Advertisement
HABERLER ABONE OL

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2022-2023 eğitim öğretim yılının 16 Haziran'da sona ereceğini ve herhangi bir uzatma yapmayacaklarını söyledi.

Özer, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın da katılımıyla Hatay Afet Koordinasyon Merkezi'nde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin hem ölçeği hem şiddeti bakımından çok büyük bir depremle, çok büyük bir meydan okumayla karşı karşıya olduğunu belirtti.

Devlet millet el ele vererek bu süreç içerisinde çok önemli mesafeler alındığını ve alınmaya da devam edileceğini belirten Özer, şunları kaydetti:

"Hayatın normalleşmesindeki en önemli etmenlerden bir tanesi de eğitimin normal bir şekilde akışının sağlanması. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu amaçla 6 Şubat'tan itibaren bölgedeki okulları açmasak bile kurduğumuz çadırlarla, konteynerlerle, prefabrik okullarla çocuklarımızın bu travmayı atlatması için her türlü desteğimizi sağladık. Müfredata dayalı bir eğitimden ziyade psikoeğitimi merkeze alarak o çocuklarımızın normalleşmesine ve psikolojik sağlamlıklarının güçlenmesinde her türlü desteği verdik."

Bakan Özer, bu çapta yaşanan afet nedeniyle 81 ilde 6 Şubat'ta başlaması gereken eğitim öğretimi 20 Şubat'a kadar ertelediklerini hatırlattı.

Özer, 20 Şubat'ta Elazığ dahil olmak üzere 71 ilde gerekli önlemleri alıp eğitim öğretimi başlattıklarını aktararak, daha sonra da bölgedeki illerde afet ve eğitim binalarının hasar durumuna göre illeri üç kategoriye ayırdıklarını anımsattı.

Kilis, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da 1 Mart'ta, Gaziantep, Osmaniye ve Adana'da 13 Mart'ta eğitim öğretimin başladığını belirten Özer, depremden en fazla etkilenen Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay ile ilgili şu bilgileri paylaştı:

"Buradaki illerimizde de artık yekpare, diğer illerdeki gibi yekpare bir yaklaşımla değil de okul temelli, ilçe temelli bir şekilde eğitim öğretimi başlatmak için tüm bakanlarımızla, komutanlarımızla, milletvekillerimiz, valilerimiz, kaymakamlarımız, il, ilçe milli eğitim müdürlüklerimizle kapsamlı bir çalışma yaptık ve bugün Malatya'da 8 ilçemizde, Adıyaman'da 5 ilçemizde, Kahramanmaraş'ta 2 ilçemizde ve Hatay'da 7 ilçemizde eğitim öğretimi başlattık."

"2022-2023 eğitim öğretim yılı 16 Haziran'da bitiyor"

Mahmut Özer, hem öğretmenlerin hem çocukların hem de toplum hayatının akışının normalleşmesiyle ilgili "olması gerekenin olduğu" şeklinde geri dönüşler aldıklarını bildirdi.

Bugün okulların açıldığı 4 ildeki ilçelerde yaklaşık 201 bin öğrencinin eğitim öğretimle buluştuğunu aktaran Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"6 Şubat tarihinden itibaren şu ana kadar 18,5 milyon öğrencimizi eğitim öğretimle buluşturduk. Geriye kalan öğrencilerimiz de artık bundan sonra Milli Eğitim Bakanlığı olarak açıklama yapmak yerine valilerimize bu yetkiyi verdik, illerindeki şartları olgunlaşmış olan ilçelerde, artık eğitim öğretimi devreye alacaklar. 2022-2023 eğitim öğretim yılı 16 Haziran'da sona eriyor. Herhangi bir uzatma yapmayacağız. Yani bu gecikmelere rağmen eğitim öğretimi 16 Haziran'da sona erdireceğiz. Ama yazın daha sonra açıklayacağımız kayıpların telafisiyle ilgili takviye edici eğitim programlarıyla öğrencilerimizi desteklemeye devam edeceğiz."

Açık olmayan ilçelerde de kurmuş oldukları çadırlarla, konteynerlerle çocukların eğitimle buluşması için her türlü desteği verdiklerini dile getiren Özer, bu kapsamda bölgede 2 bin 26 çadır konteyner okulunun, halen öğrencilere hizmete devam ettiğini vurguladı.

"45 bin öğretmen atamasında süreç başladı"

Milli Eğitim Bakanı Özer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın duyurduğu, 45 bin yeni öğretmen atamasının, son yıllarda tek seferdeki en yüksek öğretmen ataması olduğunu vurgulayarak, "Süreci başlattık, inşallah bu öğretmenlerin de büyük bir kısmını bölgedeki öğretmen ihtiyaçlarımızı karşılamak, burayı tekrar ayağa kaldırmak için kullanacağız." dedi.

Bakanlığın ilk kez 5 bine yakın sözleşmeli personel alacağını ifade eden Özer, "4 bin 250 büro personeli, 100 mühendis, 500 hemşire, 125 diyetisyen ve 25 avukat alınacak. Bununla ilgili süreç de başladı. İnşallah nisan içerisinde bu süreç nihayete ermiş olacak. Buradaki sözleşmeli personeli inşallah ağırlıklı olarak bölgenin, Hatay'ımızın, Malatya'mızın, Adıyaman'ımızın, Kahramanmaraş'ımızın, bölge illerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanacağız." diye konuştu.

Deprem bölgesine 500 sabit çelik konstrüksiyonlu prefabrik okul

Özer, bölgedeki eğitim yatırımlarına ilave yapılacağını dile getirerek, şöyle devam etti:

"6 Şubat depreminden önce bölgede yaklaşık 39 milyarlık bir eğitim yatırımımız vardı. Bunu, hem mevcut yatırımları depremdeki durumu göz önüne alarak, hem de yeni ihtiyaçları önceleyerek, İnşaat ve Emlak Genel Müdürlüğümüz, valilerimiz ve ilçe milli eğitim müdürlerimizle bu süreci revize ederek yaklaşık 40 milyarlık yatırımı hızlı bir şekilde bölgeye aktarmaya başladılar. İnşallah buradaki okulların, öğretmenevlerinin, uygulama otellerinin, lojistik destek sağlayan tüm binaların, müştemilatın da ihtiyaçları hızlı şekilde giderilecek. Yine bu 40 milyarlık yatırıma ilave olarak bölgeye 500 sabit çelik konstrüksiyonlu prefabrik okul yapılmasıyla ilgili de yatırım bütçemiz, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığımız tarafından onaylandı. İnşallah bu 500 prefabrik okulu da 4 ay içerisinde bölgeye kazandırmak için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz."

Naklini başka illere aldıran 11 bin 64 öğrenci bölgeye geri döndü

Bakanlık olarak, deprem bölgesindeki öğrencilerin diğer illere gitmesiyle ilgili her türlü kolaylığı sağladıklarını anımsatan Özer, şu değerlendirmede bulundu:

"Şu ana kadar 254 bin öğrencimiz 71 ilde eğitim öğretime devam ediyor. Bakanlık olarak bu öğrencilerimizin tüm kitaplarını, yardımcı kaynaklarını tekrar bastırdık, tüm kırtasiye ihtiyaçlarını gidermek için her türlü desteği sağladık. Bunda sevindirici olan şey şu; ilk kez artık bu nakil alan öğrencilerin bölgeye geri dönmeye başladığını gördük. Bugün itibarıyla 11 bin 64 öğrencimiz, nakillerini daha önce diğer illere aldırmasına rağmen, buradaki, bölgedeki hayatın normalleşmesini, okulların açıldığını gördükten sonra bölgeye dönmeye başladılar. Eğer biz, eğitimi tüm illerimizde gerçekten her türlü önlemi alarak sağlıklı ve güvenli bir şekilde normalleştirirsek ben inanıyorum ki bölgenin normalleşmesindeki en büyük katkıyı sağlamış olacağız."