Advertisement
HABERLER ABONE OL

AMB, Euro Bölgesi'ne ilişkin 6 aylık Finansal İstikrar Değerlendirme raporunu yayımladı.

Raporda, ekonomi toparlandıkça ve Kovid-19 salgını ile ilgili belirsizlikler azaldıkça finans sektöründe ve reel ekonomide kısa vadeli risklerde düşüş görüldüğü ancak uzun vadeli kırılganlıkların birikmeye devam ettiği belirtildi

AMB raporunda, konut piyasalarında, yüksek riskli tahvillerde ve kripto varlıklarda artan hareketliliğin ve beklentilerin çok üzerinde kalan enflasyonun faiz oranlarında keskin bir artışa yol açması durumunda kırılganlıklar oluşturacağı konusunda uyarıda bulunuldu.

Raporda, “Endişeler özellikle kredi, varlık ve konut piyasalarındaki yüksek fiyat hareketliliği yanı sıra Kovid-19 salgını ardından kurumsal ve kamu sektörlerindeki yüksek borç seviyeleri ile ilgili.” denildi.

Yılın ikinci çeyreğinde Euro bölgesinde konut fiyatlarının 2005'ten bu yana en yüksek artışı gerçekleştirdiğine vurgu yapılan raporda, konut fiyatlarındaki bu keskin artışların "endişe nedeni" olmaya devam ettiği belirtildi.

Raporda, şirketlerin iflas etmesi veya bankaların sıkıntıya düşmesi riskinin altı ay öncesine göre önemli ölçüde daha düşük olduğu belirtilerek, Avrupa’da özellikle Kovid-19 kriz öncesi değerlemelerin yüksek olduğu ülkelerdeki gayrimenkul piyasasında düzeltme risklerinin önemli ölçüde arttığı vurgulandı.

Euro Bölgesi’nde devam eden düşük faiz politikasının finansal kurumlar üzerindeki olumsuz etkilerinin "zaman içinde kötüleşebileceğine” yer verilen raporda, bankaların dijital dönüşüm ve daha yeşil bir ekonomiye geçişin sonuçlarını yönetmek için baskı altında kalacaklarına işaret edildi.

Raporda görüşlerine yer verilen AMB Başkan Yardımcısı Luis de Guintos, Euro bölgesindeki son ekonomik toparlanmanın, ekonomik faaliyetlerde sıkıntı ve artan kredi riskine ilişkin endişeleri hafiflettiğini belirterek, “Küresel tedarik zinciri baskıları ve artan enerji fiyatları, toparlanmanın gücüne ve enflasyon görünümüne yeni zorluklar getirirken, dünyanın birçok bölgesinde aşılamadaki ilerleme yavaş kaldığı için Kovid-19 salgınından kaynaklanan riskler tamamen ortadan kalkmadı.” ifadelerini kullandı.