ABD'de tarih kitaplarından çıkan kurtarma planı
ABD'nin bankacılık krizine verdiği karşılık akıllara 116 yıl önce finans dünyasında yaşanan paniğe karşı atılan adımları getirdi. 1907 yılında yaşanan krize karşı da dönemin önde gelen bankacıları, zordaki bankaları kurtarma adımlarını atmış, sonrasında buradan Fed'in kuruluşuna uzanan yolun taşları döşenmişti. İşte 116 yıl önceki kurtarmanın günümüze uzanan tarihi...
ABD’de bankacılık yeni bir krizle mücadele ederken, 20. yüzyılın başında yaşananlar yeniden gündeme geldi. Silicon Valley Bank’in yaşadığı kriz ABD bankacılık sektöründe ciddi bir krizin kapısını aralarken, bir diğer banka First Republic Bank’ın da zora düşmesi tüm sektörde alarm zillerinin çalmasına neden oldu.
Bu durum sektörel bir risk yaratırken, tıpkı 116 yıl önce olduğu gibi sektörün dev isimleri devreye girip banka kurtarma planlarını uygulamaya koydu.
ABD’nin 11 büyük bankası geçtiğimiz günlerde kredi notu S&P tarafından çöp statüsüne düşürülen ve son dönemdeki küçük ölçekli bankacılık krizinin yeni odak noktası gibi görünen First Republic Bank’e toplam 30 milyar dolar para yatırma konusunda anlaştı.
Buna göre, First Republic’e JPMorgan, BofA, Citi ve Wells Fargo 5’er milyar dolar; Goldman Sachs ve Morgan Stanley 2,5’er milyar dolar; PNC, BNY Mellon, Truist, U.S. Bancorp ve State Street 1’er milyar dolar mevduat yatırmaya karar verdi.
Büyük bankaların devreye girmesi talebi ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’dan geldi. Bankaların yatırdığı paranın, varlıklı teknoloji şirketlerine hizmet veren First Republic’i kurtarması ya da en azından satışın dahil olduğu opsiyonları değerlendirmesi için zaman tanıması umuluyor.
Tüm bu gelişmeler 1907’de ülkede yaşananlarla gösterdiği benzerlikle dikkat çekti. Krizin çıkış nedenlerinden krizin çözülmesi için devreye giren aktörlere kadar ortada tarihten alınan ciddi bir ders vardı.
1907’de ABD’de finans dünyasında yaşanan panik tüm sektörü harekete geçirmişti.
San Francisco'da 1906'da meydana gelen depremin ardından 1907 Mayıs'ında baş gösteren ekonomik resesyona rastlayan panik dönemi, tasarruf sahiplerinin paralarını çekmek için banka ve finans kuruluşlarına akın etmesine neden olmuştu. Yaklaşık 6 hafta süren paniğin temel nedeni, New York’taki birçok bankanın piyasadaki likiditeyi çekmesi ve mevduat sahiplerinin paralarını finansal kuruluşlardan çekmeye başlamasıydı.
Bu durum ülkede büyük bir likidite sıkışıklığına neden oldu.
O günün SVB ya da First Republic Bank’ı State Savings Bank of Butte Montana olmuştu. Banka yaşanan krizin ardından iflasını açıkladı ve hissedarının sahip olduğu bir diğer banka Mercantile National Bank'ta paraları olanlar da mevduatlarını çekmeye başladı. Krizdeki bir diğer kuruluş Knickerbocker olmuştu.
J.P. Morgan'ın baskın olduğu National Bank of Commerce'ın, şirketin takas daireliğini yapmasıyla tasarruf sahipleri 22 Ekim'de paralarını çekmek için Knickerbocker'ın kapısına dayandı. Knickerbocker'dan 3 saat içinde 8 milyon dolar çekildi ve şirketi tüm operasyonlarını durdurmak zorunda kaldı.
Haberlerin yayılmasıyla, diğer bankalar ve tröst kuruluşları da Knickerbocker'a kredi vermedi ve kredilerde faizler yüzde 70 tırmandı; hisseler 1900 Aralık'ından bu yana en sert düşüşünü yaptı. Panik, önce Trust Company of America ve Lincoln Trust Company'ye, 24 Ekim itibariyle de birçok tröst şirketi ve bankaya yayıldı.
New York’taki panik havası finans ve reel sektörün önde gelen temsilcilerinde çözüm arayışlarını beraberinde getirdi.
Dönemin ileri gelen iş insanı J.P. Morgan, bugünkü Citi Bank'ın temelini atan National City Bank'ın Başkanı James Stillman ve First National Bank'ın Başkanı George Baker bir araya gelerek ulusal bankalara fon sağladı.
Morgan ve arkadaşlarının arasına, Amerika'nın en varlıklı adamı John D. Rockefeller da katıldı. National City Bank'a 10 milyon dolar kredi veren Rockefeller, halkı sakinleştirmek ve güven kazanmak için, “servetinin yarısını Amerika'nın itibarını korumaya adayacağı” açıklamasında bulundu.
ABD Hazine Bakanı George Cortelyou'nun devlet fonlarını kanalize etmeye başlamasıyla, kriz aşılmaya çalışıldı. 21 Ekim-31 Ekim arasında ABD Hazinesi, New York bankalarındaki mevduat hesaplarına 37,6 milyon dolar yatırdı ve bankaların çöküşünü önlemek için 36 milyon dolar fon sağladı.
Ancak New York Borsası, nakit enjeksiyonuna rağmen şehirdeki bankaların, günlük hisse işlemleri için sağlanan kısa vadeli kredileri vermek istememesinden ötürü sert bir şekilde düşmeye başladı. J. P. Morgan tekrar devreye girerek, New York bankalarının başkanlarını bir araya topladı ve 10 dakika içinde 23,6 milyon dolar fon çıkarılarak, borsanın felakete sürüklenmesi önlendi.
Tüm bu adımlar ülkede finansal istikrarı sağlayacak bir merkez bankası ihtiyacının olduğunu ortaya çıkardı.