Advertisement
HABERLER ABONE OL

Türk bankacılık sektöründe hissedarların düşük değerlemelere karşı hamlelerine BBVA da tarihi bir teklifle katıldı.

2011’de Garanti Bankası’na ortak olan ve 2014 ve 2017’deki alımlarıyla bankada hakim ortak konumuna gelen BBVA, Garanti’de kalan tüm hisseler için 12,20 TL’lik bir alım teklifinde bulundu. BBVA, söz konusu payların tamamının alınması durumunda 2,25 milyar euroluk bir ödeme yapmış olacak.

BBVA’nın bu adımı Türk bankacılık sektöründe değerlemelerin düştüğü bir dönemde gerçekleşti. Fiyatın defter değerine oranına bakıldığında Türk bankacılığında sektör ortalaması 2021 üçüncü çeyrek itibariyle 0,41 düzeyine kadar geriledi. Buna paralel şekilde Garanti Bankası’nın çarpanının da düştüğü izlendi. 2018 yılında 1’in üzerinde olan bu oran 2021 üçüncü çeyreği itibariyle 0,55’e düştü.

0,7 çarpan

Söz konusu teklifle ilgili yapılan yatırımcı sunumunda yer alan finansal detaylar Türk bankacılık sektörünün değerlemeleri açısından geldiği noktayı da gözler önüne serdi.

Buna göre söz konusu teklifin Eylül 2021 itibariyle defter değerine oranı 0,7 olarak belirlendi. Başka deyişle çarpan 0,7 olarak gerçekleşti.

'Altın yıllar'da çarpanlar 4 seviyesini görmüştü

Türk bankacılık sektörü yabancı ilgisi bakımından altın dönemi 2000’li yılların ortasında yaşamıştı. Küresel finansal krize kadar süren bu dönemde yapılan yabancı alımlarında çarpanların yüksek olduğu izlendi. Bu dönemde Türk bankacılık sektöründeki yabancı işlemlerinde çarpanlar 4 seviyesine kadar yükselmişti.

Belçikalı banka Dexia, Denizbank'ı 2006 yılında 3,9 çarpanla satın almıştı.

Mayıs 2006’da Yunan banka EFG Eurobank da, Tekfenbank'ı 3,68 çarpan ile bünyesine katmıştı. Ekim 2006’da Citi, Akbank’ın yüzde 20’sini 3,1 milyar dolara alırken çarpan 2,98 olmuştu. ING, 2007’de Oyakbank'ı 2,7 milyar dolara satın aldığında ise çarpan 3,6 seviyesindeydi.

Artan çarpanlarda o dönemde bankaların yükselen özkaynak karlılığının da etkileri vardı. O dönemde bankaların özsermaye karlılıkları yaklaşık yüzde 30'larda seyrediyordu. Faizlerin yüzde 70'lerden yüzde 10'lara indiği ortam da bankacılık için pozitif atmosfer yaratıyordu. O dönem yurtdışındaki bankalarda da değerlemeler yüksek seviyelerdeydi.

Küresel finansal krizden sonra yapılan ikinci tur alımlarda bu çarpanların düştüğü izlendi.

Özsermaye karlılığının yüzde 15'lere indiği dönemde bankaların satış çarpanları 1,5'lar seviyesine geriledi. Örneğin Dexia, 3,9 çarpanla aldığı Denizbank'ı Sberbank'a sattığında bu rakam 1,3 ile sattı. Citi'nin Akbank hisselerini sattığı çarpan 1'lere kadar gerilemişti.

Özkaynak kârlılığında gerileme eğilimi

Bankacılık sektöründe özkaynak karlılığının son dönemde gerilediği izleniyor. Buna göre 2019 yılında sektör ortalama karlılığı yıllık yüzde 18 olurken, 2020’de bu rakam yüzde 11’e geriledi.