Arnica/Biçer: Artan maliyetlerin tamamını yansıtamıyoruz, bu da kârlılığı düşürüyor
-
Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, Bloomberg HT'ye "Artan maliyetlerin tamamını fiyatlara yansıtamıyoruz, bu da kârlılığı düşürüyor"dedi. Biçer, sektörde ayakta kalabilmek için sürekli yatırım yapılmasının şart olduğunu ifade etti.
Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer Bloomberg HT’de yayınlanan Üst Düzey programında Arzu Maliki’nin konuğunu oldu.
Biçer, küçük elektrikli ev aletleri perakende sektöründe yoğun rekabet, artan maliyetler ve zorlaşan yatırım koşullarına dikkat çekerek, 2026 yılına yönelik stratejilerini anlattı.
Perakende sektörünü değerlendiren Biçer, genel olarak sektördeki mevcudiyetlerini koruduklarını belirtti. Black Friday haftasında hem ciro hem de adet bazında yüzde 13’lük bir büyüme yakaladıklarını söyleyen Biçer, en yüksek satışın süpürge grubunda gerçekleştiğini ifade etti. Süpürgeleri, espresso ve Türk kahvesi makinelerinin de yer aldığı sıcak içecek hazırlama grubunun izlediğini kaydetti. Beyaz eşya tarafında ise sektörün zorlu bir dönemden geçtiğine işaret etti.
Rekabetin her geçen gün daha da sertleştiğini vurgulayan Biçer, Çin menşeli ürünlerin fiyat avantajıyla pazarda güçlü bir konumda olduğunu ancak satış sonrası hizmet eksikliğinin tüketiciler açısından ciddi bir sorun yarattığını söyledi. Arnica olarak bu yıl pazarlamada daha ölçülebilir ve insan odaklı yeni bir sistem kurduklarını belirten Biçer, “Bu sistemin meyvelerini 2026 yılında almayı hedefliyoruz. Tüketicinin ihtiyacına yönelik, Ar-Ge temelli bir yapı oluşturuyoruz” dedi.
Üretim maliyetlerinin hızla arttığını dile getiren Biçer, işçilik maliyetlerinde bazı ürünlerde yüzde 50’ye varan artışlar yaşandığını ifade etti. Arnica ürünlerinin girdilerinin yaklaşık yüzde 60’ının ithal olduğunu belirten Biçer, döviz kuruna bağlı maliyet baskısının fiyatları yukarı çektiğini söyledi.
"Artan maliyetlerin tamamını fiyatlara yansıtamıyoruz"
Arnica’nın en büyük ihracat pazarının Avrupa olduğunu kaydeden Biçer, fiyat açısından Çin ile rekabet edemediklerini, bu nedenle pazara girerken katma değer sunmanın zorunlu hale geldiğini vurguladı. “Bu noktada tasarımda güçlenmemiz gerekiyor. Artan maliyetlerin tamamını fiyatlara yansıtamıyoruz, bu da kârlılığı düşürüyor” diyen Biçer, sektörde ayakta kalabilmek için sürekli yatırım yapılmasının şart olduğunu ifade etti.
Yeni bir ürünün piyasaya sunulabilmesi için en az 50 kalıp yatırımı gerektiğini belirten Biçer, bu yatırımlar yapılmadığında hem ürün çeşitliliğinin azaldığını hem de fiyat rekabetinde sıkışıldığını söyledi. Kampanya dönemlerinde markaların daha agresif rekabeti göze alabildiğini ifade eden Biçer, satışın durmasının tedarik zincirinde ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekti.
2025 yılının özellikle tedarik zinciri açısından oldukça zorlu geçtiğini belirten Biçer, tedarikçilerin ayakta tutulmasının sektör için hayati önem taşıdığını vurguladı. “Tedarikçiler piyasadan çekilirse, aynı yatırımı şirketlerin kendilerinin yapması gerekir. Mevcut koşullarda bu büyüklükte yeni bir yatırım yapabilecek durumda değiliz” dedi.
2026’da ikinci yarısı finansman koşullarının iyileşmesini bekliyoruz
Sektördeki en büyük zorluklardan birinin paranın maliyeti olduğunu belirten Biçer, kârlılığın büyük bölümünün finansman giderlerine gittiğini söyledi. Kalifiye eleman bulmanın zorlaştığını ve çalışan kaybını göze alamadıklarını ifade eden Biçer, 2026’nın ilk altı ayının zor geçeceğini öngördüklerini dile getirdi.
Biçer, yılın ikinci yarısından itibaren finansman koşullarının bir miktar iyileşmesini beklediklerini belirterek, “İlk altı aydan sonra yeni ürünler çıkarmayı hedefliyoruz. Su tasarrufu sağlayan ve hava kalitesini artıran ürünler üzerinde çalışıyoruz” dedi.