Advertisement
HABERLER ABONE OL

Fed politika faizini 25 baz puan artırdı.

Fed karar metninde ABD bankalarının sağlam bir görünümü olduğunu, ancak gelişmelerin büyüme üzerindeki etkilerinin değerlendirileceğini ifade etti.

Karar metninden çıkan sinyaller küresel piyasaları sarsan bankacılık krizine karşın Fed'in faiz artışlarından vazgeçmeyeceğini gösterdi.

Fed karar metninde daha önce duyurulan planlarında açıklandığı gibi, Hazine menkul kıymetleri ve kurum borcu ve kurum ipoteğine dayalı menkul kıymetlerdeki varlıklarını azaltmaya devam edeceğini de ifade etti.

25 baz puanlık faiz artışıyla politika faizi yüzde 4,75-5 aralığına çıkarak 2007 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

Piyasada ABD'de yaşanan bankacılık krizi dolayısıyla Fed'in bu toplantıyı pas geçebileceğine dair beklentiler de dile getirilmesine rağmen piyasa genelinde genel beklenti Fed'in politika faizini 25 baz puan artırması yönündeydi.

Fed enflasyonla mücadele etmek için geçen sene 4 kez 75’er baz puanlık artış yapan Aralık ayında artış hızını yavaşlatarak 50 baz puana, Şubat ayında ise 25 baz puana indirmişti.

Noktasal grafik değişmedi

Fed kararıyla birlikte yetkililerin faiz patikasına ilişkin öngörülerini içeren noktasal grafik de yayımlandı. Yetkililerin noktasal grafiklere yansıyan beklentilerinin Aralık ayına göre değişmediği görüldü. Buna göre noktasal grafikte 2023 sonu beklentisi yüzde 5,1 seviyesinde belirlendi. 2024 beklentisi ise yüzde 4,1'den yüzde 4,3'e yükseldi.

Aralık ayındaki tahminlerde zirve faiz yüzde 5,125 seviyesindeydi. Mart ayı başında Powell faizlerin beklenenden daha yüksek seviyede belirlenebileceğini belirterek noktasal grafikte yukarı yönlü revizyon sinyali vermişti.

Noktasal grafikle birlikte Fed ekonomik göstergelere ilişkin beklentilerini de yayımladı. Buna göre Fed 2023 büyüme beklentisini yüzde 0,5'ten yüzde 0,4'e; 2024 büyüme beklentisini ise yüzde 1,6'dan yüzde 1,2'ye indirdi.

2023 yılına ilişkin işsizlik beklentisi yüzde 4,6'dan yüzde 4,5'e indirilirken, 2024 işsizlik beklentisi ise yüzde 4,6'da sabit bırakıldı.

Fed'in takip ettiği enflasyon göstergelerinde ise sınırlı da olsa yukarı yönlü revizyonlar dikkat çekti. PCE enflasyon beklentisi Aralık'ta yüzde 3,1 seviyesindeyken, yeni açıklanan projeksiyonlarda yüzde 3,3 seviyesine çıkarıldı. Bu veride 2024 yılına ilişkin beklenti ise yüzde 2,5 seviyesinde kaldı.

Fed kararı ve noktasal grafiğe yansıyan beklentilerin ardından swap piyasalarında Fed'in Mayıs ayındaki toplantısında 25 baz puanlık faiz artışı yüzde 50'den biraz daha yüksek olasılıkla fiyatlandı.

Powell: Pas geçmeyi ele aldık, ama artış güçlü konsensüsle çıktı

Fed kararının ardından Fed Başkanı Jerome Powell, basın toplantısında kameraların karşısına geçti.

Powell konuşmasında, enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiğini ve istihdam piyasasının sıkı olduğunu söyledi.

Ücret artışlarında gevşeme sinyalleri göründüğünü ifade eden Powell "FOMC zaman içinde istihdam piyasasının dengeye ulaşacağını öngörüyor" dedi.

Yüzde 2'lik enflasyon hedefine yönelik taahhüde bağlı olunduğunun altını çizen Powell "Bu toplantıda faiz artışlarına ara vermeyi düşündük ama faiz artışı güçlü bir konsensüs ile destek gördü. Fed yetkilileri bu yıl faiz indirimi öngörmüyor. Enflasyonu yüzde 2'ye döndürmek için gerekeni yapacağız. Mal grubundaki dezenflasyon kesinlikle ilerleme kaydediyor, ama yavaş şekilde" ifadelerini kullandı.

Powell "Hepimiz bankacılık sektöründe yaşanan karmaşanın nasıl olduğunu sorguladık. SVB yönetimi kötü bir şekilde başarısız oldu, bankayı likidite riskine soktu. Daha güçlü denetim ve regülasyonları destekliyorum. Fed'in SVB üzerindeki gözetimine ilişkin dışsal soruşturmaları memnuniyetle karşılarım. Bankacılık sistemini korumak için tüm araçlarımızı kullanacağız. Credit Suisse-UBS anlaşması pozitif bir çıktı olarak görünüyor. Son iki haftada bankacılık sektöründe yaşanan gelişmeler ekonomi üzerinde etkili olabilir. Bankacılık sistemindeki mevduat akışları geçen hafta istikrar kazandı" dedi.

Eğer faizlerin beklentilerin üzerinde artırılması gerekirse bunu yapacaklarını söyleyen Powell "Hâlâ yumuşak iniş için bir yol var ve bunu bulmaya çalışıyoruz. Finansal koşullar endekslerin gösterdiğinden daha sıkı" dedi.

ABD'de patlayan bankacılık krizi beklentileri değiştirmişti

ABD'de enflasyonun beklenenden daha katı olabileceğine ilişkin sinyaller gelirken, bankacılık sektöründe yaşanan kriz Fed'in para politikasına ilişkin beklentilerin de dönüşmesine neden olmuştu.

Geçen hafta, ABD'nin en büyük 16'ncı bankası olan Silikon Vadisi Bankasının (SVB) iflası, 2008 küresel finansal krizinden bu yana en büyük banka iflaslarından biri olmuştu. SVB'nin ardından New York merkezli Signature Bank da iflas etmişti.

ABD Hazine Bakanlığı, Fed ve FDIC, iflas eden bankalardaki mevduat sahiplerinin paralarının tamamına erişebileceklerini açıklamıştı.

İsviçre'nin en büyük ikinci bankası konumundaki Credit Suisse'in sıkıntıya girmesi ile ABD'li First Republic Bank'ın yaşadığı zorluklar da bankacılık krizine ilişkin endişelere neden olmuştu.

Bankacılık sektöründe yaşanan krizin ardından para politikası otoritelerinin nasıl karşılık vereceği merak konusu olurken, bu kapsamda ilk sınavı Avrupa Merkez Bankası (AMB) vermişti. AMB bankacılık krizinin gölgesinde enflasyonla mücadele patikasından çıkmadan 50 baz puanlık faiz artışı kararı almıştı.

Yaşanan kriz piyasanın beklentilerinde de dönüşüme neden olmuştu.

Aralarında Goldman Sachs’tan Jan Hatzius’un da olduğu dokuz ekonomist ise Fed’in faiz artışına ara vereceği tahminini yaptı. Nomura Securities ise bankacılık krizi başlarında Fed’in faizi 25 baz puan indireceğini öngörmüştü.

Kalıcı enflasyon sinyalleri

ABD'de son enflasyon verileri, özellikle çekirdek göstergelerdeki yükselişle dikkat çekmişti.

ABD Çalışma Bakanlığı verilerine göre Şubat ayında yıllık enflasyon yüzde 6,4'ten yüzde 6'ya geriledi.

Aylık bazda ise enflasyon yüzde 0,4 oldu. Bloomberg'in anketine katılan ekonomistlerin beklentisi de enflasyonun aylık yüzde 0,4, yıllık yüzde 6 artmasıydı.

Çekirdek enflasyon aylık yüzde 0,4'ten yüzde 0,5'e yükselirken yıllık bazda yüzde 5,6'dan yüzde 5,5'e geriledi. Beklenti aylık yüzde 0,4 artıştı.