Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Barclays stratejistleri, Fed’in açıklamalarının şahinleşmesinin de Omikron varyantının da hisselerdeki ralliyi durduramayacağını söyledi.

“Küresel ekonomi her yeni Kovid dalgasıyla beraber koşullara uyum sağlamayı başardı ve bu döngünün Omikron varyantında da sürmesini bekliyoruz” diyen Barclays Stratejisti Matthew Joyce, Fed’den gelen faiz artırımı mesajlarının halihazırda fiyatlanmamış olma ihtimalinin çok düşük olduğunu söyledi.

UBS Yatırım Müdürü Mark Haefele ise temel senaryolarının piyasaların pozitif ekonomik büyüme ve kazanca odaklanacağı yönünde olduğunu söyledi.

Morgan Stanley tam tersini söylemişti

Morgan Stanley stratejistlerine göre ise piyasaların yeni koronavirüs varyantından daha fazla endişelenmesi gereken bir şey var. Micheal Wilson öncülüğündeki stratejistler Fed Başkanı Jerome Powell’ın varlık alımı azaltımının hızlanabileceği sinyali vermesinin ardından hisse senetleri için en büyük risk faktörünün Omikron varyantı değil, Fed’in aksiyonları olduğunu bildirmişti.

Stratejistler müşterilere yazdığı bir notta “varlık alımının azaltılması piyasada sıkılaşma demek. Bu da toparlanmanın bu aşamasında düşük değerlemeler anlamına gelir” ifadelerine yer verdi.

Benzer biçimde JP Morgan stratejistleri de hisse senedi piyasaları için Merkez Bankalarının şahinleşmesinin Kovid-19’dan daha büyük bir risk faktörü olduğu görüşünde. Buna rağmen kurum bugünkü bir notunda ABD Borsalarında rallinin gelecek yıl da süreceği tahminini paylaştı. Morgan Stanley ise S&P 500 endeksinin ve değerlemelerin düşeceğini öngördü.

Genelde boğa tutumundaki UBS Global Wealth Management stratejistleri ise bugünkü bir notta, omikron ve Fed risklerinin değerlendirildiği bir ortamda volatilitede artış beklediklerini söyledi. Stratejistler yatırımcılara riskli varlıklardan hızlı çıkış yapmaktan kaçınmaları gerektiğini belirtirken parasal sıkılaşmasın baz senaryoları için düşüş tehdidi oluşturabileceğini bildirdi.

Citi analistlerinden Ed Morse, müşterileriyle paylaştığı bir notta emtia fiyatlarında yeni bir süper döngü olmayacağını ama emtia piyasasının genelinde seneye düşüş görülürken baz metallerin yükselebileceğini belirtti.

“Bazı analistler emtia fiyatlarının geçen seneki gibi yükselmeye devam etmesini ve yeni bir süper döngünün sürmesini bekliyor fakat biz bu konuda aynı fikirde değiliz” diyen Morse, son süper döngüdeki talep patlamasının bir daha tekrarlanmayacağını belirtti.

Citi, enerji maliyetlerinde gelecek yılın ilk çeyreğinde keskin bir düşüş beklediğini ve yılın ikinci yarısında ise tarımsal emtiada bu düşüşün yansımalarının görüleceğini vurguladı.

Böyle bir trendin başlamasının manşet enflasyon üzerinde somut etkileri olacağını belirten Citi, karbon salınımını azaltma çabalarıyla alüminyum ve bakırıa olan talebin orta dönemde yükselmesini beklediklerini dile getirdi.

Bloomberg Emtia Endeksi, salgının küresel olarak başladı Mart 2020’den bu yana yüzde 75’ten fazla artış kaydederken Ekim ayı sonunda enerji fiyatlarında yaşanan artışla tüm zamanların zirvesini görmüştü.

Kripto paralarda geçen haftasonu yaşanan düşüşten sonra Bitcoin ve diğer koinler kayıplarının bir kısmını telafi ederken birçok DeFi tokeni yeniden yükselemedi. Aave, Balancer, Compound, Sushi, Synthetix, Uniswap gibi tokenlerin performansını ölçen DeFi Pulse Endeksi yüzde 24 düşüş kaydetti.

DeFi Pulse Endeksi geçtiğimiz 7 ayda ise yüzde 62,5’e yakın düşüş kaydetti. Arca Yatırım Müdürü Jeff Dorman, DeFi tokenlerin ortalamanın altında bir performans gösterdiğini ve diğer tokenler toparlarken DeFi’ların kayıplarını telafi etmekte başarısız olduğunu belirtti.

DeFi endeks fonu yöneten Index Coop’un İş geliştirme Müdürü Simon Judd ise DeFi’lara çok kısıtlı bir grubun ilgi gösterdiğini ve düşük performansın sebebinin de bu olduğunu belirtti. Birçok DeFi Tokenin düşük likiditeye sahip olduğunu belirten Judd, “Ufak bir satış baskısı bile büyük bir etki yaratabiliyor” dedi.

DeFi’lardaki bir düşüşün nedenini de kendilerinde aramak lazım. İnsanlara Bitcoin üzerinden faiz kazanma imkanı sağlayan BadgerDAO, geçen hafta hacklendikten sonra 120 milyon dolara yakın kayıp yaşadı.

Kara para aklama kurallarını belirleyen Mali Eylem Görev Gücü (FATF), son zamanlarda DeFi uygulamaları üzerindeki takibini artırırken, kara para aklamaya karşı gerekli politikaların uygulanmamasıyla ilgili geliştiricilerin sorumlu tutulabileceğini belirtti.