintisi nedeniyle arz-talep dengesinde bazı güçlüklerle karşılaşıldığı belirtilmişti.

Gıda üreticisi kesintiden muafiyet istemişti

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı İsa Coşkun, doğal gaz ve elektrikte yapılacak kısıntıların süt ve et tedarik zincirinde aksamalara sebep olacağını belirterek sektörün enerji kısıntısından muaf tutulmasını talep etmişti.

Coşkun, yaptığı yazılı açıklamada, mevsim koşulları sonucu oluşan talep artışıyla arzda yaşanan sıkıntılar nedeniyle doğal gaz ve elektrikte yapılacak kısıntıların sektöre yansımalarını değerlendirdi.

Üyelerinin işletmelerine gelen ham maddeler olan çiğ süt ve etin hızlıca işlenmediğinde bozulma riski bulunduğunu hatırlatan Coşkun, "Özellikle çiğ süt çabuk bozulabilen bir ham madde olması sebebi ile 24 saatten fazla depolanamamaktadır. Bu nedenle süt ve süt ürünleri üretimi yapan şirketlerin çiğ sütü mamule çevirmek için kesintisiz çalışması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

Coşkun, kısıtlamanın, süt ve et tedarik zincirinde aksamalara sebep olacağını vurgulayarak üretimin devamlılığı ve ham maddenin sürekliliği sebebiyle, süt ve et sektörlerinin enerji kısıntısından muaf tutulmasını talep etti.

ABD’de Fed’in enflasyona karşı faizleri artırması doların kuvvetlenmesiyle beraber bu yıl gelişen piyasaları zor durumda bırakabilir. Fed faiz artırımının gelişen piyasaları nasıl etkileyeceği düşünüldüğünde ise akla ilk olarak 2013’teki taper tantrum geliyor.

Bloomberg Economics’in çalışmasına göre, Arjantin Fed’in faiz artırımlarına karşı en kırılgan ülke konumunda bulunurken Türkiye ikinci sırada yer alıyor. Arjantin ve Türkiye’nin ardından en fazla risk altında bulunan diğer ülkeler ise Güney Afrika, Kolombiya, Mısır ve Brezilya.

Rusya ve Suudi Arabistan gibi enerji ihracının ekonomide önemli bir yere sahip olduğu ülkeler ise en az kırılgan gelişen piyasa ülkeleri arasında yer alıyor. Doların yükselmesi dolar cinsinden fiyatlanan emtiadan elde edilen gelirleri de artırarak bu ülkelerin doların kuvvetlenmesinden daha az etkilenmesi anlamına geliyor.

Brezilya’nın halihazırda ekonomik resesyona sürüklendiğini ve buna ek olarak mali ve siyasi gerilimin de arttığını belirten Bloomberg Economics, Türkiye’de reel sektörün döviz cinsinden borcunun yüksek seviyelerde olduğunu belirterek ülkenin Brezilya’dan daha da endişe verici bir durumda olduğunu vurguladı.

Fed’den 50 baz puanlık faiz artırımı beklentileri artıyor

Milyarder yatırımcı Bill Ackman’ın ardından Singapur’daki PineBridge Investments Portföy Yöneticisi Omar Slim de Fed’in enflasyonla mücadele konusunda getiri eğrisinin gerisinde kaldığını ve Mart ayında faizi 50 baz puan artırması gerekebileceğini belirtti.

Slim “Fed’in uzun zamandır devam eden enflasyonun geçici olduğu söylemi kredibilitelerini azalttı, eğrinin gerisinde kaldıkları için Mart’ta 50 baz puanlık faiz artışı masada” değerlendirmesini yaptı.

Bloomberg’in opsiyon fiyatlamalarını kullanarak yaptığı hesaplamaya göre, Mart ayında Fed’in 25 baz puanlık bir faiz artırımının gerçekleşme ihtimalinin yüzde 100 üzerinde olması katılımcıların bir kısmının da 50 baz puanlık artırımı fiyatlamaya başladığını gösteriyor. Bu da piyasaların Mart ayında 25 baz puanlık bir faiz artırımına neredeyse kesin gözüyle baktığına ve 50 baz puanlık bir artırımında gelebileceğine işaret ediyor.

Altın fiyatları, yatırımcıların Fed’in faiz artırımlarına odaklanmasıyla yatay bir seyir izliyor. Gram altın ise 800 TL sınırında bulunuyor.

Fed’in para politikasını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) salı ve çarşamba günü toplanarak Ocak ayı için faiz kararını açıklayacak. Bloomberg anketine katılan ekonomistler Fed’in bu toplantıda Mart ayındaki faiz artırımının sinyalini vermesini beklediklerini belirtti.

Goldman Sachs ise Fed’in politika faizini Wall Street’in beklediğinden daha agresif bir şekilde artırma riski olduğunu söyledi. Goldman Sachs Baş Ekonomisti Jan Hatzius, haftasonu müşterileriyle paylaştığı bir notta Mart, Haziran, Eylül ve Aralık’ta olmak üzere 4 adet faiz artırımı beklediklerini söyledi.

Ons altın fiyatı

Ons altın, geçen haftayı yüzde 1’e yakın yükselişle kapatarak son 6 haftanın 5’ini kazançla geçirmiş oldu. Haftaya yatay bir seyir başlayan ons altın, geçen hafta ulaştığı 1.835 dolar üstü seviyeleri koruyarak 1.837 dolar civarında işlem görüyor.

Gram altın fiyatı

Gram altın, geçen hafta küresel altın fiyatlarındaki yüksek seyre rağmen dolar/TL’deki dalgalanmadan etkilenmişti. Yeni haftaya da dolar kurundaki yükselişi takip ederek başlayan gram altın, pazartesi günü sabah saatlerinde 797 TL seviyesinde bulunuyor.

Bu hafta küresel piyasalarda ABD büyüme verisi ile Fed’in faiz kararı izlenecek.

Öncesinde Wall Street endeksleri geçen haftanın son işlem gününü ve hatta haftanın tamamını kayıplarla tamamladı. S&P 500 cuma günü yüzde 1,89, haftanın tamamında yüzde 5,68 geriledi ve 200 günlük hareketli ortalama seviyesinin altına indi. Nasdaq 100’de kayıp haftalık bazda yüzde 7,5’i aştı. Teknoloji endeksinin düşüşüşüne ilk çeyrek yeni abone beklentisi tahminlerin altında kalan Netflix’in hisselerindeki yüzde 20 üzeri kayıp etkili oldu.

Böylece ABD endeksleri koronavirüs pandemisinin patlak verdiği Mart 2020’den bu yana en kötü haftalık performanslarını geride bırakmış oldu. Düşüşlerde, bilançolara yönelik belirsizliklerin yanı sıra ABD faiz oranlarında artış beklentisi etkili oldu.

Yeni işlem gününün ilk bölümünde ise vadeli işlemlerde ABD endeksleri artıda. Asya borsalarında ise karışık bir görünüm hakim. Japon Nikkei yatay, Hong Kong Hang Seng düşerken, Çin CSI 300 yükseliyor. Son 5 günde yüzde 16’nın üzerinde düşen Bitcoin, yüzde 35 bin seviyesinde dengelendi.

Petrol fiyatları bu sabah yükseliyor. Geçen hafta yüzde 1,7581’den kapanan ABD 10 yıllık tahvil getirisi bu sabah yüzde 1,77’nin üzerinde.

Bloomberg Dolar Endeksi haftayı yüzde 0,38 yükselişle tamamladıktan sonra yatay.

ABD diplomatların ailelerini eve çağırdı

Küresel piyasalar ABD ile Rusya arasındaki Ukrayna gerilimini de yakından izliyor.

ABD ile Rusya arasında geçen hafta gerçekleştirilen görüşmelerin somut bir yol haritası ile sonuçlanmamasının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, olası bir Rusya askeri müdahalesi tehdidine işaret ederek, Kiev büyükelçiliğindeki personelinin ailelerine Ukrayna’dan ayrılması talimatı verdi.

Dışişleri Bakanlığı, Rusya ile Ukrayna arasında artan gerilim üzerine Ukrayna’ya yönelik seyahat uyarısı yayınladı.

Bakanlığın açıklamasında, “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı önemli bir askeri harekat planladığına dair raporlar geliyor” denildi. ABD yönetimi, Rusya’nın her an güçlerini Ukrayna’ya gönderebileceği uyarısını yinelerken, New York Times ABD Başkanı Joe Biden’ın doğu Avrupa ve Baltık devletlerine asker göndermeyi değerlendirdiğini yazdı.

Pazar günü daha erken saatlerde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Rusya’ya yönelik acil yaptırımlar uygulanması yönündeki baskılara karşı çıkarak, bunun gelecekte batı ülkelerin seçeneklerini daraltacağını savundu. Kremlin ise İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın, Rusya’nın Kiev’de Rus yanlısı bir lideri göreve getirmek istediğine ilişkin iddiasını yalanladı.