Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erberk Bloomberg HT yayınına katıldı.

Sektörün ilk yarısının oldukça heyecanlı geçtiğini söyleyen Erberk, “Küresel ölçekte etkisi olan enflasyon baskısı, pandeminin kırdığı tedarik zincirleri ve kur hareketleri sigorta sektörünü de tüm sektörler gibi ciddi şekilde etkiledi.” dedi.

Erberk değerlendirmesine şu şekilde devam etti:

Büyüme anlamında bir problem yok. 2021 yılı sonunda, bu senenin kapanış rakamlarını tahmin ederken, 110 milyar civarında toplam prim üretimine ulaşacağımızı tahmin ediyorduk. Öte yandan ilk yarıyıl sonu rakamlara baktığımızda 78 milyar civarında toplam prim üretimine ulaştığımızı görüyoruz. Şu anda, yıl sonunu toplam 160 milyar liranın üzerinde prim üretimi ile kapatacağımızı düşünüyoruz.

Dünyanın hiçbir ülkesinde sigorta şirketleri yüksek kâr marjlarıyla çalışmazlar. Öte yandan fonlarının erimemesi açısından, zaman zaman bu fonlarını belli oranlarda sermayelerine eklemek durumundadırlar.

Teknik bileşen en basit haliyle, sigortalılarımızdan aldığımız primle ile ödediğimiz tazminat arasındaki farkı ifade ediyor. Bu rakam pozitifse, işler yolunda gidiyor demektir. 2022 yılının ilk dönemi itibari ile burada bir sorun olduğunu söylemek lazım. Mali bileşene baktığımızda ise, topladığımız primlerin, otoritenin izin verdiği nispette bir takım yatırım enstrümanlarına yönlendirilmesi ve buradan oluşturulan mali gelirin fon yaratması şeklinde bir bileşen tanımlaması yapabiliriz. Geçmiş dönemde mali bileşenin olumlu etkisi, teknik bileşenin negatif etkisini kapatabiliyordu. Bu sene itibari ile bu durum değişti ve primleri yükseltmemiz gerekti.

Erberk sigortacılık sektöründe pandeminin etkisine dair soruya ise şu şekilde cevap verdi:

Sigorta ürünleri bir zarar ortaya çıktıktan sonra almaya kalktığınız takdirde bir faydası olmayan ürünler. Pandeminin bu dönemde sağlık sigortacılığı anlamında en büyük etkisi bir farkındalık ve ilgi yaratması oldu.

Aslında sigorta şirketleri, sözleşmeleri gereği salgın hastalıklardan kaynaklanan tedavi masraflarını üstlenmekle yükümlü değiller. Pandemi döneminde bir istisna yaptılar ve tedavi giderlerini üstlenmeyi kabul ettiler. Bu çerçevede pandeminin başından bu yana sigorta şirketleri 500 milyar liranın üzerinde bir fon aktardılar.

Bu yaklaşımın da sigorta sektörünün itibarını artırdığını düşünüyorum.