Advertisement
ENERJİ ABONE OL

Rus doğal gaz devi Gazprom'un ihracat şirketi Gazprom Export, Türk Akım boru hattı üzerinden Türkiye'ye gaz sevkiyatı için BOTAŞ ile yeni bir anlaşma yaptı.Gazprom Export ile BOTAŞ arasında varılan anlaşmaya göre, gelecek 4 yılda Türk Akım üzerinden BOTAŞ'a yıllık 5,75 milyar metreküp gaz sağlanacak.

Gazprom'dan alınacak doğalgaz ile ilgili herhangi bir fiyat verisi paylaşılmadı.

Türkiye'nin 2021'deki yıllık doğalgaz tüketiminin 60 milyar metreküp civarında gerçekleşeceği düşünülüyordu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Gastech Konferansı’nda Türkiye’nin doğalgaz talebinin bu 2021'de yüksek olacağını, Gazprom ve diğer likit doğalgaz şirketleriyle yeni kontratların görüşüldüğünü söylemişti.

Türkiye’nin doğalgaz talebinin 2021'de 60 milyar metreküp civarında olacağını belirten Bayraktar, yükselen doğalgaz fiyatlarının zorlayıcı olacağının altını çizmişti.

EROL OYTUN ERCAN

Ekonomide son dönemde yaşanan gelişmeler başta kamu bankaları olmak üzere kamu şirketleri için sermaye desteği konusunu gündeme getirirken, bu yönde bir gelişme de Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) cephesinde yaşandı.

Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan karara göre BOTAŞ ile Türkiye Petrol Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) ortak iştiraki Turkish Petroleum International şirketinin sermayesi 1,9 milyar TL civarında artırıldıktan sonra şirket sermayesinden 8,7 milyar TL BOTAŞ'a transfer edildi.

Daha önce BOTAŞ’ta çalışmış uzmanlar bu transferin BOTAŞ’a aktarılmasının sübvansiyon için olabileceğini fakat aktarılan miktarın çok küçük olduğunu vurgularken 2020 yılında yapılan diğer sermaye artırımlarına da dikkat çekti.

Eski BOTAŞ Daire Başkanı ve Enerji Uzmanı Ali Arif Aktürk, bu sermaye aktarımı sonucu yaratılan kaynağın sübvansiyona etkisinin çok fazla olmayacağını belirterek “Bu aktarılan miktar yapılan sübvansiyon için çok küçük bir rakam. Burada tartışılması gereken husus tüm hanehalkı yerine doğru tüketiciye doğru sübvansiyonun yapılmasıdır. Şu anki yapılan sübvansiyon maalesef ülkenin birikmiş sermayesini ve kaynağını da erittiği gibi, üst gelir grubuna da aynı oranda sübvansiyon anlamına geliyor” dedi.

Sübvansiyon sağlamanın doğru yolunun genel bütçeden vergi enstrümanları ya da Aile Hizmetler Bakanlığı tarafından ihtiyaç sahiplerine ulaşılarak olacağını belirten Aktürk, bunların da kaynağının her zaman merkezi yönetim bütçesi olması gerektiğini vurguladı.

"BOTAŞ’ın bu seneki zararının 4 ila 6 milyar dolar arasında olacağını düşünüyoruz"

Eski BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Yardım ise BOTAŞ’ın 2020 Aralık ayından itibaren sermaye artışları yaptığını ve bunların sübvansiyon amacıyla yapıldığının bilindiğini söyledi.

Yardım, “BOTAŞ’ın Aralık ayında 14,4 milyar TL olan sermayesi Haziran’da 18,6 milyar TL’ye yükseltildi, 25 Ekim’de ise 35,3 Milyar TL’ye yükseltildi. Bu sermaye yeterli olacak mı olmayacak mı bilmiyoruz ama BOTAŞ’ın bu seneki zararının 4 ila 6 milyar dolar arasında olacağını düşünüyoruz. Bu kadar geniş bir aralıkta tahmin yapmamızın nedeni BOTAŞ’ın alım fiyatlarını bilmememiz” diye konuştu.

BOTAŞ’ın uzun dönemli anlaşmalarının bu sene içerisinde biteceğini ama kış aylarında artan doğalgaz kullanımını karşılamak için alım yapması gerektiğini belirten Yardım, “BOTAŞ hem biten kontratlarını karşılamak hem de kış aylarında artan doğalgaz tüketimini karşılamak için piyasadan spot alım yapıyor. Uzun dönemli alım anlaşmalarının fiyatları spot fiyatların dörrte biri civarındaydı” diye devam etti.

"1 Ocak'ta konutlara yüzde 10, sanayiye yüzde 30 zam bekliyorum"

Yardım, 1 Ocak’ta konutlardaki doğalgaz kullanımına yüzde 10’luk bir zam geleceğini tahmin ettiğini söylerken sanayi için bu tarifede minimum yüzde 30 artış olması beklediğini belirtti.

1 Ocak’ta uzun dönemli alım anlaşmalarının sona ermesinden dolayı 25-30 dolarlık bir fiyat artışı olacağını dile getiren Yardım, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez geçtiğimiz günlerde bu kontratların uzatılması için Ruslarla prensipte anlaşıldığını söyledi ama Ruslar Avrupa’da biten kontratlara şu anki yüksek spot doğalgaz fiyatlarını da dahil etmek istiyor. Biz dahil edecek miyiz etmeyecek miyiz? Dahil edeceksek ne kadar olacak? Bunları bilmiyoruz” dedi.

Ruslar Avrupa’da biten kontratlara şu anki yüksek spot doğalgaz fiyatlarını da dahil etmek istiyor. Biz dahil edecek miyiz etmeyecek miyiz? Dahil edeceksek ne kadar olacak? Bunları bilmiyoruz Eski BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Yardım

"TCMB'nin BOTAŞ'a döviz satışı dolaylı sübvanse sayılabilir"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Kasım ayında BOTAŞ’a rekor seviyede 2,2 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirmişti.

TCMB 2021 yılında BOTAŞ’a sadece Haziran’da 269 milyon dolarlık ve Ekim’de 258 milyon dolarlık döviz satışı gerçekleştirirken TCMB'nin aylık döviz alım-satım tutarları verisine göre, 2021’in Ocak ayında 6 yılın ardından ilk kez BOTAŞ'a döviz satışı gerçekleşmemişti.

Uzmanlar TCMB’nin BOTAŞ’a döviz satışı gerçekleştirmesinin koşullara bağlı olarak dolaylı bir sübvansiyon sayılabileceğinin altını çizerken Merkez Bankası’nın asıl amacının BOTAŞ’ın döviz piyasalarında oynaklık yaratmasını engellemek olduğunu ifade ediyor.

"Farklı bir kurdan döviz satışı BOTAŞ'ın kur zararını azaltır"

BOTAŞ’ın doğalgaz ödeme döneminde piyasaya girip döviz temin etmesinin sığ olan piyasalarda döviz fiyatlarını hareketlendirdiğini belirten Aktürk, bundan dolayı TCMB’nin BOTAŞ’a doğrudan döviz sattığını ve şirketin alımlarının döviz piyasasına olan etkisini minimize etmeye çalıştığını vurguladı.

Aktürk TCMB’nin BOTAŞ’a nasıl sübvansiyon sağlayabileceğiyle ilgili “Merkez Bankası’nın BOTAŞ’a verdiği dövizin fiyatı da BOTAŞ’ın bilançosundaki kur zararını etkilemektedir. Eğer piyasanın döviz fiyatlarının dışında farklı bir kurdan döviz satışı yapılıyorsa, bu BOTAŞ’ın kur zararını azaltıcı bir etki yaratacaktır” dedi.

Tabii TCMB’nin döviz satışına dolaylı bir sübvansiyon da diyebiliriz. Örneğin BOTAŞ piyasaya girse dolar belki 14,25’ten 14,35’e çıkacak ama Merkez Bankası’ndan 14,25’ten alacak. Eski BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Yardım

"BOTAŞ’ın piyasadan dolar alması ilave bir oynaklık yaratıyor"

Yardım da piyasalardaki oynaklıktan dolayı TCMB’nin BOTAŞ’a doğrudan döviz satışı gerçekleştirdiğini belirtirken BOTAŞ’ın döviz piyasasına girerek dolar almasının piyasada ilave bir oynaklığa sebebiyet verdiğine değindi.

BOTAŞ’ın kendisinin piyasaya girip dolar alabileceğini ama bunun doların fazladan yükselmesine neden olabileceğini dile getiren Yardım, “Tabii TCMB’nin döviz satışına dolaylı bir sübvansiyon da diyebiliriz. Örneğin BOTAŞ piyasaya girse dolar belki 14,25’ten 14,35’e çıkacak ama Merkez Bankası’ndan 14,25’ten alacak. Böylelikle piyasadan daha az etkileniyor ve bu da dolaylı bir sübvansiyon olarak düşünülebilir” diye ekledi.

Altın fiyatları, 10 yıl vadeli ABD Hazine tahvil faizlerinin daha önce yükselişe geçtiği dönemlerde keskin düşüşler kaydetmişti. 2021’in Şubat ayında 10 yıllık Hazine tahvillerinin faizi art arda 7 hafta yükseliş kaydederken değerli metalin fiyatı 1.850 dolarlardan 1.700 dolara kadar düşmüştü.

2021’in Mart-Haziran döneminde tahvil faizlerindeki gerilemeyle beraber yeniden 1.900 dolar seviyesine kadar yükselen ons altın, Haziran toplantısında Fed’in varlık alımı azaltımı tartışmalarını başlattığına yönelik açıklamalarla sert bir düşüşle 1.760 dolara gerilemişti.

Varlık alımlarının azaltılması ve Fed’in daha sıkı bir para politikası izleyeceğine dair beklentiler Haziran sonundan bu yana ons altın fiyatlarının ana belirleyicisi konumunda. Faizlerin yükseleceğine dair beklentiler de faizsiz bir varlık olan altının üzerinde baskı oluşturuyor.

Fed’in Aralık ayında gerçekleştirdiği toplantının tutanaklarının açıklanması da tahvil faizlerini yukarı taşırken altın fiyatlarında yeniden baskı oluşturdu. Bu da akıllara altın fiyatlarında uzun dönemli bir tahvil faizi tehdidi yeniden mi başlıyor sorusunu getirdi.

Fed’in son toplantısına ait tutanaklarda yetkililer, Omikron varyantının ekonominin toparlanma patikasını değiştirmeyeceğini fakat arz sıkıntılarının beklenenden daha hızlı sürebileceğini öngördüklerini açıkladı.

Tutanaklarda, tüm üyelerin enflasyonun yüzde 2 hedefinin üzerinde seyrettiği ve bunun Kovid-19 salgını ile ekonominin normalleşmesiyle bağlantılı arz ve talep uyumsuzluklarını yansıttığı belirtildi.

Tutanaklar açıklanmadan önce yükselişe geçen ABD Hazine tahvil faizleri, orta ve uzun vadelerde hafta başından bu yana 20 baz puan civarında artış kaydetti.

Altında teknik göstergeler boğa piyasası öncesi akümülasyona işaret etse ve analistler de 2022’de altının yükseleceği yönünde tahminlerde bulunsa da, kısa vadede tahvil faizlerinin oluşturduğu tehdit altının ilk çeyrek performansını olumsuz etkileyecek gibi gözüküyor.