Bloomberght
SON DAKİKA
Bloomberg HT Haberler Asgari ücret maratonu öncesi bilinmesi gerekenler

Asgari ücret maratonu öncesi bilinmesi gerekenler

  • 8,8 milyon çalışanı doğrudan 16 milyonu aşkın ücretli çalışanı da dolaylı olarak ilgilendiren asgari ücret maratonu 12 Aralık'ta başlıyor.

  • Bu yılın asgari ücret görüşmeleri öncesinde komisyonun yapısı tartışmaları öne çıktı.

  • Her yıl olduğu gibi enflasyon, alım gücü, açlık-yoksulluk tartışmaları da maraton öncesi temel taleplerin merkezinde yer alıyor.

  • Görüşmeler öncesinde bazı tahminler ortaya çıkarken, talepler de dile getirilmeye başladı. İşte asgari ücret maratonu öncesi dikkate almanız gerekenler...

Giriş: 10 Aralık 2025, Çarşamba 16:41
Güncelleme: 10 Aralık 2025, Çarşamba 16:42

OLCAY BÜYÜKTAŞ

Milyonlarca ücretli çalışanın merakla beklediği asgari ücrette kritik toplantı bu haftanın son iş gününde yapılacak.

8,8 milyon çalışanı doğrudan, 16 milyonu aşkın çalışanı da dolaylı olarak ilgilendiren ücretin belirlenmesi için ilk adım cuma günü atılacak. Ancak komisyonun yapısının değişmesi gerektiğini ve yapısı değişmediği sürece toplantıya katılmayacağını bir yıl önce açıklayan en büyük işçi konfederasyonu Türk-İş'in toplantıya katılması beklenmezken, ücretin belirlenmesinde nasıl bir yol izleneceği merak ediliyor.

Asgari ücret, evrensel kabul görmüş işçi haklarından ve temel sosyal insan haklarından biri olarak kabul ediliyor. 19. yüzyılın sonlarında uygulama örnekleri görülmeye başlanan asgari ücret, 20. yüzyılda uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındı.

Asgari ücret uygulaması, işçi ücretlerinin serbest piyasada herhangi bir ticari malın fiyatı gibi belirlenmesine karşı geliştirilmiş kamusal bir önlem. Bu uygulama, kamusal düzenlemelerle ücretlerin en alt düzeyinin saptanması, böylece işçilerin ve ailelerinin yoksulluğa karşı korunması anlamına geliyor.

Yaklaşık 130 yıllık bir geçmişe sahip asgari ücret uygulamasını ilk kez 1894 yılında Yeni Zelanda gerçekleştirdi. Asgari ücret 45 ürünün fiyatı esas alınarak belirleniyordu. Türkiye 1936 yılında uygulamaya başlarken, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra yeni bağımsızlığını kazanan Hindistan ve Pakistan gibi ülkeler de asgari ücret uygulamasını başlattı. Ulusal düzeyde kapsayıcı asgari ücret uygulamaları ilk olarak 1960 yılında Hollanda, 1970 yılında Fransa ve 1980 yılında İspanya’da ortaya çıkıyor.

Asgari ücret nasıl belirleniyor?

ILO verilerine göre 186 ILO üyesi ülkenin yüzde 90’ında yasalar veya toplu iş sözleşmeleriyle uygulanan bir asgari ücret sistemi söz konusu. Örneğin, Almanya'da işverenlerden üç, sendikalardan üç ve bağımsız bir başkandan oluşan bir Asgari Ücret Komisyonu tarafından belirleniyor. Komisyonun önerisi federal hükümet tarafından onaylanarak yasalaşıyor. Komisyonda oyların eşitliği hâlinde bağımsız başkanın oyu belirleyici ve başkan taraflarca mutabakatla seçiliyor.

Fransa'da 1950 yılından bu yana ulusal asgari ücret uygulanıyor. Fransa’da "çifte artış" mekanizması var: Birincisi, tüketici fiyat endeksine (TÜFE) dayalı otomatik endeksleme; ikincisi ise hükümetin inisiyatifiyle yapılan ek artış (coup de pouce). Asgari ücret, geçmiş TÜFE'ye endeksleniyor.

Türkiye'de asgari ücret

1974 yılında Bülent Ecevit’in Başbakanlığındaki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Millî Selamet Partisi (MSP) Koalisyon Hükûmeti döneminde bölgesel asgari ücret uygulamasından vazgeçilerek ulusal ölçekli tek bir asgari ücret tespit ediliyor.

Türkiye’de de dünyadaki yaygın uygulama gibi yasal olarak belirlenen asgari ücret sistemi söz konusu; dahası asgari ücret anayasal bir hak. Anayasa’nın “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlıklı üçüncü bölümünde yer alan “Ücrette adalet sağlanması” başlıklı 55. maddede asgari ücret anayasal güvenceye kavuşturulmuş durumda.

Türkiye'de komisyon

Türkiye’de asgari ücret üç taraflı bir mekanizma olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor. Komisyonda beş hükümet, beş işveren ve beş işçi temsilcisi yer alıyor.

İşçi ve işveren temsilcileri en çok üyeye sahip üst işçi ve işveren örgütleri tarafından (işçi temsilcilerini Türk-İş ve işveren temsilcilerini ise TİSK) saptanıyor.

Asgari Ücret Yönetmeliği’ne göre Komisyon en az 10 üyenin katılımı ile toplanabiliyor ve kararlarını oy çokluğu ile alabiliyor. Komisyona Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından görevlendirilen hükümet temsilcisi başkanlık ediyor. Oyların eşitliği hâlinde başkanın oyu iki oy sayılıyor. Bu sisteme göre Komisyon fiilen sadece Hükûmet temsilcilerinin oyuyla karar alabiliyor.

Cumhurbaşkanlığı sistemiyle değişti

Türkiye'de Asgari Ücret Komisyonu, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle İş Kanunu kapsamından çıkarılarak Cumhurbaşkanlığına bağlandı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 10 Temmuz 2018’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) ile İş Kanunu kapsamından çıkarılarak Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı içine alındı. 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 522. maddesinin (f) bendi ile Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı içindeki idari kurul, konsey ve komisyonlar arasına alındı.

Komisyonun bileşimi şöyle düzenlenmiş durumda: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının tespit edeceği üyelerden birinin başkanlığında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü veya yardımcısı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı, Türkiye İstatistik Kurumu temsilcisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı temsilcisi, Ticaret Bakanlığı temsilcisi ile bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşundan değişik iş kolları için seçecekleri beş, bünyesinde en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşundan değişik iş kolları için seçeceği beş temsilciden kurulur. Asgari Ücret Tespit Komisyonu en az on üyesinin katılmasıyla toplanır. Kurul, üye oylarının çoğunluğu ile karar veriyor. Oyların eşitliği hâlinde, Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılıyor.

Komisyon tartışmaları

Türk-İş'in geçen yıl asgari ücretin yüzde 30 artışla 2025 yılı için net 22 bin 104 lira olarak belirlenmesine tepki göstermesinin ardından komisyonun yapısıyla ilgili tartışmalar başladı.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, düzenlediği basın toplantısıyla 2025 yılı için geçerli olan asgari ücreti sert bir dille eleştirmesinin ardından, "Adil olmayan bir komisyonda maalesef 50 sene durduk. Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı müddetçe bir daha biz Türk-İş olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılmayacağız," ifadelerini kullandı.

Eleştiriye Hak-İş de destek verdi. Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun çoğulcu ve katılımcı olmadığını dile getirerek, TÜİK'in sepetindeki mal-hizmet oranlarıyla asgari ücretlinin gerçek ihtiyaçlarının örtüşmediğini söyledi. Arslan, komisyonda sadece işçi ve işveren temsilcilerinin yer alması, hükümetin ise düzenleyici rol üstlenmesi gerektiğini önerdi. Aksi takdirde, Türk-İş'in de boykot tehdidinde bulunduğu komisyona katılmayacaklarını ve işverenlerle hükümetin belirleyeceği asgari ücretin adaletsiz olacağını vurguladı.

Aralık ayı başında Türk-İş'i ziyaret eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan komisyondaki hükümet temsilcisi sayısının beşten bire düşürülmesini önerdi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçi, işveren ve hükümet 5’er üye ile temsil ediliyor. Türk-İş’te, komisyonun 15 yerine 11 üyeden oluşması, bir tarafta 5 işçi temsilcisi, karşısında da 5 kişinin yer alması, bu 5 kişinin tümüyle işveren ya da işveren temsilcilerinden oluşması, komisyonun başkanlığını da tarafsız bir kişinin yapması yönünde görüş benimsendi.

Türk-İş, komisyondan hükümet temsilcilerinin çıkartılmasını, tarafsız bir kişinin başkan olmasını istiyor.

Hak-İş ise komisyonun yedi işçi, yedi işveren temsilcisi ve bir tarafsız başkan olmak üzere 15 kişiden oluşmasını, işçi temsilcilerinin Türk-İş, Hak-İş ve DİSK tarafından işçi sayılarına göre belirlenmesini öneriyor.

Buna karşılık, komisyona başkanlık eden Çalışma Genel Müdürünün komisyonda kalması, hükümeti temsil eden diğer üyelerin çıkartılması şeklinde de görüşler dile getiriliyor.

Sonuç ne olursa olsun komisyon yapısında değişikliğin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılması gerekiyor.

Çalışanlar ne kadar ücret alıyor?

DİSK-AR'ın Asgari Ücret Raporu'na göre, özel sektörde çalışanların yüzde 46,7’si (8,4 milyon işçi) asgari ücret ve altında bir ücretle çalışıyor. Asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında (17.850 TL ve altı) ücret alanların oranı yüzde 49,6’ya (8,9 milyon işçi) ulaşıyor. Türkiye’de 3,6 milyon işçi (yüzde 20,4) yasal asgari ücretin dahi altında çalıştırılıyor.

Asgari ücretin yarısı (8.500 TL) ve daha az ücretle çalışanların sayısının 1,6 milyonu bulduğu belirtiliyor. Yani her 100 işçiden 9’u, asgari ücretin yarısı kadar bir gelirle hayatta kalmaya çalışıyor.

Mevcut asgari ücret net 22 bin 104 lira

Asgari ücret, hâlen bir işçi için aylık brüt 26 bin 5 lira 50 kuruş, kesintiler düştüğünde net 22 bin 104 lira 67 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 30 bin 621 lira 48 kuruş. Bunun 26 bin 5 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 4 bin 95 lira 87 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 520 lira 11 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

Yoksulluk sınırı 90 bin lirayı aştı

Türk-İş Konfederasyonu tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay, düzenli olarak yapılan araştırmanın 2025 Kasım ayı sonucu yayımlandı.

Buna göre açlık sınırı 29 bin 282 TL oldu. Yoksulluk sınırı olan gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı 97 bin 157 TL'ye yükseldi.

Açıklamada, bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 38 bin 752 TL olarak hesaplanırken asgari ücretin 22 bin 104 lira olduğu hatırlatıldı.

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 4,98 oranında gerçekleşti. On iki aylık değişim oranı yüzde 45,07, yıllık ortalama artış ise yüzde 40,27 oldu.

Kim ne talep ediyor?

Asgari ücret taleplerine ilişkin olarak ilk açıklama DİSK'ten geldi. Asgari ücret taleplerini ve raporu bir basın toplantısıyla açıklayan DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, iki kişinin çalıştığı bir hanede, yoksulluk sınırı kadar ücret alınması gerektiğini belirtirken, asgari ücretin de buna göre belirlenmesi gerektiğini söyledi. Bu miktar da yaklaşık 45 bin liraya tekabül ediyor.

Çerkezoğlu, "2025’e zaten resmî enflasyona göre 15 puan alacaklı giren asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretler yıl boyunca eridi. Hükûmet, yüksek enflasyona rağmen yıl boyunca asgari ücreti artırmadı. Bugün bir ailede anne, baba ve iki çocuk çalışsa bile ailenin geliri yoksulluk sınırının altında kalıyor. Açlık sınırı 30 bin liraya dayandı, yoksulluk sınırı 90 bin lirayı çoktan aştı," dedi.

"Enflasyon tek haneli rakamlara düşene kadar asgari ücret yılda en az iki kez güncellenmelidir," ifadelerini kullanan Çerkezoğlu, ayrıca "hedeflenen enflasyon kadar ücret artışı" dayatmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

Ana muhalefet partisi 39 bin lira dedi

CHP lideri Özel, yoksulluk sınırının 97 bin, açlık sınırının 30 bin liraya çıktığını belirterek, asgari ücretin en az 39 bin lira olması gerektiğini söyledi. Asgari ücretin milyonlarca kişi için "temel ücret" hâline geldiğini vurgulayan Özel, "Hak edilen maaş en az 39; bunun altında yokuz," dedi.

Diğer partilerin talepleri ise şöyle: DEM 46 bin, Yeniden Refah Partisi 45 bin, DEVA 33 bin ve Gelecek Partisi 35 bin lira.

Yabancı bankalar ne kadar zam öngördü?

HSBC, 2026 Türkiye raporunda, enflasyonun gelecek yıl sonunda yüzde 20 civarına gerileyebileceğini, büyümenin yüzde 3,5 ve politika faizinin de yüzde 25,5 seviyesinde olabileceğini öngördü. Raporda, bu varsayımlar doğrultusunda asgari ücrete yüzde 20 civarında bir zam yapılabileceği ifade edildi. Buna göre net asgari ücret 26 bin 525 TL’ye yükselecek.

JPMorgan ise yayımladığı raporda asgari ücret için yüzde 25'lik bir artış öngördü. Asgari ücrete bu oranda zam gelmesi hâlinde asgari ücret 27 bin 630 liraya yükselmiş olacak.