Advertisement
ENERJİ ABONE OL

Avrupa’da doğalgaz fiyatları, kıtaya gelen LNG kargolarındaki artış sonrasında megavatsaat başına 100 euronun altına geriledi. Hollanda 1 ay vadeli doğalgaz gösterge fiyatı 21 Aralık’ta megavatsaat başına 180 euroya kadar tırmanmıştı.

Bloomberg’in derlediği verilere göre perşembe günü itibariyle en azından 15 kargo gemisi Avrupa’ya doğru yola çıktı.

Rusya’nın Yamal üzerinden Almanya’nın Mallnow kompresörüne aktardığı doğalgaz miktarı pazar gününden beri yarıya inmişti. Avrupa’da bu hafta havaların soğuması ve doğalgaz aktarımının azalmasıyla enerji piyasasındaki kriz giderek derinleşmişti.

Almanya’da yer alan ve Yamal-Avrupa boru hattının son bulduğu Mallnow kompresörünün yüzde 30 kapasitesi geçen hafta seri olarak yapılan ihalelerle Gazprom tarafından ayırtılmıştı. Fakat Gazprom pazar gününden beri Yamal üzerinden aktardığı gaz miktarını yarıya indirerek 35 milyon metreküpten 17 milyon metrekübe düşürdü. Aktarılan doğalgaz miktarı çarşamba günü 9,25 milyon metrekübe kadar geriledi.

Rusya’nın Yamal üzerinden aktardığı doğalgazın miktarı en son Ekim ayı sonu ve Kasım başında bu seviyelere gerilemişti. Bu süreçte doğalgaz fiyatları megavatsaat başına 64 eurodan 76 euroya çıkmıştı.

Borsa İstanbul ve Türk lirası arasındaki 30 günlük korelasyon yılın son çeyreğinde 3 yılın ardından ilk defa tersine döndü. Kur korumalı vadeli TL mevduatının açıklanması Türk lirasını desteklerken borsadaki düşüş devam etti.

Ekim ve Kasım ayında Türk lirası dolar karşısında değer kaybederken Borsa İstanbul ise 6 Ekim'den 16 Aralık'a kadar yüzde 60'tan fazla yükseliş kaydetmişti.

BIST 100 Endeksi 16 Aralık’taki zirvesinden yüzde 20’den fazla gerilerken hafta başından bu yana yüzde 13 civarında düşüşle son 5 yıldaki en büyük haftalık kaybına doğru ilerliyor.

Dolar/TL , pazartesi günü kabine toplantısı öncesinde 18 seviyesini aşarak rekor kırdıktan sonra TL’yi özendirici önlemlerin açıklanmasıyla gerileyerek 12,27 seviyesine kadar düşmüştü.

Dolar kuru salı günü sabah saatlerinde yüzde 14'ten fazla düşüşle 11,09 seviyesini test ettikten sonra yeniden yükselişe geçerek 14 seviyesinin üzerine çıkmış, 14,37 ile salı günü gün içi zirvesini görmüştü.

Dolar kuru pazartesi günkü zirvesinden yüzde 30’dan fazla gerileyerek cuma sabah saatlerinde 11,55 seviyesinde işlem görüyordu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 3 Aralık'ta satım yönünde yapılan ikinci döviz müdahalesinde 504 milyon dolar sattığını açıkladı.

Merkez Bankası ayrıca Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda da yaklaşık 51 milyon dolarlık işlem gerçekleştirmişti.

Daha önce Bloomberg HT’ye konuşan kaynaklar, Merkez Bankası'nın ilk doğrudan müdahale ile spot piyasaya yaklaşık 700 milyon dolarlık döviz satışı gerçekleştirdiğini belirtmişti. Öğlen yapılan ilk müdahale sırasında 500 milyon dolara yakın olan işlem büyüklüğü, öğleden sonra piyasanın sakinleşmesinin ardından yaklaşık 200 milyon dolar olarak devam etmişti.

TCMB aynı hafta 3 Aralık'ta döviz piyasasına ikinci müdahaleyi de gerçekleştirmişti. Bloomberg HT'ye konuşan kaynaklar ikinci müdahalede toplamda 300 milyon dolarlık, üçüncü müdahalede 500 milyon dolarlık, dördüncü müdahalede 2,5 milyar dolarlık ve beşinci müdahalede ise 2 milyar dolarlık satış yapıldığını belirtmişti.

Hazine ve Maliye Bakanlığı kur korumalı TL vadeli mevduatlara ilişkin yayımladığı açıklamasında söz konusu ürüne en yüksek uygulanabilecek faiz oranını açıkladı.

Buna göre bankalarca uygulanacak azami faiz oranı politika faizinin 300 baz puan üstünde belirlenebilecek. Azami faiz oranı Bakanlık tarafından güncellenebilecek ve güncelleme tarihi ile sonrasında açılacak hesaplar için geçerli olacak.

TCMB'nin politika faizinin yüzde 14 olduğu düşünüldüğünde bankaların uygulayabileceği azami faiz yüzde 17'ye karşılık geliyor.

Daha önce açıklandığı gibi üründe en düşük faiz ise TCMB'nin politika faizi seviyesinde olacak.

Açıklamaya göre üründen Türkiye'de yerleşik gerçek kişiler faydalanabilecek. Uygulamadan birden fazla kez yararlanılması mümkün olacak ve alt-üst limit olmayacak.

Hesap vade öncesi kapatılırsa ne olacak?

Vade sonunda kur farkı desteğinin tamamı hesap sahibine aynı gün ödenecektir. Vade sonunda kur
farkından kaynaklı bankalara ödeme yapılması gerekmesi halinde, bankalar tarafından ödenecek tutara ilişkin talepler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na iletilecek. Hazine tarafından ödenecek kısım Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından bankalara aynı gün aktarılacak.

Vadeden önce hesabın kapatılması halinde; hesabın kapatıldığı tarihte saat 11:00’de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca ilan edilen kurun vade başında esas alınan kurdan yüksek olması durumunda Hazine tarafından kur farkına ilişkin ödeme yapılmaz.

Vadeden önce hesabın kapatılması halinde; hesabın kapatıldığı tarihte saat 11:00’de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca ilan edilen kurun vade başında esas alınan kurdan düşük olması durumunda, hesabın vadeden önce kapatıldığı tarihte saat 11:00’de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından ilan edilen döviz alış kurundan hesap bakiyesi güncellenir.

Aradaki fark banka tarafından Hazineye aktarılmak üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ilgili TL hesabına aktarılır.

Bitcoin, finansal piyasaların genelindeki olumlu havayla beraber 51 bin doların üzerine tırmanarak son iki haftanın en yüksek seviyesine çıktı.

Son iki günde yüzde 4’e yakın yükseliş kaydeden kripto para cuma günü 51 bin 524 dolara kadar ulaşırken, en büyük ikinci kripto para olan Ether 4 bin 100 dolara yaklaştı.

Baird Yatırım Stratejisti Ross Mayfield, Bitcoin’i beta riski yüksek bir varlık olarak gördüğünü belirterek “Risk iştahı yükseldiğinde Bitcoin aşırı yükseliyor, risk iştahı düştüğünde ise aşırı düşüyor. Tamamen böyle bir korelasyon yok ama Bitcoin’in oynaklığa karşı hedge olmadığını söyleyebilirim” dedi.

Bitcoin yatırımcıları 51 bin dolarlık dirençten sonra 53 bin ve 55 bin dolar seviyesine odaklandı. Asya’daki kripto para ilişkili hisselerde piyasalardaki yükselişten destek buldu.

Birol, "Karbonsuz Ekonomik Düzende Yenilenebilir Enerjinin Rolü" başlıklı toplantıda, enerji sektöründeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kovid-19 salgınının etkisinin azalmasıyla toparlanmaya başlayan ekonomilerde enerji talebinin hızla arttığını dile getiren Birol, yüksek talep karşısında doğal gaz ve petrol arzında ciddi sorunlarla karşılaşıldığını söyledi.

Birol, hava şartlarından dolayı üretimin aksaması, kuraklık ve üretici ülkelerin arzdaki suni darlığın azaltılması konusunda adım atmaması nedeniyle gaz arzında sorun yaşandığını ifade ederek, "Avrupa'daki doğal gaz sorunu Rusya'nın yüzde 15'lik ihracat artışıyla hemen çözülebilir. Rusya bunu rahatlıkla yapabilecek kapasiteye sahip. Kontrat yükümlülüklerini yerine getiriyor ama isteseydi fiyatların düşmesini sağlayabilirdi." diye konuştu.

Avrupa'da ortalama gaz fiyatlarının salgın öncesi döneme göre yüzde 600 arttığına dikkati çeken Birol, "Yüksek enflasyon riski dünya ekonomisinin kapısını çalıyor." dedi.

Birol, bu yıl yenilenebilir enerjide 290 gigavatla rekor büyüme öngördüklerini belirterek, bu kapasitenin büyük kısmının güneş enerjisinden sağlanacağını, bunu rüzgar, hidroelektrik ve jeotermal enerji kaynaklarının takip edeceğini belirtti.

Elektrikli araçlar, hidrojen ve mini modüler nükleer reaktörler ana rekabet alanları olacak

Gelecek 5 yılda yenilenebilir enerjinin dünya elektrik piyasalarında yeni kurulacak santrallerin yüzde 95'ini oluşturacağını dile getiren Birol, Çin, Hindistan, ABD ve Avrupa'nın bu alanda en önemli oyuncular olacağını söyledi.

"Temiz enerji teknolojilerine yatırımlar çok ciddi şekilde artacak. Eski enerji teknolojilerine yatırımların bugünden yarına duracağını söylemek gerçekçi değil ama iştahın azaldığını söylemek mümkün. Birçok ülkede kömür yatırımlarında azalma var. Dünya ekonomisinin yüzde 90'ı şu an itibarıyla sıfır emisyon taahhüdü yaptı ama bizim gördüğümüz ülkelerin taahhütleriyle yapılanlar arasında bir uçurum var. Benim korkum bu uçurumun giderek büyümesi ve iklim değişikliğiyle mücadelede maalesef başarısız olma ihtimalimizin olması. İklim değişikliğiyle mücadelede başarılı olmanın yolu sadece ülkelerin taahhütleri değil, teknolojik gelişmeler ve ülkeler arasındaki temiz enerji teknoloji rekabeti de olacak. ABD-Çin, Çin-Avrupa ve Avrupa-ABD arasında üç alanda ciddi rekabet göreceğiz. Elektrikli araçlar, hidrojen ve mini modüler nükleer reaktörler alanında dünyanın bu üç büyük ekonomik gücü arasında rekabet göreceğiz. Bu rekabet de maliyetlerin düşmesini ve eski teknolojilerin yenileriyle ikame edilmesini sağlayacak."

Birol, Türkiye'nin ise yenilenebilir enerji potansiyelinin çok yüksek olduğunu ve güçlü teşvik politikasının devam etmesiyle gelecek 5 yılda bu alanda 35 gigavat yeni kapasite oluşturulabileceğini kaydetti.

Altın fiyatları, yatırımcıların ABD ekonomisindeki belirsizliklere ağırlık vermesiyle son bir ayn en yüksek seviyesinde bulunuyor. Gram altın ise dolar/TL’deki inişli çıkışlı seyirle beraber 600-700 TL fiyat aralığında dalgalanıyor.

ABD eski Hazine Bakanı Lawrence Summers ABD ekonomisinde önce resesyon ve ardından ekonomik durgunluk dönemine girilebileceği konusunda uyardı. Summers aşırı ısınmış ekonominin sadece enflasyonu yükseltmediğini, enflasyonda 'sürekli' artışa neden olduğunu belirterek "Endişem, resesyona neden olmadan enflasyonu indirmenin zor olacağı bir noktaya doğru ilerliyor olmamız..." diye ekledi.

Ons altın fiyatı

Haftaya 1.800 dolar civarında başlayan ons altın, salı günü 1.785 dolara kadar geriledikten sonra yükselişe geçerek 1.805 doların üzerine tırmanmıştı. Cuma günü 1.810 dolar seviyesini de geçen ons altın, son bir ayın en yüksek seviyesine yakın bir seyir izliyor.

Gram altın fiyatı

Haftaya dolar/TL’deki yükselişten destek bularak 1.000 TL'nin üzerinde başlayan gram altın, salı günü dolar/TL’deki dalgalı seyri takip etmişti. Gram altın perşembe günü dolar/TL'deki düşüşün yüzde 10'un üzerine çıkmasıyla 600 TL'nin altına kadar gerilemişti. Cuma günü dolar kurundaki yükselişi takip eden gram altın, 668 TL civarında işlem görüyor.