Advertisement
HABERLER ABONE OL

Veriler piyasalarda son dönemde güç kazanan ‘daha güvercin bir Fed’ beklentisini de bir miktar zayıflattı. Açıklanan verilerin piyasa beklentilerine göre ne kadar beklenmedik olduğunu ölçen Citi Ekonomik Sürpriz Endeksi’nde son üç günde yaşanan yüzde 121’lik yükseliş de verilerin yarattığı şaşkınlığı, ABD ekonomisinin Fed’in ekonomiyi anlamlı bir şekilde soğutma girişimlerine direnç gösterdiğini ortaya koyuyor.

Verilerin ardından swap piyasalarında Fed’in artırımları 2023 ortalarında sonlandırmadan önce faizleri yüzde 5’in üzerine kadar çıkaracağı fiyatlandı. Fed faizleri ne kadar uzun süre yüksek seviyelerde tutmak zorunda kalırsa da bu resesyon riskinin daha yüksek olması anlamına geliyor. Bloomberg’in ABD resesyon olasılığı göstergesi de mevcut durumda yaklaşık yüzde 63 ile 2020’den bu yana en yüksek seviyede seyretmeye devam ediyor.

Bank of America’nın (BofA) fon yöneticileri ile geçen ay gerçekleştirdiği ankete katılanların yüzde 77’si de gelecek 12 ayda küresel bir resesyon öngörüsünde bulunmuştu. Bu, 2020 Kovid krizinden bu yana en yüksek seviyeye işaret etmişti.

Yumuşak iniş beklentileri

Öte yandan piyasa profesyonelleri ise Fed’in ABD ekonomisini resesyona sokmadan, “yumuşak inişi” başarabileceğini fiyatlamaya devam ediyor. Goldman Sachs’ın toplam varlıkları yaklaşık 5 trilyon dolar olan yatırım fonları ve hedge fonlarının pozisyonlarına dair araştırmasına göre, fon yöneticileri sanayi şirketleri ve emtia üreticileri gibi “ekonomiye hassas” hisse senetlerini tercih ediyor.

Araştırmanın sonuçları, fon yöneticilerinin ekonominin yavaşladığı dönemlerde iyi perfomans sergileyen doğalgaz, elektrik ve su gibi hizmetler sunan ve gıda gibi her zaman talep edilen tüketim ürünleri sağlayan şirket hisselerini şu sıralar tercih etmediklerini gösterdi. David Kostin’in de aralarında bulunduğu Goldman stratejistlerinin araştırmaya ilişkin notunda, “Son dönemdeki sektör eğilimleri yumuşak iniş beklentileri ile örtüşüyor” değerlendirmesi yapıldı.

Ancak bu durum yatırımcıların risk iştahlarının arttığı anlamına gelmiyor. Aralarında BofA’nın da olduğu çok sayıda kurum nakit pozisyonlarını artırırken, hisselerde satış yönlü pozisyonlarını da artırmış durumdalar. Fon yöneticilerinin hisse senetlerindeki bu eğilimi, yatırım camiasında giderek daha yaygın hale gelen resesyon endişeleri ile çelişirken, bunun sebebine ilişkin iki ihtimal değerlendiriliyor: Biri fon yöneticilerinin portföylerini güncellemekte yavaş davranmaları, diğeri ise nakit pozisyonlarını artırmak gibi alternatif pozisyonlarla portföylerini dengelemeleri.

ABD Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre dış ticaret açığı Ekim ayında önceki aya kıyasla yüzde 5,4 artışla 78,2 milyar dolara yükseldi.

Bloomberg'in anketine katılan ekonomistlerin medyan tahmini dış ticaret açığının 80 milyar dolar olmasıydı.

Bu dönemde ithalat yüzde 0,6 artarak 334,8 milyar dolara yükselirken ihracat yüzde 0,7 düşüşle 256,6 milyar dolara geriledi.

Önceki ayın dış ticaret açığı rakamı 73,3 milyar dolardan 74,1 milyar dolara revize edildi.