Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

2019 yılı konut, otomobil ve perakende sektörleri için 2018’de Türk Lirası’nın sert değer kaybı sonrası toparlanma çabalarının yaşandığı bir yıl oldu.

Faizlerin gerileme eğilimi, Türk Lirası’nın görece istikrarlı seyri ve baz etkisiyle Türkiye ekonomisinin farklı sektörlerinde ekonomik aktivitenin kıpırdandığı görüldü. Özellikle kamu bankaları liderliğinde açıklanan kredi destek paketleri bazı sektörlerde hızlandırıcı etkide bulundu.

Tüm bunlarla birlikte 2018 yılının devam eden etkileri, yerel seçimler ve farklı jeopolitik riskler tüm sektörler üzerinde güçlü bir şekilde hissedildi.

Türkiye ekonomisinin dinamo sektörlerinden biri olan sanayi üretiminde neredeyse yılın tamamı gerileme eğiliminde geçti. 2019 yılının ilk 8 ayında sanayi üretimi yıllık bazda gerileme kaydetti. Sanayi üretiminde ilk yükseliş eylül’de kaydedildi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre Eylül’de sanayi üretimi yıllık yüzde 3,4 artış kaydetti.

Böylelikle TL'nin sert değer kaybettiği Ağustos 2018’den bu yana ilk kez sanayi üretiminde yıllık bazda artış kaydedildi. Ekim’de sanayi üretiminde yüzde 3,8 ile yıllık artış ivmesi devam etti. Bunun yanında Ekim’de aylık bazda yüzde 0,9’luk gerileme de dikkat çekti.

Sanayi üretim verileriyle birlikte imalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi de (PMI) benzer bir eğilim sergiledi. İSO-markit PMI verisi yılın ilk 11 ayında Eylül dışında 50’nin altında gerçekleşti. Böylelikle PMI verileri neredeyse yılın tamamında daralmaya işaret etti.

Türkiye’nin sanayi ve ihracatında önemli payı olan otomotiv sektöründe üretim tarafında aşağı yönlü ivmenin yılın önemli bölümünde devam ettiği görüldü. Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) verilerine göre toplam otomotiv üretimi 2019’un ilk 7 ayında yıllık bazda gerileme kaydetti. Üretim ağustos ayından sonra yıllık bazda artışa geçti.

Otomotiv sektöründe satış tarafında yılın önemli kısmı çift haneli daralmayla geçerken, baz etkisi ve kamu bankalarının yerli araçlara yönelik özel kredi paketiyle yılın sonlarına doğru bir canlanma gözlendi. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) verilerine göre otomotiv ve hafif ticari araç pazarı yılın ilk 8 ayında yıllık bazda çift haneli geriledi. Eylül ve Ekim’de ise pazar çift hanelerde büyüme kaydetti. 2018’de hükümetin otomotivde uyguladığı vergi indirimleri 2019 Haziran sonu itibariyle sona ermişti.

Beyaz eşya sektöründe de otomotiv sektörüne benzer bir eğilim izlendi. Beyaz eşya satışları Eylül ayına kadar gerileme eğilimi sergilerken, baz etkisiyle Eylül’de satışlarda yıllık bazda artış kaydedildi. İç satışlarda satış Ekim ayında da pozitif bir görüntü sergiledi.

Türkiye ekonomisi açısından 2019’un en dinamik sektörlerinden birisi turizm oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre yılın ilk 10 ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı 40 milyonu aştı. Gelen yabancı ziyaretçi sayısında 2019 yılının ilk 10 ayındaki bu rakam 2018 yılının tamamında kaydedilmemişti. Bu durum ödemeler dengesi açısından oldukça önemli bir katkı sağladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) ödemeler dengesi rakamlarına göre 2019’un ilk 10 ayında seyahat gelirleri 22,9 milyar doları buldu.

2019’da Türkiye ekonomisinde özellikle yılın sonlarında manşetlerde yer alan bir diğer sektör konut oldu. Konut sektöründe özellikle kamu bankalarının kredi faizlerini alıcı için psikolojik sınır olan yüzde 1’in altına çekmesi satışların canlanmasına yol açtı. Yılın sonlarına doğru kamu bankalarını takiben özel bankalar da yüzde 1’in altında konut kredisi faizi sunmaya başladı. Bu ortam özellikle ipotekli konut satışlarında baz etkisinin de desteğiyle çok hızlı artışların yaşanmasına olanak sağladı.

Özellikle kampanyaların etkisini gösterdiği Ağustos ayından sonra ipotekli konut satışlarında yıllık bazda üç haneli artışlar görüldü. Kasım’da ipotekli konut satışlarında yıllık artış yüzde 724’ü buldu. Bunun yanında konut tarafında yabancıya satışların hız kestiği de görüldü. Konutta iç talebin canlanmasıyla paralel olarak yabancıya satışlar ağustos-kasım döneminde düşüş kaydetti. Ekim’de yabancıya yapılan konut satışlarındaki yıllık düşüş yüzde 30’u aştı.