Başçı: Yumuşak iniş devam ediyor

Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, ikinci &ccedil;eyrekten itibaren tekrar b&uuml;y&uuml;menin artıya d&ouml;neceğini ve ılımlı bir b&uuml;y&uuml;menin devam edeceğini, &ouml;nc&uuml; g&ouml;stergelerde bunun g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; bildirdi.Baş&ccedil;ı, Uluslararası Finans Enstit&uuml;s&uuml; n&uuml;n (IIF) d&uuml;zenlediği, İstanbul u &Ouml;nemli bir Finans Merkezi ne D&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek konferansında yaptığı konuşmada, reel d&ouml;viz kurlarının aşırı dalgalanma g&ouml;stermesini istemediklerini, ne aşırı değerli olmasını, ne de aşırı değersiz olmasını istediklerini s&ouml;yledi.Şu anda TL nin bir miktar uzun vadeli denge değerinin altında g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, oynaklıkta da olduk&ccedil;a iyi durumda olduğunu vurgulayan Baş&ccedil;ı, TL nin hem Avro B&ouml;lgesi krizi sırasında, hem de yakın zamanda en az oynak para birimlerinden biri olduğunu ifade etti.B&uuml;y&uuml;mede k&uuml;resel a&ccedil;ıdan bakıldığında aşağı y&ouml;nl&uuml; riskler bulunduğunu, T&uuml;rkiye de ise yılın ilk &ccedil;eyreğinde &ouml;nceki &ccedil;eyreğe g&ouml;re yatay ya da hafif eksi bir GSYH da g&ouml;r&uuml;n&uuml;m olabileceğini belirten Baş&ccedil;ı, Bunun &ouml;nemli bir sebebi, olumsuz hava koşulları diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Dolayısıyla bunun ge&ccedil;ici olduğunu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. İkinci &ccedil;eyrekten itibaren tekrar b&uuml;y&uuml;me artıya d&ouml;necek ve ılımlı bir b&uuml;y&uuml;me devam edecek. &Ouml;nc&uuml; g&ouml;stergelerde bu g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor diye konuştu.En &ccedil;ok atıfta bulunulan &ouml;nc&uuml; g&ouml;sterge olan ve PMI olarak bilinen satın alma y&ouml;neticileri endeksine işaret eden Baş&ccedil;ı, bunun kendi g&ouml;r&uuml;şlerini desteklediğini, benzer şekilde sanayi &uuml;retiminin de artmaya devam ettiğini, ılımlı bir artışın s&ouml;z konusu olduğunu s&ouml;yledi.Buna yumuşak iniş adını koyduklarının altını &ccedil;izen Baş&ccedil;ı, Bu tabir &ccedil;ok kullanılır. Biz bunu başardığımızı daha &ouml;nceden s&ouml;yledik ve şu anda yumuşak iniş devam ediyor. Orada işler olumlu şekilde, planlandığı gibi gidiyor dedi.- Beklentilerde bozulma yok -T&uuml;rkiye nin &uuml;retim ve istihdam alanlarındaki durumuna da değinen Baş&ccedil;ı, T&uuml;rkiye nin, sağladığı istihdam artışı ile aslında mali disiplinle istihdam artışları arasında &ccedil;ok ciddi ilişki olduğu tezini ispatladığının d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lebileceğini ifade etti.Erdem Baş&ccedil;ı, T&uuml;rkiye de Merkez Bankası bağımsızlığı ve arkasından uygulanan disiplinli maliye politikaları sonucunda enflasyonun ciddi şekilde d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; anımsatarak, Burada ş&ouml;yle bir &ouml;nemli nokta var; şu anda enflasyon y&uuml;zde 11 in biraz &uuml;zerinde. Fakat beklentilere baktığımızda, enflasyonun d&uuml;şmesi bekleniyor. Bizim hedefimiz y&uuml;zde 5... Dolayısıyla &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki 3 yıl i&ccedil;inde enflasyonu y&uuml;zde 5 e indirip, orada tutmayı ama&ccedil;lıyoruz diye konuştu.Enflasyon y&uuml;zde 11 e kadar &ccedil;ıktığı halde beklentilerde benzer bir bozulma g&ouml;r&uuml;lmediğinin altını &ccedil;izen Baş&ccedil;ı, Yıl sonunda enflasyonun y&uuml;zde 6,5 a kadar d&uuml;şebileceğine inanıyoruz. Mayıs ayında tek haneyi g&ouml;rme ihtimali olduk&ccedil;a kuvvetli. Ondan sonraki seyir &ouml;nem taşıyacak. Dolayısıyla m&uuml;mk&uuml;n olduğu kadar para politikasında sıkı bir duruş sergilemeye devam ediyoruz dedi. Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, Bireysel emeklilik reformu son derece &uuml;mitvar g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Burada &ccedil;ok ciddi devlet katkısı s&ouml;z konusu olacak ve daha &ouml;nce sisteme giremeyen gen&ccedil;ler, ev hanımları gibi gruplar da sisteme girme şansına sahip olacaklar dedi.Baş&ccedil;ı, İstanbul u &Ouml;nemli Bir Finans Merkezi ne D&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek konferansında, T&uuml;rkiye de yapılan reformlara işaret ederek, T&uuml;rkiye de GSMH nın yatırımlara oranının y&uuml;zde 22 ye ulaştığını, yatırımlar noktasında sorun bulunmadığını, en sağlıklı finansman şeklinin tasarruf olduğunu ifade etti.A&ccedil;ıklanan yatırım ve istihdam teşviklerinin de arz y&ouml;nl&uuml; olumlu, istihdamı &uuml;retimi artırıcı ve Merkez Bankası nın enflasyon odaklamasını kolaylaştırıcı bir adım olarak g&ouml;rd&uuml;klerini belirten Baş&ccedil;ı, AB de kredilerin yeterince b&uuml;y&uuml;yememesi sorunu varken, T&uuml;rkiye de kredilerin fazla hızlı b&uuml;y&uuml;mesinden yakındıklarını ve bununla ilgili politikalara başladıklarını anlattı.Aşırı kredi b&uuml;y&uuml;mesine karşı makro ihtiyati ara&ccedil;ları kullanarak sıkılaştırma yaptıklarını, Avrupa bor&ccedil; krizinden sonra da &ouml;zellikle Ekim 2011 den sonra da parasal sıkılaştırmayı devreye soktuklarını s&ouml;yleyen Baş&ccedil;ı, Lehman krizinin hemen sonrasında hem &uuml;retim, talep, hem de enflasyon &uuml;zerinde aşağı y&ouml;nl&uuml; riskler bulunduğunu ve b&uuml;t&uuml;n politika ara&ccedil;larını genişletici y&ouml;nde kullandıklarını ve dolayısıyla daha b&uuml;y&uuml;k bir daralmayı &ouml;nlediklerini kaydetti. O y&uuml;zden bireysel emeklilik reformu son derece &uuml;mitvar g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Burada &ccedil;ok ciddi devlet katkısı s&ouml;z konusu olacak ve daha &ouml;nce sisteme giremeyen gen&ccedil;ler ev hanımları gibi gruplar da sisteme girme şansına sahip olacaklar diyen Baş&ccedil;ı, Amerika da başlayan k&uuml;resel genişlemenin T&uuml;rkiye gibi &uuml;lkeler &uuml;zerinde ekonomiyi ve kredileri haddinden fazla b&uuml;y&uuml;t&uuml;c&uuml; ama d&ouml;viz kuru &uuml;zerinde aşığı y&ouml;nl&uuml; baskı yapıcı tarafı olduğunu, T&uuml;rk lirası ve diğer gelişmekte olan &uuml;lke paralarının olması gereken değerin olduk&ccedil;a &uuml;zerine &ccedil;ıktığını, o y&uuml;zden aşırı kredi ve talep b&uuml;y&uuml;mesine karşı tedbir alırken, faiz oranlarını artırmadıklarını, d&uuml;ş&uuml;k tuttuklarını s&ouml;yledi. Baş&ccedil;ı, sonra Avrupa bor&ccedil; kriziyle birlikte enflasyon &uuml;zerinde yukarı y&ouml;nl&uuml; baskıların ortaya &ccedil;ıkmaya başladığını, T&uuml;rk lirasının haddinden fazla değer kaybetmeye başladığını, onun dışında da petrol fiyatlarının y&uuml;ksek kaldığını ve enflasyon &uuml;zerinde yukarı y&ouml;nl&uuml; baskı ama &uuml;retim &uuml;zerinde aşağı y&ouml;nl&uuml; riskler ortaya &ccedil;ıktığını dile getirerek, B&ouml;yle bir durum Merkez Bankalarının en zorlandıkları, en karşı karşıya kalmak istemedikleri bir durumdur. Arz y&ouml;nl&uuml; şok ya da maliyet y&ouml;nl&uuml; şok. Buna karşı m&uuml;mk&uuml;n olduğu kadar para politikası dışındaki ara&ccedil;ların ekonomiyi destekleyici y&ouml;nde kullanılması lazım. Para politikasının enflasyona d&uuml;ş&uuml;rmeye odaklı olarak kalması daha doğru bir tercih ki T&uuml;rkiye bug&uuml;n bunu yapmaya &ccedil;alışıyor dedi. Baş&ccedil;ı, birden fazla ama&ccedil; varsa birden fazla politika aracının olması gerektiğini, kredi, faiz ve likidite politikasının Merkez Bankası ve BDDK nın ortak politikası olduğunu anlatarak, fiyat istikrarı ve finansal istikrar a&ccedil;ısından beklentiler, kredi b&uuml;y&uuml;me hızı ve d&ouml;viz kurunun seyrinin &ouml;nemli g&ouml;stergeler olduğunu s&ouml;yledi. - T&uuml;rkiye kendine has likidite politikası izledi -Baş&ccedil;ı, T&uuml;rkiye nin kendine has likidite politikası izlediğini, faiz koridorunu aktif olarak kullandıklarını, T&uuml;rk lirası &uuml;zerindeki aşırı değerlenme baskısını, Avrupa bor&ccedil; krizinden sonra da faiz koridorunu yukarıya doğru genişleterek T&uuml;rk lirası &uuml;zerindeki değer kaybı baskısını bertaraf etmeyi başardıklarını kaydetti.Kredilerle ilgili de Avrupa bor&ccedil; krizi &ouml;ncesinde kredi politikasını olduk&ccedil;a sıkılaştırdıklarını, Merkez Bankası nın karşılık oranlarını y&uuml;kselttiklerini ve bunlara da faiz &ouml;demeye son verdiğini anlatan Baş&ccedil;ı, Avrupa bor&ccedil; krizinden sonra da sınırlı bir indirim yaptıklarını vurguladı. Baş&ccedil;ı, ithalat ve ihracat miktar endekslerine batıklarında 2010 yılı bitip 2011 yılı başından beri ithalat miktar endeksinin yatay ve ayağı y&ouml;nl&uuml; bir seyir izlediğini, ihracatta ise ılımlı bir artışın devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti: Fiyat tarafında gelişmeler bize &ccedil;ok fazla yardımcı olmadı. &Ouml;zellikle enerji fiyatları ve diğer ithal mallar fiyatları y&uuml;ksek kaldı, ihracat fiyatları ise o kadar &ccedil;ok artmadı. Dolayısıyla biz bunu cari a&ccedil;ıktaki iyileşmeye birebir hemen yansıtamadık. Biraz daha oradaki gelişmeler yavaş geldi. Kredi b&uuml;y&uuml;mesinde amacımıza b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de ulaştık. Kredi b&uuml;y&uuml;me hızı 2011 yılından ve ge&ccedil;miş yıllar ortalamasından olduk&ccedil;a d&uuml;ş&uuml;k seviyede. Buradaki gelişmeler olumlu. Kredi b&uuml;y&uuml;mesi ile cari a&ccedil;ık arasında ilişki var mı? Burada elbette &ccedil;ok net ilişki var. Kredilerdeki b&uuml;y&uuml;me hızında &ouml;nemli yavaşlama g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z i&ccedil;in &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki aylarda da cari dengedeki iyileşmenin devam edeceğini tahmin ediyoruz. Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, yeni finansal enstr&uuml;manlara işaret ederek, k&ouml;t&uuml; zamanlarda hisse senedine d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lebilen tahviller gibi yeniliklerin hen&uuml;z T&uuml;rkiye de hi&ccedil; g&uuml;ndeme gelmediğini, ancak ilerde yavaş yavaş b&uuml;y&uuml;k ihtimalle d&uuml;nya g&uuml;ndemiyle birlikte T&uuml;rkiye de g&uuml;ndeme gelebileceğini kaydetti.Baş&ccedil;ı, Uluslararası Finans Enstit&uuml;s&uuml; n&uuml;n (IIF) d&uuml;zenlediği, İstanbul u &Ouml;nemli bir Finans Merkezi ne D&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek konferansında yaptığı konuşmada, İstanbul un d&uuml;nyanın en g&uuml;zel finans merkezi olmaya aday olduğunu, bu konuda da dengelere &ccedil;ok dikkat etmek gerektiğini s&ouml;yledi.Finans sekt&ouml;r&uuml; gelişirken dengeli bir seyir izlenmesinin elzem olduğunun altını &ccedil;izen Baş&ccedil;ı, bunun &uuml;&ccedil; boyutu bulunduğunu, birinci unsurun finansal derinlik olduğunu, finans sekt&ouml;r&uuml; b&uuml;y&uuml;rken bununla ekonominin genel b&uuml;y&uuml;mesi arasında bir uyum olması gerektiğini belirtti.Finansal hizmetlere erişime de dikkati &ccedil;eken Baş&ccedil;ı, b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşıyan konunun bu yıl Meksika nın liderliği altında G20 g&uuml;ndem maddeleri arasına girdiğini ve T&uuml;rkiye nin bu &ccedil;alışmalara katıldığını kaydetti.-Finansal inovasyon...-Finansal yenilik veya finansal inovasyona da işaret eden Baş&ccedil;ı, Finansal inovasyonda iki t&uuml;r inovasyon konuşulur. Birisi faydalı, diğeri zararlı finansal inovasyon... İstanbul da faydalı finansal inovasyon g&ouml;rmeyi tercih ederiz dedi.İktisat teorisindeki asimetrik bilgi problemlerine değinen Baş&ccedil;ı, asimetrik enformasyon problemini azaltan inovasyonun her zaman faydalı sonu&ccedil;lar getireceğini, artıran inovasyonun ise &ccedil;ok ciddi ekonomik zararları beraberinde getirebileceğini, bunu d&uuml;nyanın yaşadığını ifade etti.- Vergisel engelleri kaldırıyorlar -Erdem Baş&ccedil;ı, Bu a&ccedil;ıdan dengeli gitmekte fayda var. Hem finansal hizmetlere erişim a&ccedil;ısından, hem b&uuml;y&uuml;me a&ccedil;ısından, hem de inovasyon a&ccedil;ısından dengeli olursak İstanbul son derece sağlıklı ve g&uuml;zel bir finans merkezi olabilir dedi.Daha kaliteli bir finans sekt&ouml;r&uuml; i&ccedil;in &ouml;zkaynak sermayeli yatırımlar ve ortaklıklar ile uzun vadeli ve TL bazında kıymetlerin &ccedil;ok &ouml;nemli, istikrar a&ccedil;ısından &ccedil;ok faydalı olduğunu belirten Baş&ccedil;ı, Bunlarla ilgili reformlar T&uuml;rkiye nin g&uuml;ndeminde. (Maliye Bakanlığı nın) Yeni bir &ccedil;alışmaları var. Daha ziyade girişim sermayesi, private equity dediğimiz t&uuml;rden yatırımları ele aldılar ve burada ciddi vergisel engeller olduğunu fark ettiler. O engelleri şimdi kaldırıyorlar şeklinde konuştu.Merkez Bankası Başkanı Baş&ccedil;ı, yeni finansal enstr&uuml;manlara da işaret ederek, bunların kamu ve &ouml;zel sekt&ouml;r tarafından &ccedil;ıkarılabileceğini, kira sertifikalarının şu anda g&uuml;ndemde olduğunu ve bunun dışında her zaman i&ccedil;in başka ara&ccedil;ların da s&ouml;z konusu olabileceğini s&ouml;yledi.- &Ccedil;ok enteresan yeni finansal enstr&uuml;manlar... -&Ccedil;ok enteresan yeni finansal enstr&uuml;manların s&ouml;z konusu olduğuna da dikkati &ccedil;eken Baş&ccedil;ı, K&ouml;t&uuml; zamanlarda hisse senedine d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lebilen tahviller... Bu t&uuml;r yenilikler hen&uuml;z T&uuml;rkiye de hi&ccedil; g&uuml;ndeme gelmedi. Ama ilerde yavaş yavaş b&uuml;y&uuml;k ihtimalle bunlar da d&uuml;nya g&uuml;ndemiyle birlikte T&uuml;rkiye de g&uuml;ndeme gelebilir dedi.T&uuml;rkiye de şeffaflık alanında yeni T&uuml;rk Ticaret Kanunu nun y&uuml;r&uuml;rl&uuml;ğe gireceğini, bunun şeffaflık a&ccedil;ısından &ouml;nemli olduğunu vurgulayan Baş&ccedil;ı, yeni Bor&ccedil;lar Kanunu nun da b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşıdığını, ayrıca mahkemelerle ilgili s&uuml;re&ccedil;lerin hızlanması, uzman mahkemelerin kurulması, mahkeme dışı &ccedil;&ouml;z&uuml;mlerin geliştirilmesinin mutlaka gerekli olduğunu dile getirdi.Altyapının &ouml;neminin de altını &ccedil;izen Baş&ccedil;ı, Bug&uuml;n Ankara dan İstanbul a geldim. &Ccedil;ok şanslıydım, r&ouml;tar olmadı. Hi&ccedil;bir zaman r&ouml;tar olmaması en b&uuml;y&uuml;k dileğimiz. O y&uuml;zden İstanbul a yeni bir havalimanı gerekiyor diye konuştu. - B&ouml;lgesel a&ccedil;ılıma destek veriyoruz -Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Baş&ccedil;ı, b&ouml;lgesel olarak T&uuml;rkiye nin interaktif fonksiyonlarına y&ouml;nelik bir soru &uuml;zerine, ilişkilerin arttırılmasında bankacılara &ouml;nemli g&ouml;rev d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, Merkez Bankası olarak b&ouml;lge merkez bankalarıyla işbirliği i&ccedil;erisinde olduklarını kaydetti.T&uuml;rkiye ve Suudi Arabistan ile birlikte MENA B&ouml;lgesi nde b&ouml;lgesel a&ccedil;ılıma destek vermeye karar verildiğini anlatan Baş&ccedil;ı, bu b&ouml;lgedeki merkez bankası başkan ve yardımcılarıyla bir araya gelmeyi d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;klerini, ilk toplantıyı yaptıklarını, &Ccedil;in in de guvern&ouml;rler toplantısına geleceğini belirtti. - G&ouml;zetim ve denetim a&ccedil;ısından beşli yapı bulunuyor -G&ouml;zetim ve denetim a&ccedil;ısından T&uuml;rkiye de beşli bir yapının bulunduğuna değinen Baş&ccedil;ı, şunları kaydetti: Merkez Bankası nın dışında banka g&ouml;zetim ve denetim otoritesi, Sermaye Piyasası Kurulu, Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu ile Hazine M&uuml;steşarlığı var. Hazine M&uuml;steşarlığı, sigortacılık sisteminde g&ouml;zetim ve denetim yapıyor. Bu beşli yapı, koordinasyon ihtiyacını ortaya &ccedil;ıkarıyor. Ge&ccedil;en yıl Finansal İstikrar Komitesi adı altında bir &ccedil;atı oluştu. Hatta toplantılardan birini T&uuml;rkiye Bankalar Birliği ile yaptık. - Kaldıra&ccedil; fazla artarsa, ilave zorunlu karşılık uygulayabiliriz -Basel III &uuml;n T&uuml;rkiye tarafından nasıl uygulanacağına ilişkin soru &uuml;zerine ise Baş&ccedil;ı, Basel III &uuml;n sermaye yeterliliği ve likidite a&ccedil;ısından standartları y&uuml;kselttiğini vurguladı. Kaldıra&ccedil; rasyosu diye bir tanım getirildiğinin altını &ccedil;izen Baş&ccedil;ı, ş&ouml;yle devam etti: Varlıkların risk ağırlıkları eşit olarak kabul ediliyor. Burada da T&uuml;rk bankaları Basel III ile uyumlu. Bizim &uuml;zerimize d&uuml;şen 2019 yılına kadar bu uyumun devam etmesidir. Bu a&ccedil;ıdan Merkez Bankası olarak bir a&ccedil;ıklama yaptık; Kaldıra&ccedil; haddinden fazla artarsa, Merkez Bankası olarak bunu yapan bankaya ilave zorunlu karşılık uygulayabiliriz . Bu, orta ve uzun vadeli bir perspektiftir. Yeter ki fazla kaldıra&ccedil; olmasın, T&uuml;rkiye de daha dengeli bir finansal yapı devam etsin. Likidite ile ilgili b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de uyumlu sayılabiliriz. Ama bu, k&uuml;resel bazda biraz &uuml;zerinde durulması gereken bir konudur.

Başçı: Yumuşak iniş devam ediyor

MB Başkanı Başçı "Şu anda yumuşak iniş devam ediyor. Orada işler olumlu şekilde, planlandığı gibi gidiyor" dedi

Öne Çıkanlar