Açık bankacılık tam anlamıyla bir 'mavi okyanus'
Açık bankacılığın yatay ve dikey entegrasyonlarla çok yol açacağını düşündükleri bir teknoloji olduğunu belirten Akbank Teknoloji ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Dr. İlker Altıntaş, "Özellikle ekosistemler açısından ve ekosistemlerin içinde var olmak olarak baktığımızda tam anlamıyla bir mavi okyanus " dedi.
Koronavirüs salgını bütün sektörlerde iş yapış modellerini iyiden iyiye dijitale taşırken, bankacılık sektöründe, tüm dünyada açık bankacılık kavramı daha da öne çıkmaya başladı. Akbank Teknoloji ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Dr. İlker Altıntaş, açık bankacılığın değiştirici ve dönüştürücü potansiyeline çok inandıkları bir teknoloji olduğunu söyledi. Bloomberg HT televizyonunda Finansal Teknoloji programına konuk olan Altıntaş, açık bankacılık yatırımlarına çok uzun zaman önce başladıklarının altını çizdi. Açık bankacılığı sadece bir API (Uygulama programlama arayüzü) paylaşımı olarak görmemek gerektiğinin altını çizen Altıntaş, bu aynı zamanda birlikte iş yapma ve birlikte değer üretme ekonomisine geçmek olduğunu vurguladı. Açık bankacılığın, bankaların, teknoloji şirketlerinin ve finansal teknoloji şirketlerinin birlikte bir ekosistemin parçası olarak müşteriye değer üretme felsefesi olduğunu kaydeden Altıntaş, bunların çok farklı örneklerinin görülmeye başladığını, önümüzdeki dönemde de daha fazla görüleceğini söyledi.
'YATAY VE DİKEY ENTEGRASYONLARLA ÇOK YOL AÇACAK'
Platformlar, pazar yeri uygulamaları, mikro ödemeler veya hesap bütünleştirici uygulamalar gibi çok farklı boyutlarda çok çeşitli platformların ve ekosistemlerin ortaya çıkacağını ifade eden İlker Altıntaş, şöyle devam etti: "Çünkü özellikle bu dönemde bunların çok değerli olduğu, müşteri deneyimi açısından çok kıymetli olduğu ortaya çıktı. Açık bankacılığın yatay ve dikey entegrasyonlarla çok yol açacağını düşündüğümüz bir teknoloji. Özellikle ekosistemler açısından ve ekosistemlerin içinde var olmak olarak baktığımızda bunun tam anlamıyla bir mavi okyanus olduğunu düşünüyorum. Bu konuda gideceğimiz çok yol olduğunu görüyoruz."
Açık bankacılık alanında ilk adımları 2016 yılında atamaya başladıklarını hatırlatan Altıntaş, bugün 200'ün üzerinde API'lerinin olduğu bilgisini verdi. Direkt Öde adını verdikleri entegrasyon sistemi ile e-ticaret sitelerine ve çeşitli platformlara entegre durumda olduklarını belirten Altıntaş, "Bu vasıta ile müşterilerimiz alıveriş esnasında hesaplarına, kartlarına, eğer ihtiyaçları varsa artı para veya kredi imkanlarına alışveriş sitesinden ayrılmadan ulaşabiliyor" dedi. Bütün bunların ilerleyen dönemde çok daha kıymetli olacağının altını çizen Altıntaş şöyle devam etti: "Bu alanda regülasyon da çok adım atmaya başladı. BDDK'nın yeni yönetmeliğinde regülasyonun da açık bankacılığın önünü açacağını görüyoruz. Biz bu alanda hızlı adımlar göreceğimize inanıyoruz."
Avrupa'da Şubat 2020 itibarıyla bankacılık otoritesinin verdiği lisans sayısının 324 olduğunu, bunun da 226 tanesinin banka ya da banka destekli finansal teknoloji şirketi olduğunu belirten Altıntaş, "Bu anlamda bankacılık, açık bankacılığa doğru çok hızlı bir şekilde yönelim göstermiş durumda. Türkiye'de de regülasyonun adım atmasıyla beraber bizim de çok hızlı bir şekilde yol kat edeceğimizi düşünüyoruz" dedi.
'DİJİTALLEŞMENİN ÖNEMİ TÜM PAYDAŞLAR TARAFINDAN DAHA NET GÖRÜLDÜ'
Önümüzdeki dönmede dijitalleşme yatırımlarına daha da hız vereceklerini belirten Altıntaş, dijitalleşmenin öneminin toplumdaki tüm paydaşlar tarafından çok daha net görülür hale geldiğini söyledi. Bunun sadece bankalara fayda yaratmadığının, toplumun geneli için ne kadar kıymetli olduğunun bu dönmede ortaya çıktığını ve sahiplenildiğini ifade eden Altıntaş, "Bu anlamda bakıldığında önümüzdeki 3-5 yıl içinde olabilecek dönüşümler belki de bir kaç hafta içinde oldu. Bundan sonra da aslında yolculuk biraz hızlanarak gidecek diye düşünüyorum" dedi.
'BU DÖNEMDE OLUŞAN MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI KALICI OLACAK'
Ocak-şubat dönemine göre nisan ortasında mobil bankacılıkta yüzde 21 artış yaşandığını ifade eden Altıntaş şöyle devam etti: "Bu dönemde şubelere fiziki olarak gelen müşteri sayısı yüzde 80, ATM iş hacimlerinde yüzde 26 düşüş gördük. Bu biraz da nakitten kaçış, temassız ve kartlı ödemelerin tercih edilmesi ile oldu. ATM'de işlem sayısı azalmakla birlikte çekilen tutarlarda yüzde 50 artış var. Bu alanlarda önemli bir müşteri davranış değişikliği oldu. Bütün bu değişimlerin neticesinde de Akbank mobil bankacılığın toplam hizmet kanallarındaki payı yüzde 48'lerden yüzde 60'lara geldi. Bunlar önemli ve keskin değişimler. Bunların hepsi sekiz hafta içinde gerçekleşen değişimler. Aynı zamanda mobilde gerçekleşen işlemin kompozisyonu da değişti. Şöyle ki, mobil kanallardan yapılan finansal işlemlerde yüzde 24 artış gördük. Finansal işlemlerdeki mobilin payı yüzde 7 arttı. İhtiyaç kredisi, kredi kartı gibi başvuruların dijital kanallardaki payı yüzde 80'lere ulaşmış durumda. Kredi kartı temassız ödemelerinde yüzde 20'lerden yüzde 30'lara varan artışlar gördük .Yani her alanda dijitale kayış var. Müşteri davranışları da bunu destekliyor ve hızlandırıyor. Bütün bunlar dijitali daha önce kullanmayan kesimlerin de daha fazla kullanmakta olduğunu gösteriyor. Ben bu dönemde oluşan müşteri davranışlarının kalıcı olacağını düşüyorum."
'UZAKTAN ÇALIŞMA HAYATIMIZIN İÇİNDE OLMAYA DEVAM EDECEK'
Bugün toplamda 9 bin Akbank personelinin uzaktan çalışır durumda olduğunu kaydeden Altıntaş, kurumsal ve ticari şubelerin tamamının, genel müdürlük personelinin de yüzde 95'inin herkes uzaktan çalışır durumda olduğunu söyledi. Karma perakende şube personelinin ise yüzde 50-50 dönüşümlü olarak uzaktan çalışır durumda olduğunun altını çizen Altıntaş, "Uzaktan çalışan arkadaşlarımız da aynı şekilde ve aynı iletişim altyapısı ile müşterilerimize hizmet verir durumdalar. Uzaktan çalışma bundan sonra da hayatımızın içinde olmaya devam edecek. Tamamen uzaktan ya da karma diyebileceğimiz uzaktan ve ofisten beraber çalışılan modelleri bazı iş kollarımızda, bölümlerimizde değerlendiriyoruz. Sekiz hafta öncesinde bunları çok uzun süre pilotlayacakken, covid sürecinde çok hızlıca pilot uygulamaya girmiş olduk. Nelerin kalıcı olacağını da bu yolda öğrendiklerimiz ile beraber tasarlayacağız. Dolayısıyla ben mutlaka bunun iş ve çalışma modelleri açısından kalıcı olacağını düşünüyorum" dedi.