Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

BGC Partners'ın müşteri notunda Merkez Bankası'nın rezervleri konusuna değinildi.

Herkesin TCMB'nin net Döviz rezervine odaklandığı söylenen notta, “geri adım atarak resmin tamamına bakmanın” önemli olabileceği, çünkü esas itibariyle yurt içi yatırımcıların yerel seçim öncesi döviz biriktirdiği ve döviz rezervi tartışmalarını tetiklediğinin altı çizildi.

BGC Partners'ın notunda Merkez Bankası'nın brüt rezervinin 2018 sonundan beri artan swap işlemleriyle birlikte 7 milyar dolar civarı düşmüş gibi görünmesine karşın yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatının -bireysel ve şirket alımları 10'ar milyar dolar olmak üzere- 20 milyar dolar arttığına dikkat çekildi.

Notta, “Eğer soru Türkiye'nin kısa vadeli döviz borcunu ödemek için yeterli döviz rezervine sahip olup olmadığı ise, o zaman cevap kesinlikle evet. Ancak nereye bakılması gerektiği bilinmeli.” ifadesi yer aldı.

BGC Partners'ın müşteri notunda kısmında “Nereye bakılmalı?” kısmında şu sözlere yer verildi:

TCMB'nin net döviz rezervini bazı haberlerde belirtildiği gibi Türkiye'nin döviz borcuyla kıyaslamak kesinlikle doğru değil. Başlangıç noktası, ülkenin kullanılabilir tüm döviz rezervlerini içeren TCMB brüt döviz rezervidir. Doğru, yurt içi bankalar TCMB'de zorunlu karşılıklar olarak 56 milyar dolar tutuyor ancak bu miktar kullanılabilir ve yurt içinde yerleşik şirketler ile bankalar bunu ihtiyaç halinde yabancı alacaklılara olan döviz borcunu ödemek için kullanabilirler. Bir başka ifadeyle, net rezervler yoğun döviz ihtiyacı olan dönemlerde teknik olarak negatif bölgeye bile düşebilir. Türkiye'nin cari açığının önemli ölçüde daraldığı ve TL üzerindeki spekülatif ataklar diğer mekanizmalar yoluyla kontrol altında olduğu için net rezervleri takıntı haline getirmemiz gerektiğini düşünmüyoruz.