Bloomberght
Bloomberg HT Finansal Teknoloji Açık bankacılığı başarılı kılmak için veri paylaşımını cazip hale getirmek gerekiyor

Açık bankacılığı başarılı kılmak için veri paylaşımını cazip hale getirmek gerekiyor

Türkiye'nin dahil olduğu Avrupa çapında açık bankacılık hakkında bir araştırma yaptıklarını belirten PwC Strategy& Türkiye Yönetici Ortağı Kağan Karamanoğlu, araştırmanın açık bankacılığı başarılı kılacak veri paylaşımı için cazip avantajlar gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi

Giriş: 22 Şubat 2021, Pazartesi 19:06
Güncelleme: 22 Şubat 2021, Pazartesi 19:06

SEFER YÜKSEL

PwC Strategy& Türkiye Yönetici Ortağı Kağan Karamanoğlu, açık bankacılık ile ilgili en önemli konunun veri paylaşımı olduğunu söyledi. Bloomberg HT televizyonunda Finansal Teknoloji programına konuk olan Karamanoğlu, Türkiye’nin dahil olduğu Avrupa çapında açık bankacılık hakkında bir araştırma yaptıklarını, araştırmanın sonucu olarak da araştırmanın adını “Avrupa’da açık bankacılık, hala çok az açık" koydukların söyledi.

Türkiye'de tüketicilerin sadece % 29'u verilerini paylaşmaya istekli

Nakitsiz ödemelere olan tercihteki artış ve buna bağlı olarak artan mevcut verinin açık bankacılığı henüz beslemediğinin altını çizen Karamanoğlu, "Türkiye’de tüketicilerin sadece yüzde 29’u bir fayda karşılığında verilerini paylaşmaya istekli. Bu paylaşım isteği yüzde 20 olan Avrupa ortalamasından bu arada daha yüksek.

Veri paylaşmak için en fazla bankalara güveniliyor

Yaptıkları araştırmanın açık bankacılığı başarılı kılacak veri paylaşımı için cazip avantajlar gerektiğini ortaya koyduğunu ifade eden Karamanoğlu, "Türkiye için yüzde 12 ile alışveriş indirimleri ve buna bağlı sadakat programlarının verdiği faydalar ön plana çıkıyor. Ücretsiz bankacılık ürünleri, otomatik vergi beyannameleri ve hesap bütünleştirmesi arka planda kalıyor" diye konuştu. Tüketiciler verilerini paylaşmak için yüzde 17 ile en fazla bankalara güvendiğini belirten Karamanoğlu, bankaları yüzde 9 ile ödeme hizmeti sağlayıcıları, yüzde 8 ile de perakendicilerin izlediğini söyledi.

Türkiye’nin dahil olduğu Avrupa çapında yapılan araştırmaya göre, ödemeler alışkanlıklarına bakıldığında nakit kullanımın azaldığının altını çizen Karamanoğlu, "2018 senesinde nakit kullanımı yüzde 43’iken bu 2020 senesinde yüzde 36’ya düşmüş. Pandeminin kuşkusuz burada bir etkisi var. Pandemiden dolayı tüketicilerin yaklaşık yüzde 45’i mağaza içi ödemelerde kartlarını daha sık kullanıyor. Akıllı telefon ile ödeme oranı ise yüzde 10’lara yaklaşmış durumunda. Türkiye ise mobil cüzdanlar ve ödemeler uygulaması konusunda ise ön plana çıkıyor. Avrupa’da kullanım yüzde 14’e çıkarken Türkiye’de bu sayı yüzde 21’i buluyor" diye konuştu.

Dijital kimliklerin önemi artacak

Strategy & olarak son dönemde süper uygulamalar, ödemeler ve açık bankacılık alanına yoğunlaştılarını ifade eden Karamanoğlu, "Bu konuları birbirinden ayırmak çok mümkün değil. Hepsi birbirine çok bağlı. Hatta üzerinde yoğunlaştığımız konulardan başka bir tanesi dijital kimlikler. Önümüzdeki senelerde dijital kimlikler de bu resmin önemli bir parçası olacak. Süper uygulamalar içinde ödemeler ne kadar önemli bir yer alıyorsa, açık bankacılık hizmetleri de kullanıcılar için o kadar önemli bir yer alacak. Süper uygulamalar tüm hizmetleri ve sıkça kullanılan uygulamaları bir araya getirirken, açık bankacılık hizmetleri de finansal hizmetleri bir araya getiriyor olacak. Yani tek bir uygulama üzerinden bütün finansal kaynaklarınızı yönetebiliyor olacaksınız. Üçüncü taraflardan sağlanan bu finansal veriler sayesinde kullanıcılar bütçelerini daha kolay yönetebilecekler, harcamalarını ve gelirlerini analiz edebilecek ve netice olarak da kullanıcıya en uygun olan finansal hizmetlerden faydalanabilecekler. Neticede süper uygulamalar finansal hizmetler konsolidasyonu diyebiliriz" dedi.