Batı'dan Çin'e siber tepki
ABD ve İngiltere, Çin'i siber saldırı ve casusluk faaliyetlerinin arkasındaki yönlendirici güç olarak niteledi. Siber güvenlik konusundaki yeni açıklamalar Beyaz Saray ile Çin arasındaki yeni gerilim kaynağı oldu.
ABD, İngiltere ve müttefiki ülkeler Çin'i Microsoft Exchange ile ilgili siber saldırılardan sorumlu tutarken Çin hükümetini de şüpheli siber saldırılar dolayısıyla suçladı.
Biden yönetimi Çin’i Microsoft Exchange elektronik posta sunucusuna sızmakla ve bu yılın başında dünya genelindeki binlerce bilgisayarı etkileyen siber saldırının sorumlusu olmakla itham etti.
"Sözleşmeli korsanlar milyarlarca dolara mal oldu"
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de yaptığı yazılı açıklamada, Çin Devlet Güvenlik Bakanlığının, hem devlet destekli faaliyetler yürüten hem de kendi finansal kazançları için siber saldırılar gerçekleştiren sözleşmeli bilgisayar korsanlığı sistemini teşvik ettiğini bildirdi.
Blinken, açıklamasında, "Çin Devlet Güvenlik Bakanlığından maaş alan bu sözleşmeli korsanlar, çalınan fikri mülkiyetler, fidye ödemeleri ve siber güvenlik azaltma çabalarında hükümetlere ve işletmelere milyarlarca dolara mal oldu." ifadesine yer verdi.
Öte yandan, ABD Adalet Bakanlığı tarafından yapılan duyuruda da Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı ile çalıştığı belirtilen Çin vatandaşı 4 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.
Söz konusu 4 sanığın, şirketler, üniversiteler ve devlet kurumları da dahil olmak üzere düzinelerce bilgisayar sistemini hedef alan bir bilgisayar korsanlığı girişiminin içinde yer aldığı, ilgili kurumlardan ticari sırları ve bilgileri çalmakla suçlandığı kaydedildi.
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı da Çin bilgisayar korsanlığının ABD ve müttefikleri için "büyük bir tehdit" oluşturduğu, Çin'in hedefleri arasında "siyasi, ekonomik, askeri ve eğitim kurumları ile kritik altyapıların" yer aldığı konusunda bir uyarı yayınladı.
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab da Çin hükümetinin sistematik siber sabotajlarına son vermesi gerektiğini, aksi halde bundan sorumlu tutulacağını belirtti.
AB kanadından da Çin'e tepki geldi. AB Yüksek Temsilcisi'nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Microsoft Exchange sunucusunun kötüye kullanımının, AB kurumları ve üye ülkelerin de dahil olduğu dünya çapında binlerce bilgisayar ve ağın güvenliğini tehlikeye attığı, önemli sayıdaki "hacker"ların durumdan faydalanmasına yol açtığı belirtildi.
Açıklamada, "Bu sorumsuzca ve zarar verici davranış, güvenlik risklerine ve hükümetlerimizin kurumlarının yanı sıra birçok şirketin önemli ölçüde ekonomik zarara uğramasına sebebiyet verdi. Güvenliğimiz, ekonomimiz ve toplumumuz üzerinde sistemik düzeyde yayılma etkisine yol açtı." ifadelerine yer verildi.
NATO'dan Çin'e tepki geldi
NATO'dan yapılan yazılı açıklamada, "Avrupa-Atlantik güvenliğini istikrarsızlaştırmak, zarar vermek ve vatandaşlarımızın günlük yaşamlarını rahatsız etmek için tasarlanmış bu tür art niyetli siber faaliyetleri kınıyoruz." ifadesi kullanıldı.
NATO'nun siber tehditleri caydırmak ve onlarla mücadele etmekteki kararlılığının vurgulandığı açıklamada, bu tür aktivitelerin siber alanın güvenliğini ve istikrarını zedelediğine işaret edildi.
"Kanada, İngiltere ve ABD gibi müttefiklerin Microsoft Exchange sunucusunun ele geçirilmesinin sorumluluğunu Çin'e atfeden açıklamalarını onaylıyoruz." ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, Çin de dahil olmak üzere tüm ülkelere siber alanda uluslararası yükümlülük ve taahhütlere uymaları çağrısı yapıldı. Açıklamada, "Çin ile yapıcı bir diyalog sürdürme konusundaki istekliliğin" de yinelendiği kaydedildi.